necatibey caddesi

ankara - sıhhiye'den başlayan bir caddedir ve bu kısımları dtcf'nin karşısında, üst tarafları da kızılay'ın bir tarafında kalır. karşısında dediğim, karşısının da karşısında falan. 2 aşamayla falan diğer tarafa doğru geçince buraya ulaşabilirsiniz dtcf'nin oralardan. üst geçit veya metro alt geçidi de kullanabilirsiniz buraya geçerken, diğer türlü de geçebilirsiniz oradan. hatta karşıdan karşıya geçmek için sıhhiye köprüsü'nü de kullanarak buraya ulaşabilirsiniz dtcf civarlarından. buradan kızılay'a geçmek de keyifli ve hoştur. zaten tek yönlü bir yolu olduğu için ana caddesini geçmek rahat oluyordu ve o ara yollardan kızılay'a ulaşmak da gayet kolaydı. buralarda da bir sürü hoş dükkan falan olurdu. şimdi o sokakların adlarını falan hatırlayamasam da cidden gezmesi keyif veren yerlerdi buraları. necatibey caddesi'nin en en tepelerine kadar 1-2 kere çıkmışımdır sanırım zira normalde hiç öyle bir gerek olmamıştı kendi adıma. yani ya yurdum ve okulum arasında gidip gelirken ya da işte o ara sokaklardan kızılay'a geçerken falan kullanırdım ben burasını.

ben 1999'da ankara'ya üniversite okumaya gittiğimde demirtepe'de bir özel yurtta kalmıştım ilk senemde. yurdumuz maltepe camii'nin epey yakınındaydı. işte oradan karşıya geçince merdivenlerden indikten sonra da ulaşılabilen caddedir necatibey caddesi ve orayı takip ederek okuluma* yürüyerek gidebiliyordum. 15 dakika falan sürüyordu galiba yürümem. o bahsettiğim merdivenlerden inince oralarda bir gürmar mı vardı... öyle bir market vardı. necatibey caddesi ile ilgili başka hatırladığım şeyler... ağaçlık, gölgelik, güzel bir cadde olması ama özellikle de o benim yurdumun oralardaki üst kısımları... aşağılara indikçe sıhhiye'nin tipik bir alanına dönüşüyordu.

ankara'dan 2020'de ayrılmıştım ve en son çok fazla cep telefonu satan dükkan vardı burada. ayrıca çok güzel bir fotoğraf makineleri ve ekipmanları satan bir dükkan vardı burada. hemen o metro alt geçidiyle çıkılabilecek yerinde, böyle caddeden içeri doğru bir dükkanlar serisinden geçerek ulaşabiliyordunuz bu arkalardaki dükkana. eski tip dslr makineleri, lensleri falan bulabiliyordunuz burada ikinci el ki kimisi nefis şeylerdi ve çok uygun fiyatlıydı. bir de sıhhiye köprüsü altındaki kırtasiye(ler)de (birden fazlaydı galiba) bulamadığımız şeyleri bulabildiğimiz kocaman bir kırtasiye de vardı burada. yani oraya da arada işimiz düşerdi. bazılarının çok sık işi düşerdi zira orasının fiyatları da daha uygundu diye aklımda kalmış. bir de anormal güzel tavuk döneri olan bir yer vardı bu caddenin iyice aşağılarında hatta neredeyse dtcf'nin tam şarkısında falan. fiyatları da uygundu ve bol bol yerdik orada. ama caddeden biraz yukarılara çıktıkça dışarıda oturabileceğiniz sandalyeleri olmayan, yani caddenin işlek kısımlarındaki bu tarz fast food'cuların ürünleri genelde dandik olurdu, dönercilerin, dürümcülerin falan... aşırı ucuz olurdu mesela ama pek de yiyesiniz gelmezdi malum sebeplerle. bir tane daha, bu bizim beğendiğimiz yerin biraz üst tarafında ama caddenin tam "caddeleşmediği" yerinde bir yer daha vardı böyle ve orası o kadar da iyi değildi.

ezcümle, necatibey caddesi'nin öyle aman aman bir numarası yoktu ama benim ankara'daki/üniversitedeki ilk senem boyunca sürekli kullandığım bir cadde olmasından benim açımdan gene de özel yeri bir caddedir burası.

bir ucunda necatibey, diğer ucunda sıhhiye metro istasyonları bulunur.

bugünkü entryler ankarayı tanıtma ve ankaralılığı yaşatma derneği üyelerince giriliyor ellaaaam.

akışta ankara akıyo mşlh.

*bir cadde. pek numarası yok.

ismini mustafa necati bey'den alan cadde. balıkesir üniversitesinin necati bey eğitim fakültesi var ya o da aynı mustafa necati bey mesela.

(bkz: mustafa necati bey)

adını 35 yaşında, apandisit patlaması sonucu ölen devlet adamı mustafa necati'den alır.
mustafa necati:
tr.wikipedia.org/wiki/Musta...