müstakil evde oturmak vs apartmanda oturmak
başlık "homo ludens" tarafından 06.12.2021 12:46 tarihinde açılmıştır.
61.
2 dönüm arsanın ortasında garajlı mümkünse viktorya dönemi tarzında büyük olmayan müstakil bir ev. etrafım ağaçlarla çevrili olur, arka bahçede sebze meyve yetiştirip reçel konserve falan yaparım, mis! çatıya güneş enerjisi panelleri, yan tarafa yağmur suyu toplama tankı koyarım. hafta sonları arkadaşlarla mangal yaparız. çocuklar genişçe güvenle oynayabilirler. yaban çiçekleri ekerim, arılar böcekler ve toprak da rahat bir nefes alır.
devamını gör...
62.
bir süredir abd'deki müstakil ev tipolojisini ve gelişimini inceliyorum. mesleki deformasyon işte..
çok kısaca heriflerde endüstriyel ahşap malzeme sektörü o kadar gelişmiş ki ahşap, malikanelerin bile değişmez ana malzemesi.
yangın güvenliği dahil her önlemi alabiliyorsun, işlemesi kolay, tamir tadilatı istersen lokal yap, istersen ek yap, tesisatı, inşaası inanılmaz hesaplı.
bizde de bazılarına komik veya hakaret gibi geliyor söyleyince ama yöresine göre kerpiçten tutun, ahşaba oradan taşa ve çeliğe hatta hibrit dediğimiz karma kullanımlar ile mükemmel kentler inşa edebiliriz.
karadeniz bölgesinde ahşap ve dolgu olarak taş, iç anadoluda kerpiç ve hımış, doğuda güneydoğuda taş, trakyada ahşap, kerpiç ve taş evlerin en güzellerini görürsünüz.
kaldı ki betonarme binalar zehirlidir hanımlar beyler.
çünkü betonun bağlayıcısı çimento kimyasal bir malzemedir ve su ile birleşince ekzotermik reaksiyonla betonu oluşturur.
üretimi için çok fazla kaynak ve emek yani para harcanır.
aynı zamanda o kadar suistimal imkanı vardır ve beton lobisi* öyle bir sarmıştır ki mevcut sistemi, insanların aklına başka malzeme gelmez.
kaçak yapanlar bile "beton yapmadığını prefabrik yaptığını" söyler ve bunun suçu hafifletici bir done olduğunu sanırlar.
mükemmel kentler inşa edebiliriz çünkü alan geniş, toprak verimli, sanılanın aksine insanımız çalışkan, mimar, mühendis, şehir plancı, inşaat malzemesinin en iyisi, ustanın en verimlisi yani ne ararsan var ülkede.
ancak belli yerlere insanları yığıp, onları beton kutulara hapsedip 20 sene krediye ve kölelikten az iyi şartlarda çalıştırıp onları stalinin tavuğu gibi kendine mahkum etme anlayışı ve bizdeki genel haset hastalığı bir araya gelince ortak bileşen malum parti ve diğerleri oluyor.
kim uğraşacak canım şimdi insanları 80+80m² müstakil evlere yerleştirip onların rahatını sağlamaya, hayat şartlarını iyileştirmeye, depremden korumaya, afetten korumaya, şu verimli topraklarda en iyi şekilde beslemeye, en iyi eğitimi vermeye...
komik olmayın.*
çok kısaca heriflerde endüstriyel ahşap malzeme sektörü o kadar gelişmiş ki ahşap, malikanelerin bile değişmez ana malzemesi.
yangın güvenliği dahil her önlemi alabiliyorsun, işlemesi kolay, tamir tadilatı istersen lokal yap, istersen ek yap, tesisatı, inşaası inanılmaz hesaplı.
bizde de bazılarına komik veya hakaret gibi geliyor söyleyince ama yöresine göre kerpiçten tutun, ahşaba oradan taşa ve çeliğe hatta hibrit dediğimiz karma kullanımlar ile mükemmel kentler inşa edebiliriz.
karadeniz bölgesinde ahşap ve dolgu olarak taş, iç anadoluda kerpiç ve hımış, doğuda güneydoğuda taş, trakyada ahşap, kerpiç ve taş evlerin en güzellerini görürsünüz.
kaldı ki betonarme binalar zehirlidir hanımlar beyler.
çünkü betonun bağlayıcısı çimento kimyasal bir malzemedir ve su ile birleşince ekzotermik reaksiyonla betonu oluşturur.
üretimi için çok fazla kaynak ve emek yani para harcanır.
aynı zamanda o kadar suistimal imkanı vardır ve beton lobisi* öyle bir sarmıştır ki mevcut sistemi, insanların aklına başka malzeme gelmez.
kaçak yapanlar bile "beton yapmadığını prefabrik yaptığını" söyler ve bunun suçu hafifletici bir done olduğunu sanırlar.
mükemmel kentler inşa edebiliriz çünkü alan geniş, toprak verimli, sanılanın aksine insanımız çalışkan, mimar, mühendis, şehir plancı, inşaat malzemesinin en iyisi, ustanın en verimlisi yani ne ararsan var ülkede.
ancak belli yerlere insanları yığıp, onları beton kutulara hapsedip 20 sene krediye ve kölelikten az iyi şartlarda çalıştırıp onları stalinin tavuğu gibi kendine mahkum etme anlayışı ve bizdeki genel haset hastalığı bir araya gelince ortak bileşen malum parti ve diğerleri oluyor.
kim uğraşacak canım şimdi insanları 80+80m² müstakil evlere yerleştirip onların rahatını sağlamaya, hayat şartlarını iyileştirmeye, depremden korumaya, afetten korumaya, şu verimli topraklarda en iyi şekilde beslemeye, en iyi eğitimi vermeye...
komik olmayın.*
devamını gör...
"müstakil evde oturmak vs apartmanda oturmak" ile benzer başlıklar
müstakil ev
26