makyaj

kadınların güzelleşmek uğruna binlerce yıldır uyguladıkları eylemler bütünüdür.

bundan sonra yazacaklarım tamamen şahsi kanaatimdir. bence makyaj bir kadını güzelleştirmez. makyajla süslenmeye çalışmak, sadece televizyonda görülen modifiye edilmiş garip mahlukatlara benzeyen bir heykel yaratma çabasıdır. eğer erkekler heykellerden hoşlansaydı bugün genelevleri heykeltraşlar idare ederdi. bir kadının en güzel olduğu an, en doğal anıdır, yani sabah uykudan yeni kalkmış halidir. saçlar darmadağınık, gözler şiş, üstte bir pijama. eğer erkek bu kadına baktığında içinden onu kollarına alıp sabah kahvaltısı niyetine saatlerce öpmek geçiyorsa, erkek aşık demektir. bunun ötesinde bir kadının yüzünü kimyasallara bulayarak kendini erkeğe güzel göstermeye çalışması, o makyajla akıp gidecek bir kendini kandırmadır.

yüzünü tuval gibi kullanma sanatı.
sanat şöyle dursun, özellikle renkli makyajlar seven insanları aşırı mutlu ederdi bu bebek*. her insan kendi yüzünü az çok tanıdığı için pratik yapa yapa nelerin daha çok yakışacağını keşfedip kendini geliştirebiliyor*.
müzik açıp makyaj yapmak kalp ben*.

işi gereği yapanlara söyleyecek lafım yok.
makyaj diyince ben, kadının güzelliğini öne çıkarma, pekiştirmek için yaptığı olarak anlarım.
günümüzde bunu çok abartanlar güzelleşmek yerine çirkinlesen ve cirkinlestirenler var
hafif makyajdan birşey olmaz, ama makbul olanı hiç yapılmaması.
bu sözüm kadınlara sizi makyajsız en doğal haliniz ile hatta sabah uyandığında sizi güzel bulan ve beğenen her türlü beğenir ve sever.
söyleyeceklerim bu kadar.
saygılar.

yarışmaya azıcık rimel ve far ile katıldığım uygulamadır. hele şu sıcakta yüzüne fondöten denilen betonu sürenler var. gerçekten tebrik ediyorum. işte bu gerçek bir direnç sembolüdür.

bağımlılık yapan şeylere mesafeli olma eğilimimden nasibini alan, çeşitli malzemelerle boyanarak güzelleşme işlemidir.

evet, makyaj bağımlılık yapar. zira görünümünüzü belli bir şekle sokar, hem siz hem de çevreniz bu halinize alışırsınız. gözleriniz daha belirgin, göz altlarınız daha açık renk, yanaklarınız ve dudaklarınız daha pembedir ancak bu aslında siz değilsinizdir. bu yüzdendir ki bir gün makyaj yapmazsanız insanlar hemen “hasta mısın” diye sorarlar.

bunu fark etmem üniversitemin ilk yıllarına denk geliyor ve o zaman makyajı kati şekilde bıraktım. çünkü aslında güzel olan makyajsız halime boşu boşuna haksızlık yaptığıma kanaat getirdim, ayrıca beni boyunduruk altına almasından hiç hoşlanmıyordum. gerçi hiçbir zaman fondöten, allık ve eyeliner kullanmamıştım zaten, ancak göz kalemi, far, rimel ve ruj yani hatları belirginleştiren her şey aynı bağımlılık etkisini yaratıyor. bayağı uzun yıllar sıfır makyajla yaşayıp detoks yaptım.

şimdilerde, kadınlarla yüz yüze olduğum bir meslek sahibi olduğum için bakımlı görünmem gerektiğinden rimel, kaş kalemi ve kaş sabunu kullanıyorum. ruj dişe bulaşacak gibi geliyor, aşamıyorum bu fobiyi. akşam çıkmasına veya düğün derneğe de göz kalemi sürüyorum. daha fazla makyajı bazı kızlarda görünce seviyorum ama artık yapmayı unuttum ve kendime de yakıştıramıyorum. makyaj bağımlılık yaptığı gibi makyajsızlık da bağımlılık yapıyor.

