141.
benim ömrümün %70'inin geçtiği yer olan istanbul/uğur mumcu'da köpek sorunu maksimum düzeydeydi. etrafı ormanlık alan dolu olduğu için bakamayan herkes gelip köpeğini bırakıyordu. dobermandan, sibirya kurduna kadar sokakta çeşitlilik vardı.

insanı aydın olduğu için başta tüm köpeklere iyi bakıldı. doğal olarak çoğalmaya başladılar. doğan yavruların bilmediği için araba tekeri altında kaldığını gördüm ben. aynı şekilde büyük köpeklerde araba tekerleklerini ısırmaya çalıştığı için altında kaldılar.
sonra köpekler iyice çoğalınca bölge edinip gelene gidene havlamaya, gelen yabancı köpeklere saldırmaya ve kötü niyetli tipler tarafından dövüştürülmeye başladılar.

yani şöyle düşünün köpek sizle oyun oynamak için koşuyor ama korktuğunuz için ters tepki verip, köpeği afallatiyorsunuz. yada köpek koşuyor, korkan insanları gördükçe oyun oynadığını sanıp kovalamaya başlıyor. buraya kadar sorun sadece korkan insanlarla ilgiliydi ki onlarida millet koşma birşey yapmaz diye cesaretlendiriyordu. gerçekten amaçları sadece oyun oynamaktı.

belli bir zaman sonra sürü haline geldikleri için agresif hareketler yapmaya ve gerçekten saldırmaya başladılar. öyle bir noktaya geldi ki sokakta kedi göremez olduk. çünkü tüm kedileri parçaladılar. gram zararım olmadığı halde bana bile saldırdılar. düşünün gece vakti eve gidiyorsunuz bir anda sokakta sadece sen ve etrafını sarmış, sana havlayan bir sürü köpek. fırsatını bulan daha da yaklaşıyor ve iyice korkutucu oluyor. ben ordan onlara bağırarak kurtuldum ama korkudan kalp krizi geçirmeme ramak kalmıştı. bunu yapamayan insanlar oldu. kimi korktu düştü, kimi ısırıldı, kimi sırf korktuğu için saat 8 den sonra dışarı çıkamadı.

gerçekten iyi bakıldılar. hiç biri zayıf yada hasta değildi. ama sürü haline geldikleri an agresif oluyorlardı. öz teyzeme hergün yemek verdiği köpek saldırmaya çalıştı da, teyzem azarlayınca köpeği utanıp gitti.

sonraları birilerinin çoluğu çocuğu, yaşlı anası falan ısırılınca zehirli et bıraktı bazıları. sayıları azalınca agresiflik bitti neredeyse. bunun öncesinde barınağa alınmaları için insan gibi yazı yazmıştı herkes ama alınmadı hiç biri.

bunun çözümü çip takmaktır. suçlu, hayvanı alıp sokağa atandır. onu bu duruma itenlerden, her masrafı aynı nafaka gibi alınmalı. o hayvana da, o parayla kral gibi bakılmalı. hatta çiftlik tarzı bir yerde, insanlarla buluşturulmalı. mesela köpek almak isteyen aile yada sevmek isteyen oraya gitmeli. yardımını ve sevgisini orada göstermeli.

devlet devlet olsa çoktan yapılırdı bunlarda,kime konuşuyoruz ki. aynı bir tozun rüzgarda savrulması gibi, bu fikirlerde boşlukta gezecektir. 4m"n4 koyduğum siyasileri adam olsanız keşke.
devamını gör...
142.
niye bilmiyorum ama bu başlıkta köpeklere karşı bir nefret varmış gibi hissettim. köpeklerden korkan insanları anlayabilirim çünkü bu durumun ellerinde olmadığını biliyorum. “köpeksiz sokaklar”dan kasıt köpekleri zehirlemek, öldürmek ya da hastalık yuvası barınaklara tıkmaksa işte bunu anlayamam. pü ahlaksız batı diyenlerin iş sokak hayvanlarına gelince bir anda batıyı örnek göstermesini de anlayabilmiş değilim.
ha peki köpeksiz sokaklar mümkün mü? bence evet. devlet bunu düzgün bir şekilde, o hayvanlara zarar vermeden yapar mı? hayır. o yüzden korkuyorsak olabildiğince uzakta durarak, korkmuyorsak elimizden geldiğince besleyip yetişkinlerin kısırlaştırılmasını sağlayarak birlikte yaşamayı öğreneceğiz. bu canları barınaklara tıkmak, öldürmek, zehirlemek çözüm değil. olmamalı.
ayrıca etkili hayvan hakları yasası için kamuoyu oluşturmak da önemli.
sahiplenmelerde devletin denetim yapması şart.* barınak şartları iyileştirilmeli* ve olabildiğince fazla hayvan kısırlaştırılmalı. hayvanlara uygulanan şiddete caydırıcı cezalar getirilmeli. kontrollü şekilde üretime devam edilse de evcil hayvan üreticileri mutlaka denetlenmeli. güvenilir derneklerle belediyeler ortak çalışarak sokak hayvanlarını beslemeli ve barınak sağlamalı. şu an aklıma gelenler bunlar ama bu liste uzayıp gider.
bunlar yapıldığı takdirde belki köpeksiz sokaklarımız olmaz ama sokaklarda çok daha uysal, sağlıklı ve zararsız köpekler olur. kısırlaştırma ile de yıllar içinde sokakta yaşayan köpeklerin sayısında ciddi bir düşüş yaşanır.

