nickaltı başlıkları soldan alınınca akışın yavaşlaması

çoğu yazarın tam bir showmen olduğunu gösteren durum. ulan "nick6lar kaldırılsın yha nickimi solda görmekten bıktım yether" diyen hiçbir yazarı piyasada göremez oldum.

gerçekten çok yazık.

(bkz: kaos görüyorum efendim)

akış yavaşladı mı bilmiyorum ama kesinlikle saçma bir durum. akışta görünmek istemeyenlerin nickaltları akışa sürülmeden de halledilebilirdi durum. nickaltı başlıkları sayesinde on-on beş tane ‘keyif aldığım’ yazar tanıdım, takip ettim. şu an nickaltı sekmesi nerede onu bile bilmiyorum. kankacılığa bir önlem olarak yapılmış olabilecek düzenlemenin negatif etkileri de var.

insanlar böyledir. sözlükler birçok kadın yazara anonim bir profil arkasında gerçek hayatlarında göremedikleri ilgi alakayi giderme olanağı sağlar. eh biz erkekler de mesela sokakta son sürat yürüyemez iken burda çeşitli konuları bahane ederek kadınlara yalpalarız. bir saatten sonra rekabet oluşur eh talep "veren" tarafa doğru oluştuğu için bizim cins türlü şaklabanlıklara başvurur tüm bunlar ortaya hakikaten iğrenç manzaralar çıkarır.

bence hiç de hoş olmadı.mahlas altı başlıklarının akıştan kaldırılmasını isteyen yazar kimse o yazarın mahlas altı başlığı kaldırılsın. kalkıp da bu başlıkların kaldırılmasını isteyen yazar, benim ya da başka yazarın adına hüküm veremez ve bu durum sözlüğe olumlu bir katkı da sağlamaz. acı söyleyen bir dost olarak yazıyorum ki bu değişiklikler sözlüğün tadını kaçırıyor. akışta altı çizili halde gördüğümüz bir mahlas altı keyfimiz vardı, o da elimizden alınmış.

halbuki en sevdiğim şeydi nickaltı okumak.

kim kaldırdıysa bu başlıkları geri yerine koysun.

alakası olduğunu düşünmediğim iddia. sözlük zaten böyleydi epeydir.

kendi adıma konuşursam, bahar ve bayram temizliği yaptığım ve bunu da 1 gün içinde değil, günlere yayarak yaptığım için pek yazamıyorum birkaç gündür.

***

hiçbir zaman herkesi aynı anda mutlu edemezsiniz. çok defa şahit olduk insanların "nick altları solda görünmesin" dediğine. o ara "yo hayır görünsün" diye karşı çıkana da pek denk gelmedik. şimdi kaldırılsın diyenlerin istediği oldu. bu kez onlar ortadan kayboldu ve "niye görünmüyor?" diyenler yazmaya başladı.

şahsi fikrim akışta olmaları gerektiği yönündeydi ama açıkçası mızmızlananlardan gına geldiği için de kaldırılmasını doğru buldum. üstelik sadece belirli birkaç yazara nick altı yazıldığında yapıyorlardı bunu. bu tarafsız olmayan bakış açısı da hoş değildi bence. 3-5 yazarınki kaldırılsın, diğerleri kalsın demenin de akla mantığa sığar yanı olmadığından, işin varacağı noktanın burası olduğu açıktı. topluca kaldırılması ile rahata ermiş olmaları gerekir, şikâyet edip duranların.

yerini bilmeyenler varsa; konular sekmesinin altında bulabilir nick altı sekmesini.

e yavaşlar. solda nickatı görmek sadece birbiriyle cilveleşen yazar görmek değildi çünkü.
yeni bir yazar görüp yeni tanımlar okumak sonra da onun yazdığı tanımlardan farklı başlıklara geçip yeni tanımlar girmekti.

nickaltı sekmesinin sistemi de çok saçma yürüyor hatta yürümüyor. sayfa sistemi yok birkaç tane nicakltı var o kadar.
şu tuhaf tuhaf nickaltımı görmekten sıkıldım yhaaa* diyenlerin nicklerini kaldırmak yeterliydi gerçekten.

nickaltı ile alakası yok benim gördüğüm kendi arasında oylaşan ve puan tablosuna oynayan tiplerin artı alamayacağı başlıklara yazmamalarıdır.

bana sormadan alınan karar.
saçma sapan olmuş.
bana saldıran nickaltılar dahil ben kendimi orda görmekten rahatsızlık duymuyorum.
pekala yazılanlarla baş edebilirim.
tez vakitte değişmeli.
yoldaş benjamin franklin
sözlük duyar kasma yeri değil
eğlenme yeri.
(bkz: nickaltı kontrolü yazarlarda olsun)
(bkz: nickaltıma dokunma)

ben aynı fikirde değilim.
yazan yine yazıyor, tanım yapan başlık açan yine açıyor.
hatta güzel oldu. ancak yeni gelen yazarlara haksızlık olduğunu düşünmekteyim. zira başta hepimizin nickaltı başlıkları akışı doldururken son düzenleme sonrası, yeni açılan başlıklar, tanımı az olan başlıklar bile nickaltı başlığına taşınır oldu. bu haksızlık. en azından bir limit olmalı bence: en az 30-50 tanımı olan nickaltı başlıkları taşınsın kabul. ama yenilere, başlığında az tanımı olanlara, sizce biraz haksızlık değil mi bu durum?..

