1.
futbolda mükemmel çalımlar yiyen kişiye söylenir.
devamını gör...
2.
başlığı açan yazarın mahlasını görünce kahkaha attım. mal, aptal olma durumu. zordur. insanlar sana mal dediğinde alınırsın ama bir şey de diyemezsin, haklıdırlar çünkü.
devamını gör...
3.
sözlüğü sözlük gibi kullanmakta bugün:
1. yapılan işin fiyatını belirtmek.
örnek: arabanın camları 5 bin liraya mâl oldu.
2. davranışından dolayı zarara uğramak.
örnek: bitcoin alması parasına mâl oldu.
örnek: kripto para bunalımı bir aileye mâl oldu.
1. yapılan işin fiyatını belirtmek.
örnek: arabanın camları 5 bin liraya mâl oldu.
2. davranışından dolayı zarara uğramak.
örnek: bitcoin alması parasına mâl oldu.
örnek: kripto para bunalımı bir aileye mâl oldu.
devamını gör...
4.
büyük başarı
devamını gör...
5.
bir durum degil bir secimdir mal olmak
devamını gör...
6.
bana neden buradasın diye sordu. konuşkan bir tip, benim aksime. ona dönmedim bile. dağları izliyordum. onun da aynı şeyi yapmasını bekliyordum. insan burada bir başka insanı merak edebilir miydi? ne saçma.
oralı değildim. hiçbir zaman da olmadım. eski halimden eser kalmamıştı. gülmeyi bırakacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi. bir ton şeyi sayesinde atlattığım o harika gülüşüm... asker olana dek hatırlamak gibi bir özellik taşımıyordum. bunca kötü deneyim, berbat bir yaşam, ancak böyle katlanılır hale gelebilmişti. asker olmanın bu özelliğimi silip atacağını hiç bilmiyordum. her şeyin bir bedeli oluyordu işte. ama sorun etmiyordum. sonuçta kimliğim de değişmişti ve bu karakterimle ilkinden daha üstün bir psikolojiye sahiptim.
ne arıyordum burada? asker olana dek çokça sorduğum bir soruydu bu. sürekli ait hissetmediğim yerlerde mecburen bulunuyordum. isteklerimi ben belirlememiştim hiçbir zaman. neyi istediysem yanlış olduğunu yaşayarak anladım. önce okul diye düşünmüştüm, okumayı istemedim. çalışmak dedim, yıllarca çalıştım ve o da bir boka yaramadı. her fabrikada ben burada ne halt yiyorum diye sorguladım. hepsinden kaçtım, her insanı terk ettim. bir türlü kendim olamıyordum. bana ait olmayan yaşam ve karakterleri sahiplendim hep.
nihayet asker olduğumda ise daha önce tatmadığım bir hafiflik hissi yaşadım. dudaklarımı kullanmaksızın mutlu olabildiğim bir hayattı. uyumak ve uyanmak hiç zor olmayan, gerekli bir eylem olup çıktı ve kendiliğinden olan sıradan şeylere dönüştü. ne yaptığım, nerede olduğum konusunda hiç endişelenmedim. sonunda var olma amacımı kabullendim. işe yarıyordum.
itiraf etmem gerekirse, her ne kadar bu iş beni heyecanlandırmış olsa da, ki benim de en büyük ihtiyacım heyecan duyup bir şeyler hissedebilmek ve bir miktar para, arka planda daima bir ölüm arzusu da yatmaktaydı. boşuna yaşanmış otuz yıllık ömrü kendime yeterli, hatta fazla bulup, nihayet bir türlü yeltenemediğim kendimi öldürme işinin bir şekilde gerçekleşecek olması düşüncesi beni sürekli rahatlatıyordu. ölene dek ise para kazanacaktım. hem dışarıda çalışmaktan daha onurlu bir işti. fabrika işleri gerçekten rezil işlerdi. bir hiç uğruna çalışıp harcanmaktansa, onurlu biçimde, gerekli ve değerli bir hizmetle, temiz bir üniformayla yitip gitmeyi tercih ettim. ama bunu anlamayan insanlar var, fazlaca. başta ailem. tabii onların birincil beklentisi hayatta kalmış olmam. ne kadar rezil yaşadığımın önemi yok onlar için, sadece nefes al, kir ve pas içinde ya da bok.