son olarak
eğer imkanınız varsa ve terk etmek için bahaneniz yoksa lütfen bir evcil hayvan sahiplenin.
çok uzun oldu buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
devamını gör...
143.
destek bulmasına üzüldüğüm kampanya. fakat bir şey diyemiyorum. bu öyle uzaktan duyarlılıkla olabilecek bir şey değil, sevmeniz lazım bir canlıyı, kendi türünüzden olmayan bir canlıyı. öğrenmeniz lazım türler arası sevgiyi. görmeniz lazım onların o koşulsuz dostluğunu. sevgi öyle abartıldığı gibi güdüsel bir şey de değil. öğrenilen, öğrenilmesi gereken, öğrenilmeyi bekleyen bir şey.
devamını gör...
144.
bir gün tum barınaklar köpeklerin itilip kakilmadigi ,hastalandığında yüzlerine bakildigi ,sayıları arttığında azaltılmadigi yerler olursa ben de isterim bunu.
devamını gör...
145.
kim köpeksiz sokak istiyorsa bence marsa çıkmalı. arkadaşlar kaçırdığınız bir husus var; doğayla yaşamayı bilmeliyiz. sağ olun, iyi geceler. ahah
devamını gör...
146.
insansız sokaklar istiyoruz, şeklinde düzeltilmesi gereken başlıktır.
devamını gör...
147.
ekşide o kadar istediler olmadı, bence zorlamayın.
devamını gör...
148.
onların dileği tuttu ama :insansız sokaklar
devamını gör...
149.
eğer bir sokak köpeği size havlıyorsa onun kendine belirlediği alana girmişsiniz demektir, onu tedirgin etmişsin demektir. böyle bir durumda yapılacak olan kesinlikle koşmamak, sesinizi yükseltmemek, göz teması kurmamak ve köpeğe yaklaşmadan hatta olabildiğince uzak olarsk ordan yavaşça ayrılmaktır. hayvanlar korkmadığı taktirdirde saldırmaz tabiki siz farkına varmadan korkmasına veya tedirgin olmasına sebep olabilirsiniz. böyle bir durumda dediklerimi yapmak iyi olacaktır. sokaklar sadece insanların değildir tüm canlılarındır.
devamını gör...
150.
sebep? sen korkuyorsun diye onlar yok mu olacak. git korkunu tedavi ettir ya da çok istiyorsan hepsini çiğ çiğ ye dostum. o zaman olmazlar.
devamını gör...
151.
bak @eyluling 'e söz verdim ama kesicem artık kulağınızı. sonra vay ben duymadıydım, yok ben bilmiyordum falan ...
devamını gör...
152.
eminim köpekler de insansız sokak istiyordur .
devamını gör...
153.
benim yaşadığım sitede köpekler geçtiğimiz yıllarda* 10'lu çeteler halinde geziyordu. toplam 22-25 köpek vardı, ve şanslıysak 5'li olarak yayılıyorlardı. otobüs duraklarında, sitenin kapılarının önünde, apartman kapılarının önünde bir sürü köpek vardı. bir gün otobüsle dershaneye gitmek için evden çıkıp durağa gitmiş ve beklemeye başlamıştım, abartmıyorum; 10-12 köpek üzerime doğru inanılmaz bir hızla koşmaya başladılar, ama aynı anda havlıyorlar ve durakta ya da çevrede hiç kimse yok.

ben o gün otobüsü kaçırdım, sitenin çelik duvarından atlayıp bir binanın yangın merdiveninin önüne geldim köpekler diğer duvarın arkasında manyak gibi havlayıp, zıplayıp hırlarken. en az 20 dakika ayrılmadılar. belki atlamasaydım ya da kendimi kurtarmasaydım kafası, kolu, bacağı parçalanan insanlardan biri de ben olacaktım. ki sadece ben değil, annem de işe giderken çok kez başıboş köpeklerden çekindiğini bize anlatıyor hala arada sırada.