diyebilirim ki bu farklı dönemlerden geçmiş bir insan olarak en iyisi sonuncusu gibi, yaparsan biraz renk kazandığın, yapmazsan kimsenin sana hasta mısın demeyeceği, havuza gitmeyi filan dert etmeyeceğiniz bir ölçüde tutmak makyaj işini.

yapandan çok, göreni bağımlı yapan eylem.
öncelerden, kıpkırmızı ruj sürerdim.
yeni kan emmiş vampir gibi gezerdim.
tek ben değil tabi, o zaman moda idi herkes öyle gezerdi.
bir gün sürmesem, hemen herkes nen var, soluksun hasta mısın, derdi.
şimdi de bir kahverengi kalem çekiyorum gözüme, bir gün çekmesem, ne kadar soluksun deniyor.
dün sürmedim diye, kızımdan laf işittim.
alışmış, görmek istemiyor beni boyasız, soluk.
tam türküde dendiği gibiyim
sür gözüne sürmeyi hiç kimseden farkın yok
çektim kahverengi kalemimi gözüme
ne olacaksa olsun.

kendimizi tuval olarak kullandığımız bir uygulma bence çok eğlenceli bu konuda çok yetenekli değilim ama öğrenemeyi severim

çok uğraştım inan unutmak için seni
o gün sarıldığımızda söz verdiğim gibi.
son bir öpücüğü çok görmüştün bana
"biliyorum", demiştin "ben gideceği yeri".
diye başlayan (bkz: model grubu) şarkısıdır. m a k y a j

bazılarında doğuştan olandır.

patatesi bile güzelleştiren teknikler bütünü.

(bkz: yasal dolandırıcılık)
(bkz: eserde sahtecilik)
(bkz: yüz kızartıcı suçlar)
buradaki yüz kızartma işlemi allıkla yapılıyor tabi ki.

makyajlı halimin fotoğrafını çekmişler inanamıyorum rezillik resmen, bkz: #1833455 ah şu paparaziler..

bir nevi nitelikli dolandiricilik. tipki destekli sütyen gibi.

aslinda olmayan bir seyi varmis gibi yansitan sey.

ınsanlari kandirmayin. onlarin duygulariyla oynamayin.

erken yaşta öğrenmediğim için pişman olduğum hobi, yerine göre de sanat. motor becerilerim gelişmedi haliyle, eyeliner sürmek falan hak getire. bu konularda da aşırı çekingenim, bilmediğimden maymuna dönmemek için adam akıllı denemiyorum bile. bir yerden başlamak lazım ama çok özeniyorum videolarda bambaşka tiplere giriyorlar. istedikleri forma sokuyolar ifadelerini, ne güzel. kendimi bildim bileli aynıyım aynaya bakmaktan sıkıldım artık. bi değişiklik bi farklılık olsun. neyse bu yaz da şununla uğraşacağım mecbur.

kalitesiz malzemeyle yapıldığında insanı palyaçoya da çevirebilen şey.

bazen boş zamanım olunca yeni makyaj teknikleri öğreneyim diye biraz video izliyorum. aman allah'ım! o malzemeler nedir öyle? maşallah, bir de servet bayılıyor hanım kızlarımız bunlara. en son ne zaman çekildiğini hatırlamadığım bir videodaki kontur setine 700 tl demişti birisi. yani tamam, videolarda sponsorluk şu bu oluyor da, bunlara para harcayan herkesin de sponsoru yok ki.

neyse. selam! ben züğürt. çenem yoruldu. gidiyorum.

abartı makyaj sevmiyorum ama eyeliner'ın köpeğiyim özür dilerim...

gülüşü, makyajıdır kadının; bir de, saçları.
gerisi hikaye...

t/ bir yüzün görünüşünü yüze, gözlere, kaşlara, kirpiklere ve dudaklara sürülen kimi özel maddelerle değiştirme işi olarak tanımlanır.

milyarlarca doların döndüğü kocaman bir sektör. önce güzellik algısı yaratılır, sonra ise makyaj yapmadan güzel olunamayacağı, makyaj malzemelerini satın almak zorunda olunduğu algısı yaratılır.


"ilaç satabilmek için hastalıklara neden olmak gibi"

iyi hissetmenizi sağlayan şeyler arasında ilk sırayı alır.

izmir'li old school rapçi hakan mc 'nin toplama bir rap albümünde çıkardığı şarkı.
sözleri çok anlamlı ,sağlam bir parça.