çok fazla şey istedim. çok fazla heves duyduğum şey oldu. hepsi geçiciydi. hepsi geçip gittiğinde ise hiçbir şey kalmadı.
kim olduğumu asla tam olarak öğrenemedim. kendimle hiç yalnız kalamadım. kendime ait bir yaşamım da olmadı. çünkü param da olmadı. askerlik bu yönüyle kaçışım ve kurtuluşum için iyi ve tek yol olma özelliğinde. daha önce kaçtım birkaç kere ama bunlar hedefsiz kaçışlardı. kaçmak basitti ama sonrası? ne olacağını bilmeden yapılan anlamsız bir işti. şimdikiyse sorunsuz olacak. en mühimi de yapılacak her şey belli. belki de tek istediğim tüm ihtiyaçlarımın karşılandığı bir yerde bebekler gibi yaşamaktır, kim bilir?
gerçekten adapte olamıyorum dünyaya, dışarıdaki hayata. tüm hayatımın başarısızlıklar silsilesi olması bunun için yeterlidir sanıyorum. başarısızım, aptalım. hayır, burada kaçındığım bir övünme isteği yok. bu gerçek. ben bu dünyanın gereksindiği becerilere sahip değilim ve bunları edinmek için gerekli şeylere de sahip değilim. işte aptal budur. ben bir aptalım. kendi içimde, kendi kafamda ne olduğum, ne düşündüğüm, anlamsız detaylar. banka hesabım boş, mesleğim yok, diplomam yok ve daha bir sürü şey.
doğamda yok, hiçbir şey, üzerimde durmuyor hiçbir şey.
henüz asker değilim. kafamdan böyle bir konuşma geçti.
oralı değildim. hiçbir zaman da olmadım. eski halimden eser kalmamıştı. gülmeyi bırakacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi. bir ton şeyi sayesinde atlattığım o harika gülüşüm... asker olana dek hatırlamak gibi bir özellik taşımıyordum. bunca kötü deneyim, berbat bir yaşam, ancak böyle katlanılır hale gelebilmişti. asker olmanın bu özelliğimi silip atacağını hiç bilmiyordum. her şeyin bir bedeli oluyordu işte. ama sorun etmiyordum. sonuçta kimliğim de değişmişti ve bu karakterimle ilkinden daha üstün bir psikolojiye sahiptim.
ne arıyordum burada? asker olana dek çokça sorduğum bir soruydu bu. sürekli ait hissetmediğim yerlerde mecburen bulunuyordum. isteklerimi ben belirlememiştim hiçbir zaman. neyi istediysem yanlış olduğunu yaşayarak anladım. önce okul diye düşünmüştüm, okumayı istemedim. çalışmak dedim, yıllarca çalıştım ve o da bir boka yaramadı. her fabrikada ben burada ne halt yiyorum diye sorguladım. hepsinden kaçtım, her insanı terk ettim. bir türlü kendim olamıyordum. bana ait olmayan yaşam ve karakterleri sahiplendim hep.
nihayet asker olduğumda ise daha önce tatmadığım bir hafiflik hissi yaşadım. dudaklarımı kullanmaksızın mutlu olabildiğim bir hayattı. uyumak ve uyanmak hiç zor olmayan, gerekli bir eylem olup çıktı ve kendiliğinden olan sıradan şeylere dönüştü. ne yaptığım, nerede olduğum konusunda hiç endişelenmedim. sonunda var olma amacımı kabullendim. işe yarıyordum.
itiraf etmem gerekirse, her ne kadar bu iş beni heyecanlandırmış olsa da, ki benim de en büyük ihtiyacım heyecan duyup bir şeyler hissedebilmek ve bir miktar para, arka planda daima bir ölüm arzusu da yatmaktaydı. boşuna yaşanmış otuz yıllık ömrü kendime yeterli, hatta fazla bulup, nihayet bir türlü yeltenemediğim kendimi öldürme işinin bir şekilde gerçekleşecek olması düşüncesi beni sürekli rahatlatıyordu. ölene dek ise para kazanacaktım. hem dışarıda çalışmaktan daha onurlu bir işti. fabrika işleri gerçekten rezil işlerdi. bir hiç uğruna çalışıp harcanmaktansa, onurlu biçimde, gerekli ve değerli bir hizmetle, temiz bir üniformayla yitip gitmeyi tercih ettim. ama bunu anlamayan insanlar var, fazlaca. başta ailem. tabii onların birincil beklentisi hayatta kalmış olmam. ne kadar rezil yaşadığımın önemi yok onlar için, sadece nefes al, kir ve pas içinde ya da bok.
çok fazla şey istedim. çok fazla heves duyduğum şey oldu. hepsi geçiciydi. hepsi geçip gittiğinde ise hiçbir şey kalmadı.
kim olduğumu asla tam olarak öğrenemedim. kendimle hiç yalnız kalamadım. kendime ait bir yaşamım da olmadı. çünkü param da olmadı. askerlik bu yönüyle kaçışım ve kurtuluşum için iyi ve tek yol olma özelliğinde. daha önce kaçtım birkaç kere ama bunlar hedefsiz kaçışlardı. kaçmak basitti ama sonrası? ne olacağını bilmeden yapılan anlamsız bir işti. şimdikiyse sorunsuz olacak. en mühimi de yapılacak her şey belli. belki de tek istediğim tüm ihtiyaçlarımın karşılandığı bir yerde bebekler gibi yaşamaktır, kim bilir?
gerçekten adapte olamıyorum dünyaya, dışarıdaki hayata. tüm hayatımın başarısızlıklar silsilesi olması bunun için yeterlidir sanıyorum. başarısızım, aptalım. hayır, burada kaçındığım bir övünme isteği yok. bu gerçek. ben bu dünyanın gereksindiği becerilere sahip değilim ve bunları edinmek için gerekli şeylere de sahip değilim. işte aptal budur. ben bir aptalım. kendi içimde, kendi kafamda ne olduğum, ne düşündüğüm, anlamsız detaylar. banka hesabım boş, mesleğim yok, diplomam yok ve daha bir sürü şey.
doğamda yok, hiçbir şey, üzerimde durmuyor hiçbir şey.
henüz asker değilim. kafamdan böyle bir konuşma geçti.
devamını gör...
7.
dalgınlıkla kaynar suyun içine parmaklarını sokmaktır. evet, bazen mal oluyorum. şükür ki bazen. yoksa şimdiye kadar ölmüştüm.
devamını gör...
8.
topluma olanı dışında hoş görülmez.
devamını gör...
9.
devamını gör...
10.
devamını gör...
11.
hep hissettigim tuhaf durum. evet ben malim bunu da her firsatta hissediyorum, genelde karsimdaki insanlara da mal oldugumu hissettirebildigim kanaatindeyim.
ben 1 malim ve cok ilginc.
mesela psikiyatriste gittim, anksiyetelisin, depresifsin falan dedi. bi turlu istedigim cevabi veremedi.
hani bu malligin tanisi ne, ne malligi bu. dumduz "mal" mi, tibbi 1 karsiligi yok mu allah'in belasi.
hani mal olsam eyvallah da, ben duble malim aga.
yani bi mal anca bu kadar mal olur.
mal=ben yani aga, mal, ben. bunun bi adi olmali ya. farekoloji falan hani, bisey deyin lan buna.
hayir o kadar malim ki, tibbi terminolojiye gecmeliyim. bakirkoy'de doktorlar hipokrat degil, fare yemini etmeli.
bildigin klinik vakayim ya, taniyan arkadaslar bilir, tanimlarima az cok denk gelmissinizdir.
z kusagiklastirirsak, bu mallik halis mi, denebilir. malligim saka mi falan.
hani bu apayri 1 boyut ya, bu kadar da mal olunmaz aga. hani malligin bi adabi vardir. bu bildigin adapsizlik yani.
nereye gitsem hep otistik, mal diye gecistirdiler.
agacim malligin hani, tap leveli lan bu. mallik futbol olsa, ilk 11'de forvet olurum.
bildigin hat trick lan bu. rovasata golu atmisim ben malliga. bu yani, inanilmaz. tek kelimeyle incredible, terminator, uzayli 1 malliga sahibim.
uzayda, yildizlar falan var, bi de ben varim. hani boyle 1 cumle kuracak kadar malim.
hani ben, mallik maasi talep ediyorum. bu cunku, mukemmel 1 mallik. bi mal anca bu kadar mal olurdu. hani, evet.
edit: suan kanaat getirdim terbiyesizlik bu, hani bu kadar mal olunmaz. dupeduz terbiyesizlik bu yaptigim, canli, fiziksel 1 kufur gibiyim.
beni al, koy bi tarafa, kufur etmis gibi duruyorum. kufurum ben hani, varligimla.
terbiyesizligim aga yani, hani, kas yaparken goz cikarmak gibi 1 durum icerisindeyiz.
bu kadar da olunmaz yani, hani bu ne kadar dusuk iq'luluktur aga, pacalarimdan cehalet akiyor, adeta ilber ortayli'nin korkulu ruyasiyim.
celal sengor'un oyun oynamayi birakip bilime baslama sebebiyim.
oyle 1 durum icerisindeyiz sayin arkadaslar, ibretlik 1 manzarayim.
hani bu da degilsindir. hani bu da degilsindir denen ne varsa oyum lan ben.
bu kadar da olmazsin be adam dedikce, o kadar da oluyorum lan ben.
mesela bu tanimin dahi cilkini cikardim, bu cunku, yaz yaz bitmez. uzerime tez yapicam aga, hani bunun norolojik sebepleri,
yani, arastirilsin, masak falan. bisey yapiniz.
resmen hani, kotuluk problemi lan bu. oyle 1 vaziyet. kaos var resmen.
inanilmaz.
hani ben bile bu duruma sasiriyorum artik, bu da degilsindir, oha, bak suan hatirladim, oha. yani yuh be adam, ben neymisim aga. resmen terbiyesizlik.
baska da 1 sey degil.
diyorum.
hani sey, neydi lan o, evren zamanla cokuyor ya, yani neydi adi, bi kuram vardi, bi evren yasasi, evren zamanla iyice cokuyordu, sonra yok olacak ya. entropi yasasi. dimi, mukemmellesmek miydi o. yoksa tam aksi mi.
hani oyle 1 entropi yani bu, zamanla, artarak, ustune koya koya ilerliyorum. inanilmaz.
evrimsel 1 dongu icerisinde, resmen, zekasal darwinizm yasiyorum. ama tam aksi istikamette hani, artmak yerine, azaliyorum yani.
90 iq'umdan 80'i korelmis organ hukmunde bisey durumunda.
arastirilsin, norobiyoloji mi diyolar, onlar, norologlari falan, goreve davet ediyorum.
benim icin kucuk (beynim), sizin icin buyuk 1 adim.
umutlu nesiller yetistirmek adina, bu kafa yapisinin iyice tetkik edilmesi kanaatindeyim.
yapilabilecek olan her 1 bilimsel deneye, adeta kobay faresi, olabilecek kivamdayim. hevesliyim. her sey bilim adina. evet.
ben 1 malim ve cok ilginc.
mesela psikiyatriste gittim, anksiyetelisin, depresifsin falan dedi. bi turlu istedigim cevabi veremedi.
hani bu malligin tanisi ne, ne malligi bu. dumduz "mal" mi, tibbi 1 karsiligi yok mu allah'in belasi.
hani mal olsam eyvallah da, ben duble malim aga.
yani bi mal anca bu kadar mal olur.
mal=ben yani aga, mal, ben. bunun bi adi olmali ya. farekoloji falan hani, bisey deyin lan buna.
hayir o kadar malim ki, tibbi terminolojiye gecmeliyim. bakirkoy'de doktorlar hipokrat degil, fare yemini etmeli.
bildigin klinik vakayim ya, taniyan arkadaslar bilir, tanimlarima az cok denk gelmissinizdir.
z kusagiklastirirsak, bu mallik halis mi, denebilir. malligim saka mi falan.
hani bu apayri 1 boyut ya, bu kadar da mal olunmaz aga. hani malligin bi adabi vardir. bu bildigin adapsizlik yani.
nereye gitsem hep otistik, mal diye gecistirdiler.
agacim malligin hani, tap leveli lan bu. mallik futbol olsa, ilk 11'de forvet olurum.
bildigin hat trick lan bu. rovasata golu atmisim ben malliga. bu yani, inanilmaz. tek kelimeyle incredible, terminator, uzayli 1 malliga sahibim.
uzayda, yildizlar falan var, bi de ben varim. hani boyle 1 cumle kuracak kadar malim.
hani ben, mallik maasi talep ediyorum. bu cunku, mukemmel 1 mallik. bi mal anca bu kadar mal olurdu. hani, evet.
edit: suan kanaat getirdim terbiyesizlik bu, hani bu kadar mal olunmaz. dupeduz terbiyesizlik bu yaptigim, canli, fiziksel 1 kufur gibiyim.
beni al, koy bi tarafa, kufur etmis gibi duruyorum. kufurum ben hani, varligimla.
terbiyesizligim aga yani, hani, kas yaparken goz cikarmak gibi 1 durum icerisindeyiz.
bu kadar da olunmaz yani, hani bu ne kadar dusuk iq'luluktur aga, pacalarimdan cehalet akiyor, adeta ilber ortayli'nin korkulu ruyasiyim.
celal sengor'un oyun oynamayi birakip bilime baslama sebebiyim.
oyle 1 durum icerisindeyiz sayin arkadaslar, ibretlik 1 manzarayim.
hani bu da degilsindir. hani bu da degilsindir denen ne varsa oyum lan ben.
bu kadar da olmazsin be adam dedikce, o kadar da oluyorum lan ben.
mesela bu tanimin dahi cilkini cikardim, bu cunku, yaz yaz bitmez. uzerime tez yapicam aga, hani bunun norolojik sebepleri,
yani, arastirilsin, masak falan. bisey yapiniz.
resmen hani, kotuluk problemi lan bu. oyle 1 vaziyet. kaos var resmen.
inanilmaz.
hani ben bile bu duruma sasiriyorum artik, bu da degilsindir, oha, bak suan hatirladim, oha. yani yuh be adam, ben neymisim aga. resmen terbiyesizlik.
baska da 1 sey degil.
diyorum.
hani sey, neydi lan o, evren zamanla cokuyor ya, yani neydi adi, bi kuram vardi, bi evren yasasi, evren zamanla iyice cokuyordu, sonra yok olacak ya. entropi yasasi. dimi, mukemmellesmek miydi o. yoksa tam aksi mi.
hani oyle 1 entropi yani bu, zamanla, artarak, ustune koya koya ilerliyorum. inanilmaz.
evrimsel 1 dongu icerisinde, resmen, zekasal darwinizm yasiyorum. ama tam aksi istikamette hani, artmak yerine, azaliyorum yani.
90 iq'umdan 80'i korelmis organ hukmunde bisey durumunda.
arastirilsin, norobiyoloji mi diyolar, onlar, norologlari falan, goreve davet ediyorum.
benim icin kucuk (beynim), sizin icin buyuk 1 adim.
umutlu nesiller yetistirmek adina, bu kafa yapisinin iyice tetkik edilmesi kanaatindeyim.
yapilabilecek olan her 1 bilimsel deneye, adeta kobay faresi, olabilecek kivamdayim. hevesliyim. her sey bilim adina. evet.
devamını gör...
12.
mallığının farkında olan asla mal değildir.
maldan öte, maldan ziyade..
#3243506
"evrimsel 1 dongu icerisinde, resmen, zekasal darwinizm yasiyorum. ama tam aksi istikamette hani, artmak yerine, azaliyorum yani."
şu saatten sonra sana mal diyen karşısında beni bulur fare. buna sen de dahilsin.
dobarlan kendine gel. evet.
maldan öte, maldan ziyade..
#3243506
"evrimsel 1 dongu icerisinde, resmen, zekasal darwinizm yasiyorum. ama tam aksi istikamette hani, artmak yerine, azaliyorum yani."
şu saatten sonra sana mal diyen karşısında beni bulur fare. buna sen de dahilsin.
dobarlan kendine gel. evet.
devamını gör...