kötü çocuk

sadece kapağından ve isminden içeriğini tahmin ederek uzak durduğum ve yorumları okuduğumda da ne kadar isabetli bir karar verdiğimi anladığım kitap. yani bilemiyorum, böyle bir kitabın içinden okuyucuyu ters köşe yapacak bir şeylerin çıkması ihtimali o kadar az ki, bunu anlamamak için hiç kitap okumamış ya da daha dün doğmuş olmak falan gerek sanırım.

çok güzel kitaplar, çok başarılı yazarlar var. mümkünse insanlar onlara yönelmeli diye düşünüyorum. "şöyle hafif bir şeyler okuyayım da eğlenceli vakit geçireyim..." diye okumak istiyorsanız o zaman da mesela muzaffer izgü kitaplarına falan göz atın derim.

size gerçekten bir şeyler katacak kitaplar değerlidir. ha diyorsanız ki ben bu kitaptan bile sonuç/ders çıkarır kendime bir şeyler katarım, o zaman başka.

son olarak, bunlar sürekli okuyan bir insanın naçizane tavsiyeleri. uyup uymamak tabii ki herkesin kendi kararı. sadece vakit kadar değerli bir şeyi harcayabileceğiniz çok daha iyi yerler varken daha azıyla yetinmeyin diyorum ve susuyorum.

türkiye’de genç “yazarlar” ın adını kirleten, ergen tarzı, asla okunarak zaman kaybedilmemesi gereken ama yine de ülkemin çok zeki ve sanata düşkün! evlatları tarafından okunarak bestsellerda yerini alan vasat kitap.

yazım yerinin platformuna bakınca aldığınız rafa tekrar bırakacağınız bir kitap olmakla beraber yazım yeri platformu ile alakalı bir önyargının dışında yazım yerinin hedef kitlesi ve yazarların yaş aralığı düşünülerek okuyan gençleri hatalara teşvik edecek kitap dizilerinden sadece biridir. bu ve bu tip kitaplar var olmaya başladıktan sonra günümüz genç ve genç yetişkinlerinin ''bad boy'' tarzı olmaya çalıştığını fark edeceksiniz. tıpkı bir zamanların '' ıssız adamları'' gibi...

kitap ‘ergen’ dediğimiz minnoş kızlarımızın evden kaçmasına, kötü çocuklarla takılmasına sebep olduğundan +18 niteliğine girebilir. fakat +18 aklı başında insanlar bu kitabı okur mu? okumaz. yine de emeğe saygı diyip arkadaşımdan bir göz atmıştım, gözlerimi yıkadım. emek olmadığını düşünüyorum şimdi.

kitabın eleştirisini dinledim * ve şunu söylemeliyim, ben de o yaşlarda hikayeler yazıyordum şu an okuduğumda inanılmaz cringe geliyor ve garip olan o yaşlarda da çöp olduğunu biliyordum. wattpad gibi çöplerle dolu bir platformda bile utancımdan yayınlayamamıştım. eleştirdiğim şey wattpad'de yayınlanması değil de, bu kitap basılırken de mi hiç utanmadı yazar*?
şu yıllarda çok üzülüyorum daha mantıklı wet dreams yazıp ünlü olabilirdim...

kitabı okumadım fakat kitabın incelemesini yapan bir youtube kanalinin videolarını izledim, izlerken kanser oldum. edebi değerden yoksun olmasını geç esas oğlan meriç bildiğin pisliğin önde gideni ruh hastası bir öküz. kitap boyunca kaylaya pislik gibi davranıyor, kısıtlıyor, kendi malıymış gibi davranıyor fakat bizim gerizekalı kızımız ağzını açıp tek kelime edemiyor. burada yazara da kızamıyorum çünkü bu saçmalıklar kendisine de empoze edilmiş neyi meşrulaştırdığının farkına değil. sen benimsin, bana aitsin sözünün iki üç adım sonrası öldürmektir. her gün gördüğünüz kadın cinayetlerinin baş rolünü çekenler meriç gibi erkeklerdir.

ortaokulda ergenliğimin zirvesinde okuduğum ama sonradan çok pişman olduğum bir seriydi şimdi dönüp bakınca off gerçekten çok utanıyorum aşırı sinir bozucu bir kitap aşırı toxic bir ilişki asla olmaması gereken türden, başlı başına bir facia boşa para verip almayın gerçekten bomboşş

maalesef zamanında okuma gibi bir hataya düştüm. yaşıma ve yaşıtlarıma rağmen sevmemiş hatta nefret etmiştim. verdiğim paraya acıyıp satmıştım hepsini. şu günlerde kazıklı maria eleştiriyor. severek izliyorum

türk edebiyatı'na çalınmış kara lekelerden biridir. her ne kadar emeğe saygım olsa da böyle bir içeriğe ne kadar hoşgörülü olunabilir orası muamma. edebiyat ile alakası olmayan hayatın gerçeklerini sapıtan saçma bir kitap. okunmaması tavsiyemdir.

z kuşağı ergenlerimizin delirdiği bir kitaptır. saçma sapan isteklerini arzularını yazar kitaba yansıtırken onlarda kitabı okurken aslında isteklerinin oluştuğunu fark edemiyorlar. bu kitabı okuyan bir nesil geliyor..

b*k gibi book.
aşk böyle bir şey değil, sevgi böyle bir şey değil. lütfen kızlarınızı çok sevin ve ne kadar sevdiğinizi ne kadar değerli olduklarını onlara sık sık hissettirin. kendilerini sevmeyi öğretin onlara. bu saçmalıkları gördüklerinde aşk, romantizm sanmasınlar.

tam anlamıyla (bkz: wattpad klişeleri)
kazıklı maria b*k gibi book serisinde içimden geçenleri söylemiş. kitabı hiç okumasanız bile fikir sahibi edecek güzel bir seri. buyrunuz

benim lise hatta ortaokul zamanlarımda wattpad zamanlarına bile şahit olduğum ama asla hevelenmediğim, bir neslin daha küçük kızken sahiplenilmesi gerektiğini yerleştirmeye çalışan, gayet de kadınları objeleştiren kitap serisi.

cinsel ihtiraslardan ibaret kalitesiz bir yazı yığınının, duyarlı herhangi bir insanı üzmeye yetecek miktarda kağıt ziyan edilerek, para ve daha fazla paradan başka bir şey düşünmeyen bir basımevi tarafından basılması, hatta üstüne bir yığın insanın buna para vermesi, kötü çocuk başlıklı israf ve benzerlerine kitap denilmesi için yeterli olmamaktadır.

böyle bir açıklama yaptım zira toplumumuzda olduğu gibi, bu platformda da bu şeyi kitap olarak tanımlayan insanlar görüyorum. bu üzücü.

siyahın içindeki beyaz noktanın başlangıç hikayesidir diyebiliriz. kayla baş karakterimizdir. onun yaşantısı genelde anlatılır kurgular onun üzerinden ilerler. 17 yaşına girdiğinde ilk kez gördüğü babasıyla bilmediği bir şehire taşınır. birazcık güven konusu baz alınıyor diyebiliriz. watpadd serisidir. genel olarak ilgiyle okunan ve beğenilen bir seridir.

yazarın o kadar asosyal olduğu belli ki normal insan yok kitabında.herkes dublajlı anlamsız konuşuyor ve bir sayfa olmuyor ki erkek olmasın.kayla sadece bir erkeğin otoritesi ile var olurken bütün ahlak değerlerini ve iyilik kavramını kızlık zarına bağlıyor.ona göre kadınlar sadece ikiye ayrılıyor;bakire ve fahişe .ve acayip bir şekilde bodyshaming var kitapta.ve garip şekilde yazarın kafasında nasıl göründüğümüz de ahlak derecemizi beliriliyor.burdan da anlıyoruz bu yazar sadece diğer insanların normalarına uymasıyla (ve bundan o kadar memnun ki bir otorite olunca kendi üzerinde daha iyi hissediyor) ve bu uymakla birlikte gelen ilgiyle var oluyor.lafın kısası kendisini hayatta nereye koyacağını bilmeyen ve sadece "iyi kız"(ki bu iyi kız kavramı insanların sadece onu kullanabilmek için yaptığı bir manipüle)olarak var olan ve başka bir şey olamadığı için de diğerlerini aşağı gören bir yazarın uydurduğu ve sırf cinsel açlık duyulmasıyla yazılmış bir kitap.

yazar ablamızın libidosunun tavan yaptığı anlarda kaleme alınmış bir kitaptır. ablamızın bir eli münasip yerinde diğer eli klavyede yazılan bu kitapta aynı zamanda inanılmaz bir sigara fetişi vardır. kitabı d&r'de gördüğümde alo 184 tütün ihbar hattını aramak istedim. yeşilay genel başkanı dahil herkessi devreye sokun kötü çocuk tarafından sigaraya maruz kaldık, evet tarafından.

büşra küçük adlı küçük hanımın, wattpad'te yazdığı ıslak rüyanın tepkilerinden memnun kalmasıyla bunu edebiyat dünyasında da fütursuzca ölümsüzleştirmek istemesi sonucu ortaya çıkmış ''gençlik'' romanıdır.

kitapta baş karakter kızımız tam bir cahildir aslında. anne babası üniversitedeyken tanışıp sevişiyorlar ve annesi hamile kalınca, babası çocuk istememesine rağmen buna aldırış etmeden hamileliği sürdürüyor ve ayrılıyorlar. evladı için üniversite yıllarını mahvetmiş bu cefakar kadın, baş karakterimizi lise çağına gelince birden bire babasına sepetliyor. o ara neden böyle bir şey yaptığına dair en ufak ayrıntı yok.
baş karakterimiz babaya gıcık, çünkü annesini ve onu istememiş doğal olarak, hani daha sorumluluk alacak yaşta değil, olsa da baba olmayı istememe hakkı onu baş karakterimizin nefretiyle şereflendiriyor.
kızımız can yakmak istiyor ve mercimek kadar beyniyle bulabildiği en kötü plânı devreye sokuyor: kötü çocuk= meriç'le takılmaca.
meriç'i kötü çocuk yapan unsurlar da şu şekilde:
1- kolejde burslu olması
2- metal müzik dinlemesi
3- arkadaş grubunun lideri olması
evet, zıp zıp baş karakterimizin ''kötü çocuk'' diye yaftaladığı özellikler ilk başta bunlar oluyor.

gerçi meriç tam bir hıyar, ''sön bönöm kozomsın'' diye boğularak konuşan bir tip ama bu da zıp zıp kızımıza çok romantik geliyor.

işte sonrası kitap boyunca süren imla hataları, sevişme ve seks gerginliğinin hat safada yaşandığı yakınlaşmalar ama asla sevişememe, namuslu masum kız temaları, 40'lı yaşlarında bar müdavimi ablanın meriç güzellemsi adı altındaki sübyancılığı vs. twilight çakması ama ondan daha kötü bir roman olarak twilight'ın önüne geçmiş ''eser''.