bana ne, onlar da erken gelselerdi ya da onlar da çok yazsa ve nickaltılarına tanım girecek kadar olay yaşasalardı diyecek olanlara da söyleyecek sözüm yok, emin olun. kendi defterleridir diledikleri gibi doldururlar... lakin bence haksızlık. yoksa alınsın başlıklar bencesi sorun değil. hatta benim hoşuma bile gitti. sadece yeniler için konuşuyorum. uzun vadede belki de hoş olur.

kim bilir?..

bir iddia.

bence yavaşlığın nedeni bu değil. hatta 1'den fazla nedeni var. belli ki bazı yazarlar için bu da nedenler arasında ama tek neden olmadığı kesin.

normal sözlük çok güzel bir zamanda zirve yaptı yoğunluk bakımından. kapanma dönemiydi. herkes evinde, internet başında takılıyordu. ekşi'deki yazarları sinirlendiren olaylar olmuştu ve gidecek yer arıyorlardı falan... bunların hepsinin bir araya gelmesi, sözlüğün akışını da hızlandırıyordu.

radyo olayı vardı bir de. güzel ve çeşitli programlar yapıyorduk. dinleyici boldu.

kapanma mevzusu bitince ve insanlar o günlerin bunalımıyla kendilerini sokağa atınca ilk darbe gelmiş oldu zaten. ekşicilerin bazıları küfürsüz yerde duramadı. onlar da öyle gitti. sonrasında moderatörlere kızanlar, yazarlara kızanlar falan derken yine ayrılanlar oldu. bunların hepsini de bir araya toplayınca akış yavaşladı. bir de sıkılıyor tabii insanlar hep aynı şeyleri yazıp çizmekten.

nick altlarına gelince... hakkında sık yazılan yazarların nick altını görüp "yeter artık, görmekten bıktık. kaldırılsın" diyenler coştu bir ara. engelle, görme diyorsun ama yok. kötü niyet arıyor insan o zaman bu söylenmelerin ardında. yani bir yazara sık sık yazılmasın diye bir kural getiremezsin. sadece belirli yazarların nick altını kaldırıp ötekileri de bırakamazsın. ya topluca kalacak ya da gideceklerdi başka sekmeye. gittiler.

evet, sol frame'de görünmesi iyiydi, yeni yazarları tanıyorduk falan ama açıkçası bazı açılardan iyi yanları da oldu gittiğinin. bir yazar hakkında aşırı olumsuz şeyler yazıldığında gereksiz bir linç durumu çıkıyordu ortaya ve olay günlerce uzuyordu. insanların taraf olması, sözlüğün bölünmesi ve durup dururken ortaya çıkan kutuplaşmalar, sonrasında bu kavgaların farklı başlıklarda da birbirine laf sokmaya dönüşmesi falan... bu kadar gerginliğe, çocukça hareketlere ihtiyaç var mıydı gerçekten sizce? herkes kendisini ve öfkesini kontrol edebilseydi, başlıklar da olduğu yerde duruyor olurdu şimdi.

bunu şöyle yorumlayabilirim.
nickaltı başlıkları sol frame'de gözükürse hareket illa ki artacaktır.
ayrıca radyo programlarında müzik çalmak yerine mümkün olduğu kadar yazarı yayına alınırsa hareket artacaktır.
yani bu sözlük yapısında hareketin artması için yazarlar arasındaki etkileşimi artırmaktan geçiyor. ne kadar amiyane tabirle birbirimizi '' dürtersek '' o kadar geri dönüşü olacaktır.

yeni nesil bir sözlük yapısı oluşturmak elzem bence. 1999 model bir şablon artık işlemez. o sadece onu bulanların sözlüğünde kalanlarla işliyor. o model de merak etmeyin yakın senelerde ( eğer değişim yaşamazsa ) yok olacaktır.

ben bunu bu sözlüğe ilk kayıt olduğum günden beri söyledim hatta konuk olduğum ilk radyo programında da söyledim '' biz yeni bir şey yapmalıyız'' dedim. bakalım hayırlısı.

örnek üstünden gidersek sol cenahta kullanıcı adı göründüğünde kişinin sayfasına yazılan tanım sayısı muhtemelen daha da artacaktır.

bu da yazma isteğinin artması ve daha çok tanım girilmesi, dolayısıyla daha hareketli bir sol cenah anlamına gelecektir.

soyutlama * yaparsak böyle bir durum olabilir ama yavaşlığın bir çok nedeni olması çok mümkün.