bu yüzden kimse çıkıp da hayvanseverlik adı altında saçma sapan argümanlarla doğru bir şeyin üzerine gitmeye çalışmasın. köpekler de sokaklarda şiddete uğruyor, tecavüze uğruyor, acı çekiyor. bilmem anlatabildim mi?

unutmadan, kimse "köpekler ölsün" falan da demiyor. yerleri sokaklar olmamalı diyor. köpekler sandığınız kadar minnoş değiller, ve doğaları gereği hiçbir zaman olamazlar. köpek dediğimiz hayvanlar bir kurdu rahatlıkla parçalayabilirler. kurttan bahsediyoruz. ama yine de en iyisini elbette siz bilirsiniz ya, devam onlar da insansız sokaklar istiyor demeye.*
devamını gör...
154.
(bkz: cehaletsiz türkiye istiyoruz)
devamını gör...
155.
"avustralya’nın büyük faunasının yüzde 90’ından fazlası yok oldu. elimizdeki kanıtlar dolaylı sayılabilir, ama sapiens’in tesadüfen tam da bütün hayvanlar bir bir ortadan kaybolurken avustralya’ya vardığını düşünmek çok güç."

"yeni zelanda’nın zengin faunası (ki 45 bin yıl önce gerçekleşen “iklim değişikliği”ni sorunsuz atlatmıştı) ilk insanlar adalara ayak bastıktan çok kısa sonra oldukça büyük darbe aldı. yeni zelanda’nın ilk sapiens yerleşimcileri olan maoriler, adalara yaklaşık sekiz yüz yıl önce ulaştı. birkaç yüz yıl içinde yerel büyük faunanın büyük bölümü, tüm kuş türlerinin yüzde 60’ıyla birlikte yok olmuştu."

"benzer bir son, kuzey buz denizi’ndeki (sibirya kıyısının 200 kilometre kuzeyi) wrangel adasının mamut nüfusunu da vurmuştu. mamutlar kuzey yarımküre’de milyonlarca yıldan beri çoğalmıştı, ancak homo sapiens önce avrasya’ya, sonra da kuzey amerika’ya yayıldıkça mamutlar geri çekildi. 10 bin yıl önce dünyada wrangel başta olmak üzere birkaç çok uzak ada dışında tek bir mamut kalmamıştı. wrangel mamutları birkaç bin yıl daha yaşadı, sonra insanların adaya ilk ayak bastıktan dört bin yıl önce birden ortadan kayboldular."

"sapiens’in amerika’ya yerleşmesi kesinlikle kansız değildi; arkasında uzun bir kurban listesi bırakmıştı. amerika’nın faunası 14 bin yıl önce bugünkünden çok daha zengindi. ilk amerikalılar, alaska’dan güneye doğru kanada’nın çayırlarına ve abd’nin batısına doğru ilerlediklerinde mamutlar, mastodonlar, ayı büyüklüğünde kemirgenler, büyük deve ve at sürüleri, aşırı büyük aslanlar ve bugün hiç bilinmeyen düzinelerce başka büyük türle karşılaşmışlardı. bunların arasında kılıç dişli kediler ve sekiz ton ağırlığa, altı metre yüksekliğe ulaşabilen dev tembel hayvanlar da vardı. güney amerika, daha egzotik memeli, sürüngen ve kuş türlerine ev sahipliği yapıyordu. amerika kıtası, afrika ve asya’da bilinmeyen bitki ve hayvanların coşkun bir şekilde geliştiği büyük bir evrim deneyi laboratuvarıydı. ama artık değil. sapiens’in gelişinden sonraki iki bin yıl içinde bu endemik türlerin çoğu ortadan kalktı. güncel tahminlere göre, bu kısa zaman aralığı içinde kuzey amerika büyük memeli cinslerinin 47 sinden 34’ünü kaybetti. güney amerika da 60’tan 50’sini. kılıç dişli kediler 30 milyon yıl boyunca yaşadıktan sonra yok oldular, tıpkı dev tembel hayvanlar, aşırı büyük aslanlar, amerika’nın yerli atlan, yerli develeri, dev kemirgenleri ve mamutları gibi. daha küçük boyutlu binlerce memeli, sürüngen, kuş ve hatta böcekler ve parazitler bile yok oldular (mamutlar öldüğünde mamutlardan beslenen tüm kene vb. hayvanlar da onları izledi)."

"bilişsel devrim’in gerçekleştiği dönemde dünyada 50 kilogramdan daha ağır 200 civarında büyük kara memelisi yaşıyordu. tarım devrimi döneminde sadece 100 tanesi kalmıştı. insanlar tekerleği, yazıyı veya demirden aletleri icat etmeden çok önce gezegendeki büyük hayvanların yarısını yok etmişti."

