medyascope'un yabancı fonlardan aldığı para

afgan ve suriyeli güzellemesi yapan ruşen çakır'ın kurduğu medyascope'ın yabancı fonlardan aldığı paradır. iddiaya göre sadece bir vakıftan aylık 65.000 dolar alıyormuş. bu da aylık 500.000 liraya denk geliyor neredeyse. nereden baksan güzel para. sayın ruşen çakır'ın mülteci ve afgan göçmenlerini güzellemesi ve karşı çıkanlara "kötü insan" demesinin nedeni gayet açık görülüyor. gerçekten yazık.

kaynak 1

kaynak 2

bunlara ver parayı herşey yaparlar bunların vatan millet umrunda değil.

(bkz: sivil örümceğin ağında)

yerli veya yabancı bir fondan para almanın tek başına gayr-ı meşru sayılamayacağını aktarabilmek için güzel bir başlık olmuş, emeği geçenlere şükranlarımı aksettiririm.

suçlama yapabilmek için daha fazlası gerekir.

(bkz: independent türkçe)

sadece yeni fark ettiğiniz şeydir.
medyascope'un kaynaklarında da fon aldığı yerler bellidir. şeffaftır. bir yerden fon almak ve çalışma yapmak düşüncelerin ipotek altında olması değildir. ayakta kalmaya çalışmanın bir yoludur ve bu insanlar yayınlarda sürekli dile getirirler. para yetmiyor. bu kanal özelinde yıllardır kültür&tarih sohbetleri diye son yılların en iyi programlarından biri yapılıyor. bu kanal şöhretlendirdi ve devamlılığını sağladı. ve ne yazık ki ana akım medyanın para havuzunda yüzüp at koşturuyor olduğu alanın dışında kalan, yandaşlık değil nitelikli iş yapan muhalifler bağışlarla ayakta durabiliyorlar.

siz kimlerden fon aldığını açıkça belirtenleri geçin de sürekli faaliyette olan ve gelir kaynağı belli olmayanları düşünün. sonra altından acayip yolsuzluklar, yardımlar, bağışlar çıkıyor.

bu bir şey değil. 'malum' sözlükte şu an büyük fişleme, ifşa olayları dönüyor. fişleyen kişiyi çaylak yaptılar ve insanlar prostesto ediyorlar şu anda. mülteci destekçisi akademisyen, aktivist vs. kişiler ya yurtdışında ya da yurtdışından fonlanan kişiler ve fonlandıkları kuruluşlar da aynı. reklam olmaması için buradan link atmıyorum. mesaj kutumu şenlendirirseniz hala görmemiş olanlara bir link sallarım.

huhazafakar ailelelerin seküler çocuklarına yaptığı mahalle baskısı haberleri bedava yapılmıyomuş..

devletten para alan medya kuruluşu devlete borçludur.
yabancı fonlardan para alan medya o fonları kontrol eden devletlere borçludur.
sadece okuyucudan para alan medya, buna izlenme sayısı üzerinden alınan reklam da dahildir, okuyucuya borçludur, bağımsız haber yapar.

kimin kılıcını kuşanırsan, onun gösterdiği yere kılıç sallamak zorundasın. mesela bu sitede göçmenleri avrupa'ya gönderilim diye bir makale çıkabilir mi? hayır, batının işine gelmez çünkü.

ruşen abiye de tüm medyacope emekçilerine de helali hoş olmasını dilediğim paradır. gerçekten olabilecek en iyi ve kaliteli basın kuruluşunu inşaa ettiler çok kısa süre içinde. güncel politikadan tarihe ve sanata her konuda harika bir portal oldular.

sol siyaset dünyada namusun fikre ve ete kemiğe bürünmüş halidir. lakin bizim ülkemizde ekseri iş böyle değil. ilgili haber bugün tkp ve ulusolcuların sitelerinde bokta boncuk bulmuş gibi servis ediliyor. iktidarın sivil fahrettin paşası eliyle yazılıp bu sitelerde yayınlatıldığı kanısındayım.

ulan abd dediğin tek bir yapı mı? onlarda sol vakıf kuruluş yok mu? tarihi birazcık bilenler tarihte çoğu kez en tutarlı sol yapıların abd'den çıktığını da bilir.

işin en komik yanı fethullahçılar da ateşin etrafında dans eden maymunlar gibi histerik çığlıklarla haberi paylaşıyor.

ruşen çakır’ı sevmem. “merhaba iyi günler” diye tanımlarım kendisini. yalnız zaman zaman tanıl bora gibi muazzam iletişim ve birikim yazarlarını çıkarıyor. ayrıca kendisi geçmiş zamanlarda refah uzantısı yeni nesil siyasal islamcılarla uzun yol yürümüştü. bu sebeple, bazen ve bağzııı özel gelişmelerde kendisini dinlemeye özen gösteriyorum. hızı 1.75 yaparak tabi kiiii.
medyascope’un kapanması için çalışmalar uzun zamandır sürmektedir.
bir diğer husus ise göçmen güzellemesi , arkadaşlar cidden hiç mi utanmıyorsunuz?
bu ülkeye yıllardır milyonlarca suriyeli gelirken de ses çıkardınız mı?
siz bugün gelen afganları sanırım ilk kez ellerini kollarını sallayarak ülkeye girdiklerini düşünüyorsunuz ?
illa muhalif kesim “güzelleme” yaptı diye aydınlandınız. yapmayın, onlar sizin müslüman ve mağdur kardeşleriniz….
size bir sır vereyim.*
pandemiden önce hatta bir kaç yıl önce her mekanda görmeye alışkın olduğumuz çekik gözlü insanlar hiç dikkatinizi çekti mi?
ben her gördüğüm çekik gözlüye sorardım mesela, siz de yapsaydınız.. kendileri çoğunlukla kaçak işçi idi.
bu ülkeye afganistan’dan, kazakistan’dan, tacikistan’dan, gürcistan’dan akın akın insan geliyor fakat bugün değil, uzun zamandır geliyor.
siz hiç şunu sorguluyor musunuz “ bu insanlar ucuz emek için kullanılıyor, bizim insanımız işsiz kalıyor ve çalışan bu göçmenler resmen kullanılıyor.”
düşünmediniz sanırım.
ruşen bey şu kadar para alıyormuş…. e bakın bakalım nasıl ve neden itelenmiş medyanın bütün mecralarından.
hadi arkadaşım, buket aydın, hande aydemir, ahmet hakan, kübra par, mehmet akif, veis ateş’in haberciliğine layıksınız da kendilerinin fahiş maaşlarla, yalan yanlış habercilik yaptığını görmezden geliyorsunuz?
amacım ruşen güzellemesi yapmak değil, dünyanın her yerinde habercilik çok para ediyor. velev ki bu parayı alıyormuş duuu, inanır mısınız kendisini dinleyenler zaten doğru-yanlış farkını algılayabiliyorlar.
sorun zaten siz gibi zihniyete sahip insanların, görüp dinledikleri her ama her haberi gerçek sanması….
velev ki medyascope yüksek maaş veriyormuş, bunu etik bulmayan adamlar olarak size sorarım;
üçer beşer maaşlı vizyonsuz yöneticileri parti gençlik kolları başkanlarını, kadın kolları başkanlarını, özel kalemleri, danışmanları hadi bir yüksek sesle dile getirsenize.
beyaz tv, a haber, trt çalışanlarının maaşlarını sorgulayabilir misiniz?
televizyon ve gazetelerin israf ve çöp olduğu ortadayken internet üzerinden yayın yapan ve hepi topu 40.000 kişinin izleyip dinlediği yayınlar size zarar veremez. iktidar bundan zarar görmez..
ah şu dış mihraklar, ahhh.
malumunuz bu ülkede hiç bir şey değişmiyor.
bir kesim insan, farkında oldukları acı gerçekleri kafalarının içinde düşünmektense karşılarında ve sadece bir sandalye üzerinde oturan birilerinden dinliyorlar.
bunu da çok görmeyin yahu!!!!

#1149718

bu fon konusunda pek güzel tespitler içeren bir analize konu olandır. buradan

solun dejenerasyonu yahut sözde bir paralel sol oluşturma çabasının parçasıdır aslında.



ek: ruşen cephesinde fontürklerden* kim varmış bir bakasın da ohannes diyesin. emre uslu hah şimdi tam oturdu: paralel sol.

henüz fonculara yanlamaya öykünüp becerememişinden fonculara yanlayanına; dur bakalım biraz da şuna çamur atayım diyeninden, terörle solculuğu bir tutanına hatta "leninle hesaplaşamayanına" *; bir kereden bir şey olmazcısından, alışkanlık haline getirenine varıncaya kadar geniş bir yelpazenin her bileşeni için konuşuyorum.
satılmış satılmıştır.
basite indirgemek gerekirse; sattığınız herhangi bir mal üzerinde artık hükmünüz nasıl yoksa, kendinizi sattığınızda da kendi inisiyatifiniz yoktur.
kumandanız vardır ve pili takan istediğini yaptırır.
yaz ulan derler yazarsınız
yap ulan derler yaparsınız
en sonunda üzerinize sifonu çekerler de alık alık bakarsınız.
kapito?

büyük resim görenlerin yeni uğraşları, medyascope'u izlediğim zamanları hatırlıyorum yaptıkları tek şey doğruları söylemekti, büyük kanallarda iş bulamayan önemli gazetecilerin avrupa tarafından fon yardımı alması kulağa garip gelmiyor.

böyük gazeteciler yiğenim bunlar, muhalif ve yandaş olmadıkları için dışlanıyorlarmış ?
bırakın artık şu ayakları, mülteci güzellemesi var, devlet karşıtlığı zaten arşa çıkmış durumda, bunların yanında dış basına türkiye'yi rezalet derecede anlatıp, akla gelmeyecek iftiralar atmak cabası.
bunların bağlı olduğu vakıflarla bir dönem çalışmış birisi olarak herifler açık açık mültecileri tr'nin başına kitleyeceğiz skalasından çıkmayan her türlü faaliyeti yürüten alman ist. en önemli kollarından bir tanesi o yüzden tatlı su güzellemelerini geçelim.

ya nerden alacak?
senin hükümetin kendisi için medya oluştursun buna ses etme.
ama birileri çıkıp gerçekleri söylemek isteyince de yok şurdan para aldı, yok hain yok bilmem ne.

basının %95'inin rejim güçlerince kontrol altında tutulduğu bir memlekette birileri fonlanmış vs geyikleri gerçekten çok komik. sen anayasa'ya göre hemen hergün suç işle, basın özgürlüğünü yok et, ifade özgürlüğünü mevcut tüm deliklerden iğfal et sonra gel ağla yok fon yok şu bu. maaşı şerefinden fazla olan tiplerin bunu eleştirmesi de ayrıca iğrenç. seta isimli propagandist kuruluşun gazetecileri hedef göstererek nasıl fişlediğine şahit olalı çok uzun zaman geçmedi. komik önlem ve uygulamalarla en azından sosyal medyayı görünmez kılmak imkansız. adamlar yarın bir gün tüm dünyaya interneti ücretsiz sunduklarında ne yapacaksınız? memleketin üstüne çatı mı yapacaksınız? ya da toplu yağmur duası gibi ellerinizi uzaya açarak internet uydularının vidalarının gevşemesi için şeyhlere mi yalvaracaksınız?

yasemin varlık'ın (tanımıyorum kimdir) orijinal tespitlerine gel. neymiş efenim sınıf savaşını kenara atan yeni bir sol yaratılmış. bu sol kimlikleri ön plana çıkarmış. bunun yapılmasının sebebi de solun önünü kesmekmiş. yahu zaten marksizmin sınıf bazlı analizleri 20. yüzyılın ikinci yarısı itibarı ile cortladığı için batı avrupa'da sol, kimlik siyasetine ve çevreciliğe doğru yöneldi. yani 20. yüzyılda batılı kapitalist ülkeler, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar bir maddi refah üretti ve bunu sosyalist ülkelerin yaptığından çok daha iyi bir şekilde yaptı. üstelik refah devleti uygulamaları ile güvensizliği de ortadan kaldırdılar. şimdi sen bu tarz bir sistemin karşısına sömürü, sınıf, artı değer, işçi sınıfı fakirleşiyor diye çıkarsan kimse dinlemez seni. nitekim bu söylemlerinde ısrar eden sol akımlar batı avrupa'da tasfiye oldular. dolayısı ile solun ve marksizmin 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kimlik siyasetine yönelmesi bir komplo, kötü niyetli bir takım şeytani güçlerin etkisi ile olmamıştır, klasik marksist ekonomik çözümlemelerin yanlışlığının gerçek hayatta kanıtlanması ile olmuştur.

medyascope istediği yerden fonlanabilir bizim vergilerimizle olmadığı sürece siz 5 li çetenin fonlanmasını bu kadar dilinize doladınız mı? vergilerimizi eziyorlar lan!

büyüklerimizin efsane bir sözü vardır. gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını çalar diye. söyleyeceklerim bu kadar.