mangoyu kurutup saklayın

mangonun tadını seklini bilmeyen milyonların olduğu ulkede böyle demeç vermek cok gariptir.

tangodur o mango olsa duramaz. ülkenin bugünkü durumunu gizli gizli tangoyla kutluyor olabilirler. açık açık kutlayamazlar çünkü tango günah. (bkz: mangonun yararları)

trolleme sanıp açtığım başlıkla bir ateiste "tevbe estağfurullah" dedirtmiş haberimsi şeydir.
först leydi şeysi!!! *
şaşaa ve görgüsüzlük zehirlenmesi böyle oluyor işte görün!

mangırı demek istemiştir. fazla şaapmayın.

anında tüm mangolarımı kurutup saklamamı sağlayan tavsiye.

çünkü başörtülü bacılarımızın üzerine işediler.

sorsan ülkenin yarısı mangonun ne olduğunu bilmez. diğer yarısıda %90'nı duymuştur ama hiç yememiştir.
ağam bizimle eğleniii

geçenlerde bir kadın gördüm, yanında çocuğu ile birlikte pazarcıların çöpe attığı çürük domatesleri ayıklıyordu. eve götürüp yemek yapmak için…

bir de emine hanım var işte. mango, ejder meyveli smoothie vb. keyfine bakıyor takılıyor, kitap yazıyor.

bu iki kadının aynı ülkede yaşadığını biliyorum, birinin gündemi aç cocuklarını doyurmak diğerinin gündemi dünyada cenneti yaşamak.

bu adaletsizliği görüp susan, görmezden gelen her kim varsa beni düşmanı bilsin ulan! çünkü ben bu zihniyete, adaletsizliğe, haksızlığa düşmanım!

devlet aklından anlamayanların eleştirdiği durum. ümmet mango kurutacak sizde izleyeceksiniz.

gazeteci huseyin likoglu, bu fotografin hikayesini anlatmis. nerdeeen nereye. 'ekmek bulamadilarsa makarna yesinler' demekle ayni sey bu.

'yıl aralık 1999, hüseyin besli yeni şafak gazetesi'nin genel müdürü. haber merkezinden beni alarak düzce'ye doğru yola çıktık. recep tayyip erdoğan, 12 kasım düzce depreminden etkilenen vatandaşları ziyaret ediyordu. aylardan ramazandı. iftar vakti yaklaştı. “orucumuzu nerede açacağız” diye merak ederken, giderek vakit yaklaşıyordu, ancak iftar için herhangi bir organizasyon yoktu. tam akşam ezanı okunmaya başladı. erdoğan eşi emine hanım'la birlikte derme çatma bir barakaya girdi. biz de peşinden. yer sofrasına bağdaş kurup oturdular.

herkes bir şekilde sofrada yerini aldı. bir tek ben ayakta kaldım. erdoğan kaşlarını çatarak “sen niye oturmuyorsun?” dedi. “başkanım fotoğraf çekip oturacağım” dedim. sonra öğrendim ki benim oturmamam aileyi rencide eder gerekçesiyle böyle çıkışmış bana erdoğan. o zamana kadar çektiğim tüm fotoğrafları gazetenin arşivine teslim ediyordum. zaten başka şansımız da yoktu. şimdiki gibi dijital fotoğraf makineleri yoktu. dia film çekimi yapıyorduk. ama o olaydan sonra bazı kareleri kendime saklamaya karar verdim. erdoğan'ın partiye dönüş töreninde yaptığı konuşma sırasında tam 18 yıl sakladığım işte bu fotoğraf aklıma geldi.'

işte böyle böyle zengin oluyorlar...
sen ben mangoyu hemen hapur hupur yiyoruz
bak! kurutup yemeliymişiz. ondan evimizin bereketi yokmuş, tasarrufun altın kuralını bilmiyormuşuz
tişikkirler first liydim

sade hayat saray mutfağında mı yazıyor orada?
sade hayat.
sade.

kurutmadan önce yerli ve milli bir mango olmasına da özen gösterin.

hep diyorum. kötü yönettikleri yetmiyor, üstüne de alay ediyorlar

hangi mangoyu? senin mangon yok ki, kendine gel

12.95 ... adet fiyatı. evet.

benim mango'mu kim sakladı...

evlerinde onlarca tek bir ekmek bekleyen insanlar mangoları nasıl saklasam diye düşünüyordu teşekkür ederiz bu nadidene fikirler için.

postmodern "ekmek bulamazlarsa pasta yesinler" açıklaması. hayretle takip ediyoruz.

mango diye bir yiyecek olduğunu ilk defa duydum galiba kendisi dalga geçiyor. herkesin kendi gibi zengin sanıyor sanırım.

tamam . güneşte mı kurutalim yoksa fırının fanlı ayarında mı.