"afrika anakarasının 400 kilometre doğusundaki madagaskar adası bu durumun en iyi örneklerindendir. milyonlarca yıllık yalıtılmışlık sonucunda, adada kendine özgü hayvanlar evrimleşmişti. bunların arasında üç metre yükseklikte ve neredeyse bir ton ağırlığındaki filkuşu (dünyanın en büyük kuşuydu) ve gezegendeki en büyük primat olan dev lemurlar vardı. bu filkuşları ve dev lemurlar, madagaskar’ın diğer büyük hayvanlarının çoğuyla birlikte 1500 yıl önce aniden ortadan yok oldular. tam olarak insanlar adaya ilk ayak bastığı zaman."

hayvanlardan tanrılara
sapiens
insan türünün kısa bir tarihi
yuval noah harari

aynı kanlı el, aynı katil düşünme tarzı. insanın geliştiği falan yok. teknoloji gelişiyor, kullandığımız aletler, yaşadığımız mağaralar değişiyor, gelişiyor fakat insan aynı. hatta artık planlı ve düzenli bir şekilde öldürüyor. fabrikalarda, avcılık "spor"u ile ormanda, denizlerde - havuzlarda oluşturduğu doğal olmayan alanlarda. insan hep bencildi. yine aynı kitapta şöyle bir bilgi var: "19. yüzyıla kadar insan yerleşimi görmemiş galapagos adaları, tıpkı eski diprotodonlar gibi insanlardan korkmayan dev kaplumbağaların bulunduğu kendine özgü faunasını koruyabildi."
uyum içinde yaşamak isteyen, bireysel olarak da, toplumsal olarak da, çözüm bulabilir. ama uyum değil, üstünlük isteyen; ağzından salyalar saçarak, etrafa saldırmaya devam edecek. hayır, köpeklerden bahsetmiyorum.
devamını gör...
156.
köpeklerin sokakta olmadığı bir düzen istiyoruz kampanyasıdır.
devamını gör...
157.
arkadaşlar hobisi olan soğaga çıkmasın bende sokakta şerefsiz haysiyetsiz korkak ürkek erkek görmek istemiyorum ama bunun için başlık açmıyorum.
dik dur adam gibi yürü peşine takılmazlar.
devamını gör...
158.
merhamet dediğimiz duygunun insanı insan yapan en önemli değer olduğu kanaatini paylaşmak ile beraber, sokaklarda özellikle köpek dostlarımızın varlığı bir çok sıkıntıya neden olmakta. bunlar neler

1.öncelikle bu hayvanlar belediye dediğimiz hırsızlık ağı içerisinde kısırlaştırma operasyonu geçirmediği için sayıları sürekli artmakta ülkemizde de yeterli hayvan sever bulunmadığı için aç kalmakta bu buda bu hayvanların açlık nedeniyle sürü halinde gezip saldırgan olmasına neden oluyor.

2. yol güvenliği açısından hem bu güzel dostlarımız hemde şoförlerimiz maalesef mağduriyet yaşamakta.

3. bu güzel dostlarımızın saldırısı veya tehditleri istemeden küçük çocuklarda köpek fobisine neden olmakta.

çözüm yok mu var bu dostlarımız için belediye dediğimiz kurumlar az çalmak biraz çalışmak koşuluyla güzel barınaklar meydana getirse bu barınaklara çoluk çocuk götürüp hayvan sevgisi aşıları, bu güzel yavrular veteriner eşliğinde kısırlaştırma ve aşılama gibi rutin uygulamalardan geçse popülasyonları kontrol altına alınır. en önemlisi devlet kontrolünde bireyler kedi, köpek sahiplenip bunları sokağa atmaları engellense hem hayvanların mağduriyeti sonlanır hemde insanların zulümleri azalır.

merhamet güzel gönüller de yeşersin.
devamını gör...
159.
merak etmeyin yakın zamanda aklı başında, düşünebilen yöneticiler ile bu idea gerçekleşecektir.

gelişmiş ülkelerin böyle sorunları olmaz.3-5 tane feminist, veganist, kadıköy mor saçlısı yüzünden çocuklar ve kadınlar zarar görmeyecek.
devamını gör...
160.
başka ülkelerde sokaklarda milyonlarca hayvan başıboş gezer, kimse de bir şey demez. hindistan hayvanlar için bulunmaz bir nimettir. yine tayland'da başka ülkelerde maymunlar her yerde kol gezer. afrika'da hayvanlara pek karışmazlar. ama türkiye'de sokak hayvanlarından rahatsız olanları anlamıyorum. anlamaya da çalışmıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"köpeksiz sokaklar istiyoruz" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim