her mesnetin bir bitimi var ama, kötü kelime esprileri çekilmiyor mihriban. güldük, eğlendik bir yayın konseptinin daha sonuna geldik. kişisel olarak bulunduğum noktada enerjim de isteğim de pek azaldı yayın yapmaya karşı. uzuuuğn uzuuğn açıklamaya gerek yok. sorun sizde değil bende.

en azından bir süre için, düzenli bir yayın yapmayı düşünmüyorum. gaybı yalnızca laplace'ın şeytanı bilir ancak, önümüzdeki dönem için öngörüm, olursa çeşitli kaçak yayınlar olur, olmazsa kısfmet.

bugüne kadar yayına katılan, gerek konuk gerek otostopçu olarak sesini duyuran herkese, yazan eden çizen, soran dostlara teşekkür; severek dinleyenlere de sevmeyenlere de selam eder, okuyan herkese az virgüllü cümleler dilerim.

özet:
misc bitti, dükkanı kapadık.
devamını gör...
celeborn hanımcı olduğundan, kesinlikle baskın pozisyon her daim galadriel’indir…
ayrıca, galadriel istesin lothlorien’in her yerini stor perde ile kaplar, celeborn gık diyemez…
devamını gör...
yapma miko yaa.

babasını memnun etmek için, babasının gönderdiği ölüme koşarak gitti ya. sırf bu bile sümsük eder onu… mücadele eden boromir’dir.
aragorn’a ne dedi?

“gondor’da kral da yok, krala ihtiyaç da yok…”

adam adam…
denethor doğru oğluna yatırım yapmıştır. faramir sümsüktür, sümsük kalacaktır.
devamını gör...
bu film, benim için 12 saatlik bir eziyetti.. o sebeple, hiçbir karakterin ismini cismini hatırlamıyorum...
öbürsüküleşmiş hissediyom kendimi.. gırqınım...
devamını gör...
smeagol orta dünyanın rasim ozan kütahyalı’sıdır.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
neyse buraya da madem bir tespit bırakayım:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


rita skeeter harry potter evreni’nin nagehan alçı’sıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
harry potter'dan devam edecekseniz üzümlü kekim severus snape'le ilgili konuşsanız keşke, diye bir öneride bulunduğum yayın.
edit: bence de snape bakir öldü.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
daenerys targaryen en sevdiğim karakterdi. jon snow tü kaka. arya stark çok kalp. tyrion son sezona kadar en sevdiğim karakterlerden biriydi. ama büyük pislik yaptı son sezon. son olarak khal drogo yaşasaydı neler neler olurdu diye düşünmeyen got izleyicisi yoktur herhalde. kim bilir neler izleyecektik...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
se - a - se - a - ses deneme, ses. sesim geliyor mu? geliyor dimi. hah tamam.

bu hafta direksiyonumuzu avrupalara kırıp, uzak uzak diyarlardan yüksek yüksek tepelerden sevgili cözülemeyen sudoku'yu ön koltuğa oturtup gezmek istediği lokasyonlara doğru yola çıkacağız. sudoku'cuğum kişisel sebeplerinden dolayı yayının ikinci yarısında (takribi tr saatiyle 22.00'dan sonra) katılabileceğinden, programın ilk yarısında ben kendimi konuk alacağım. evet. ben, cenk ve bahçem bi de rastalı müziklerim istanbul'dan avrupa'ya, sudoku'yu evinden alıncaya dek sizlere eşlik edecek.

sizler de bana eşlik etmek isterseniz, en pis, en leş, en rezil, en yer yarılsa da içine girsem dediğiniz ne bileyim en yahu bunu da yaşamayaydım diye aklınızdan geçirdiğiniz anıları buraya yazarak/yayına katılarak paylaşabilirsiniz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yer: kapıkule sınır kapısı
otostop noktası: discord.com/invite/CYvCwaRT
bölümün playlisti: www.youtube.com/playlist?li...
devamını gör...
rezil mi anı?
adamın yemini var tüm premses imajımı yerle bir etmeye...*

ortaokuldayım. evimle okul arası yürüyerek 5 dk. öğle yemeğine eve gidiyorum. annem evde yok. tabiğğ ki yok. ev 8. katta. tek asansörlü 20 haneli bir apartman. acccaayipp çişim var. üstelik yaz. ayrıca reglim.

1568 saat asansör bekliyorum. öldüm ölcem. biniyorum asansöre sonunda. bitmek bilmiyor yolculuk. ve olanlar oluyor. asansörden inemeden kazık kadar kız çocuğu ben, çişimi tutamıyorum... 45 dakikalık yemek molasının 5 dakikası eve yürümek, 10 dakikası asansör beklemek, 20 dakikası asansör temizlemekle geçiyor. annem evde olmadığı için yemek bile yiyemiyor okula geri dönüyorum.
tuvalete eve gitsem içim gam yemeyecek. asansöre işemeye gitmişim resmen. ağlıyorum sinirden. şimdi bile nabzım yükseldi...

al canım, n'aparsan yap bu anıyla. hay allam...
devamını gör...
ey ahali, zombi mahali!

cenk beni evimden alacakmış. okurken de, yazarken de inanası gelmiyor insanın. ben edirneye kadar gelsem, geri kalan yolu da o gelse?.. canlandıramadım, yok. halbuki atla deve mi? her şey bir uçağa bakar eheh. bu yıl değil. bu yıl uçaklara ben bakıyorum, oturduğum çimenlerden. höffff sevgimi anlatırken vıcıklaşabilirim. affedin, cenku balım’ın da yan etkisi bu işte. insanı bi yumuşatıyor…

akşama gelince, biz böyle bir takım irezil anılarımızla karşınızdayız. * o kadar da prestij kastık, karizma, şekil şukul yaptık sözlükte. akşamdan sonra bağzılarımızı sidikli diye anacaklar, püh! ben şimdiden uyarımı yapayım;

yemek yerken dinlemeyin, dinlerken yemek yemeyin, yemeyin dinlerken yemek.
devamını gör...
kazık kadar kız çocuklarının, hayatlarının bir döneminde nasıl 'südüklü' (bkz: masumlar apartmanı) olduklarının konuşulacağı radyo yayını*

bir keresinde, lise son sınıftayken, sınıfın büyük çoğunluğuyla, kızlı erkekli koca bir grup, heybeliada'ya mangal yapmaya gittik. alışverişler yapıldı, alkollü alkolsüz içecekler alındı, mangal yakıldı, yemekler, kızların evden getirdiği, annelere yaptırılmış börekler, kekler afiyetle gömüldü, çok da verimli, güzel bir gün geçirmiştik bir zamana kadar...

ismi lazım değil, sınıfın sığırlarından bir erkek, grubumuzun dışında, ama yakınlarımızda piknik yapan kız grubundan bir kıza, arsız ve terbiyesiz bir şekilde laf atmış... kızlar çıldırdı, itiş kakış derken kızları sakinleştirdim. derken, kızlardan biri, muhtemelen laf atılan sakinleşmiyor. öldüreceğim, keseceğim naraları atıyor. telefonla birilerini arıyor sürekli.
ben kızı sakinleştirmeye çalıştıkça bizim sınıfın mel'un cinsiyetine mensup gerizekalıları ' ulan adadayız, kalkıp gelmeye kalksalar nasıl yetişecekler' rahatlığıyla oralı bile değil...

evet, tahmin üzerine kız adanın yerlisi çıktı. takribi 20 dakikaya kalmadan 25-30 kişiye yakın elleri zincirli, sopalı bir erkek grubu laps diye karşımıza dikildi... laf atan kim falan diye sordular, alkollüydü kusura bakmayın diye hala yatıştırmaya çalışıyorum ortalığı...
''ben'' diyorum, ''onun adına özür diliyorum sizden, hanımefendiden de özür diledim defalarca, çok haklısınız ama büyütmeyelim, misafiriz burada'' falan diye yıkama yağlama yaparken, çocuklardan biri koluma girdi, gel sen şöyle ötede özür dile benden diye alıp götürmeye kalktı beni. arkadaşlarım araya girdi, iskeleye kaçar gibi sığındık...

çocuklar, ismi lazım değil elemanı çağırıyorlar bağırış çağırış, turnikelere sopalarla vuruyorlar falan, rezil bir durum... üstelik, ben strese girince, öfkelenince falan mideme vuruyor, hala daha öyledir. bu kadar stresten sonra iskeleye sığındık fakat midem acayip bulanıyor...

haftalardır küs olduğumuz, o zamanlar sevgilim olan kız da, bu kadar stresten korkmuş, bana bi'şey yapacaklarından endişelenmiş, oldukça yakınlaşmıştı bana. sorup duruyor nasılsın, iyi misin, miden nasıl oldu bilmem ne, yüklendikçe yükleniyor. o yüklendikçe midem daha da bulanıyor....

en son, iyiyim, biraz uzak dur benden demek için ağzımı açtığımı hatırlıyorum, bir de kızın converse'lerinin üstüne tüm gün yediklerimi kustuğumu...

yol boyu vapurun öbür tarafında seyahat ettim...
kız da sağ olsun, hiç bozuntuya vermedi, 1 koca paket ıslak mendille gıcır gıcır etmişti ayakkabılarını, vapurdan inip beni beklediğini görünce fark ettim...

bu arada, dövmeye gelen çocuklar da çok delikanlı çocuklarmış. kavga çıkaralım diye bizi tahrik etmek için bile, yanımızdaki kızlara tek kelime laf atmadılar, aklıma geldikçe hala takdir ederim...
devamını gör...
*gülmekten çene kaslarımızın ağrıyacağı yayın.* beklentim yüksek. bakalım kimler "yok artık" dedirtecek. vardır aranızda üniversitedeyken* ağlayarak kürsüyü terk eden? üstelik şiir tahlili yaparken* yok mu? hiç mi? allah allaaaah! nereden duydum ben bunu o zaman?* neyseee, merakla bekliyorum sevgili cenk. bol kahkahalı yayınlar.*

edit: spawn bağırsaklarına zeval gelmesin. çok güldüm.* iyisiniz.
devamını gör...
kanıma girip rezil anılarımdan birisini ortaya dökmeme ramak bırakmış program. rezil anı çok da anonimken bile yazılamayacak kadar rezil bunlar da ya.
ama gönlüm razı olmaz, yazanlar tek başına rezil olmasın, bir nebze eli yüzü düzgün anıyla ben de eşlik edeyim size.

gittiğim ortaokul ve sonrasında gittiğim lise arkalı önlü. o yüzden lisede ortaokuldan ekibin çoğu var yine. ortaokuldan bana çıkma teklif etmiş ve sabrına hayran olacağım kadar ısrarlı teklif etmiş bir çocuk var. sonrasında aynı liseye gidiyoruz. ortak arkadaşlarımız var. okulun bahçesinde bu ortak arkadaş grubuyla duruyoruz*. bu çocuk geldi ortama. fırlama diye tabir ettiğimiz arkadaş girdi lafa. yeter artık kaç yıl oldu kabul et artık çocuğu diye. laf dalaşına girdik. çocuk bakıyor. ben kaptırmış hararetli konuşurken, altıma işemedim sjsjjsns. neyse konuşurken tükürüğümü yutamadım ve salya tükürük gibi akışkan sıvılar ağzımdan saçıldı. tutamıyorum da. silmeye çalışıyorum, akanlar gitti yere. lan ne pis bir görüntü. fırlama arkadaş koptu. ağzını topla önce diyor. çocuk bıyık altı gülüyor. ayy rezillik. ne utanmıştım be. bir daha da teklif etmedi çocuk zaten.
devamını gör...
yakın tarihli rezalet…
üzerinden sanırım kırk sekiz saat geçmedi.
siyasete ve gündeme gereksiz hakimiyetim münasebetiylen, türk televizyonlarında özellikle son yıllarda yaşanan kalitesiz moderatör-sunucu-yorumcu olan herkese fazlası ile hakimim.
komik video izleyerek eğlenmeyi, özellikle akşam saatlerinde yayınlanan siyaset programları ile karşılıyorum, hamdolsun.
geçen gece eğlenmeye çıktık, yıldız tilbe dinleyerek eğlenmeye, bakınız bu zaten rezalet…*
neyse çok gitmek istemesem de sürüklenerek götürüldüm. rakı içip efkarlanmamam gerektiğini kendi kendime tembih ettim. erkenden gittik, muhabbet, sohbet, gülmece ve tabi gün batımında içilen rakı ile zaten kafam kaydı. sağolsun assolist de 11.30 a kadar çıkmadı. çıktığında kördüm…
instaşok bir adet arkadaşım, fotoğraf çektirme olayına girdi. sürekli arkadaşımı çekiyorum, elim kayıyor odaklayamıyorum. en sonunda arkadaşım “ben seni çekeceğim” dedi, çekti ve net fotoğraf nasıl çekilir dersi veriyor, “arkadaşım bak müzükkkk dinliyoruz, eğleneceğiz” diyorum dinlemiyor., zoom yaptı, bir de ne göreyim….arka masamda buket aydın oturuyor. kör olduğumdan bahsetmiştim…
sırtımı döndüm, tam kalkıp gideceğim arkadaşlarım “dansöz, bu gece siyaset yok, gitme eğleniyoruz” diyerek tutuyorlar. özellikle özlem zengin yayınını sormak istiyordum ama yerimden kalkamıyorum.
buket aydına dair hatırladığım şeyler bu kadar.
sabah kahvemi içerken telefonuma bakıyordum, bir de ne göreyim; bir video ve buket aydın ı çekmişim, kadın bunu fark etmiş, kamerama bakarak “şeninde yüreğin yansın başka ellerde mum gibi, çaresizlik ayrılmasın kapıdan köle gibi” demiş.
videoyu 10 kere izledim ve sildim. o kocaman gözlerini belertip bana bakarak şarkı söylemesi ürkütücüydü. ve ayrıca dünyanın en büyük rezilliği.
çok utandım, kendisini zerre sevmem ama kendisine 17 saniyelik rahatsızlık vermişim. ve böyle bir şeye asla hakkım yok. eğer arkadaşlarım izin verseydi, saygı çerçevesinde sorular sorup bir kaç tavsiye verecektim kendisine, ama video çekerek resmen saygısızlık yapmışım. rezillik ve rezalet, aşırı utanıyorum.
muhtemelen “ bir salak beni çekti ve telefonu bana tutarak çekti” diyordur, buradaki salak ben oluyorum yani dansözkiller…*
ve sanırım benim onun hayranı olduğumu düşünüyor*, insan neden topluma mal olmuş birini çeker? elbette sevdiği için çeker.
peki ben kendisini sevmememe rağmen neden çektim ve hatta paparazzi olmamama rağmen neden? cevabı sanırım mevlana’da.
ne diyordu mevlana “alkol bütün kötülüklerin anasıdır”….
bu söz altındağ belediyesine giderken solda kalan binanın duvarında yazıyordu. nerede yazdığını belirtme istediği duydum, mevlana bunu söylemiş midir bilemem fakat bence yanlış bir düşünce…
alkol bütün kötülüklerin anası olamaz, alkolün cinsiyetsiz olduğunu düşünenlerdenim.
devamını gör...
yettim gari cenk...
kulaklarım sende!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
solo 32'li tuvalet kağıdı sponsorluğunda ibretle dinlediğimiz yayın.
devamını gör...
rezil mi rezil ama kısacık bir anımı yazmak isterim.
hep kakadan gittik ben osurukla geldim.
okuldayım ve sınıf çok sessiz. herkes kitap okuyor. güzel bir bahar sabahı, fonda kuş sesleri var. derken zaaaart diye bir ses derin sessizliği yardı. kim osurdu bilmiyorum ama benim salak arkadaşım arka sıraya dönüp bana ve sıra arkadaşımın suratına suratına gülünce sanki ikimizden biri osurmuşuz gibi bir yanılgı oluştu ve katıla katıla gülen sınıfı susturmaya çalışan öğretmenim bile bıyık altından gülüyordu. çok utanmıştım. osursam o kadar utanmazdım herhalde. o biçim yerin dibine girdim. bu da böyle meh bir anımdır.

edit: bol umutlu yayın*.
devamını gör...
hey hey hey.

naparsınız? kıprıs aksanı sever misiniz? hmm. gerçi fark etmez, akşamki yayında hiç duymayacaksınız. peki ne duyacaksınız? beni? beni beni, cenk'ini...

geçen hafta, ilk bir saat krizi fırsata çevirip solo yayın yapayım dedim, yapamadım. 3 saatlik 4 saatlik kalabalık yayınlardan da yoruldum biraz. dolayısıyla normal şartlarda bu hafta için planladığım, sizin hiç tanımadığınız ancak beni gereğinden fazla tanıyan konuğumu iptal edip solo yayın yapmaya karar verdim, biraz daha sakin biraz daha fazla cenk.

karışık kasedime kimi çok bilindik, kimi çok az bilindik; kimi çok sevildik, kimi çoğunlukça pek beğenilmedik ama tamamı yıllardır çantamda olan bazı şarkılar kaydettim, akşam birlikte çalarız.

o vakte kadar, yukarıda bahsettiğim şarkılarla hiç alakası olmayan şu şarkıyı dinleyerek bekleyin beni.

yer: arka bahçe.
otostop noktası: discord.gg/cqpJWQHy
bölümün playlisti: www.youtube.com/playlist?li...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hadi aşklar, cenku kaçar.
devamını gör...
100.
cenk’in bavulundan inanılmaz şarkılar çıkacaktır. en son yapıtığı nazan öncel paylaşımına baktım, bavul var 90’lar var. cenk, bavulun aşklar ve anılarla dolu mudur, yine? aşkın nur yengi şarkısı…
bir de emel müftüoğlu’nun ilk klibi vardı, bavulu bomboş yağmur altında yürüdüğü.
bavul doksanlı yılların bir simgesiymiş gibi.
ben yani şahsım, cenk’in kendisinin, şahsı ile yapacağı yayını zaten heyecanla ve 4 gözle beklemekteydim.
çok güzel oldu, çok da iyi oldu.
devamını gör...
101.
biraz cenk hepimize iyi gelecek. bu zamanlarda... slogan gibi oldu ama değil, bana güvenin. sıfır şaka. cenk iyidir. cenk her zaman iyi gelir.
akşam olsun. at bavuluna götür bizi. arka bahçen de muazzam güzellikte zaten...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"misc radyo yayını" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim