no.1

şehinşah'la bir disleşmesi var ki kahkaha attırmıştır bana şeyho;

olay 2005 2007 arasında geçmektedir.

no.1, şehinşah'a feat teklifi eder, şeyho feat teklifini kabul eder ve no.1 bunun üzerine beati şeyho'ya yollar. şehinşah, daha sonra o beat'le başka bir rapçiyle düet atar.


bu olaylardan sonra;

-

yıllar yıllar sonra bu ikili barışmış, sıfır sıkıntı adlı parçada düet yapmışlardır.

lise zamanımda sene bilmem kaç. milletin rap müzikten haberi yok dımtıs dımtıs sanıyorlar. o sıra bizimde sınıftaki arkadaşlardan biri amatör olarak baya bi ilgileniyor. böyle kendine mahlas almış, evde torrentten indirdiği uygulamayla kayıt falan alıyor. ben ise dinleyici olarak takılıyorum ama fanatik böyle, milletin internet kafeye gidip oyun oynadığı sırada ben müzik arayışındayım. her çiçekten bal alıp, kendi playlist'imi yapıp cd'ye çektiriyorum.

neyse konuya gelelim. bir gün bu amatör olarak ilgilenen arkadaş geldi, dedi ki; ben geçen bir rap şarkısı duydum (arkadaşı yapmış) dinle bi sen de sevecek misin? şarkıyı tabi telefona atmış oradan açar açmaz anladım ''eminem'in without me'' müziği lan bu dedim. artık bu hırbo nasıl bilmiyorsa, arkadaşı buna yedirmiş ben yaptım beat'i diye. bu da tabi kuduruyor evde ben nasıl yapamıyorum diye. tahmin ediyorum ki bunun arkadaş diye bahsettiği no.1 imiş.

neticeye gelecek olursak; kendisini de takıldığı tayfası ve çevresindeki insanlar gibi başarılı bulmuyorum. benim için rap müzikte konu, anlatılmak istenen şey yada verilen mesaj önemlidir. bu ve bunun gibi böyle alkolik, keş mikimsonik tiplerden zaten hiç hazzetmem. hayır hadi rap'ini sevmedik tamam eyvallah, lan röportajını da izledim böyle ''bırakın gideyim'' tarzı ağzından laf çıkana kadar ömür geçiyor. ne konuşuyon la? ne anlatıyon? tembel hayvan gibi takılıyor herif.

ortaya koyduğu işlere rap açısından bakıldığında eleştirilecek çok yönü olduğu söylense de benim nezdimde iyi bir söz yazarıdır. bu adamın büyük bir niteliği var o da hemen hemen her liselinin hayatından geçmiş olmasıdır. özellikle 2012'lerde lise okuyanlarda bunu çok net şekilde gördüm. diğer taraftan, sözlerindeki bağlayıcılık ve dinleyenin kendi hayatıyla bu sözleri ilişkilendirebilmesi, no.1'in kitle edinebilmesini sağlamıştır. ergenlik zamanının buhranlı yıllarında olan herkesin sığındığı parçaları var.

örneğin bu benim hayatım, anlatmak istemedim, kalmadım gibi şarkıları dinleyen birey; genellikle çeşitli nedenlerle kapıldığı depresifliğin sorumlusunu kendisi olarak görür, nedenini de bulunduğu ortama veya birine bağlar. parçaları dinlediğinizde veya dinleyenin ruh halinde bunu anlarsınız fakat tabii her zaman herkeste geçerli olmak zorunda değil. *

bu örnekler gibi bir sürü şarkısıyla büyüyen nesil var. peki ben buna dahil miyim? hem evet hem hayır.

parçalarını uzun süredir dinlemiyordum. hatta lisede bıraktım bayağı rap müzik dinlemeyi . az önce çalma listemde denk geldi. bütün şarkılarının hâlâ ezberimde olduğunu fark ettim. bir an kendimi o lisenin tahta sırasına başını koymuş, şarkılarını mırıldanırken hayal ettim. o lisenin yokuşunu çıkarken aşk -ı masal şarkısını başa sarıp sarıp o melankoliklikle evin yolunu uzatıp sahile indiğimi hayal ettim. gece uyuyamadığımda külle kaplı parçasını dinleyip tavanı izlediğimi hayal ettim. şarkılarında hissettiğim şeyler hâlâ aynı. aslında ben de hâlâ aynı sayılırım.
neyse ne işte, bu adamın yaptığı işleri seviyorum.
buraya da melankolik parçalarından oluşan bir video bırakıyorum.

türkçe rapin ileri gelenlerindendir. kendisiyle şöyle bir kere serseri takılma ortamı yapmak isterdim. fena takılırdık..

olamaz dediklerim artık birer anı, kötüye alışırsan kötü de iyi gelir, terbiyesiz olmak için bile insanlık gerekir, ıslanırsan sendedir fırtanın kiri, eskiden altı değil gözlerim karaydı, bazen ekmek almak için kredi kartı, fatma girik ağlasa da çalar techno müzik ve daha birçok felsefik ve toplumsal yaralara dikkat çeken sözün sahibi rep tepicidir.

can bozok

1988 doğumlu türk rapçi.
çok sayıda albüme ve şarkıya imza atmıştır.





spotify

saadece ama saadece maestro'nun dahisindeki halini sevdiğim rapçi.
benzer verse'leri falan varsa dm pls.

turkce rapin bukowskisi, duygusal, sarhos adami. sokak sairi. en sevdigim 2'ci rapci ve en fazla dinledigim rapci. ayrica en yakisikli turk rapcilerden biri mubarek.

1. aski masal
2. ciceklerde bir telas var
3. cani part 2
4. iyilik melegim
5. nefes al zombi 2
bazi guzel parcalarina ornektir...

bir yorumda gormustum, ustune imzami basarim ki, "yeni neslin muslum gurses'i"dir.

yener cevige turkce rapte baba derler, ki no.1in de yener cevige "ustad yener" diye respect atmisligi vardir ama o yenerin cizdigi baba imajindan dolayi. yoksa asil baba no.1'dir.

muslum gursesin sarkilari ne kadar insanlari alkole baslatacak turdense, bu adamin sarkilari da ayni hissiyati veriyor diyebilirim.

arabesk de turkiyede ilk populer oldugunda turkiyede bunu mu dinliyonuz yaov diye dalga gecen kesim coktu.

suan rape de aynisi yapiliyor. rap gozden dusup baska bir tur degere binince, soyle adamlarin kiymeti ve sozleri daha iyi anlasilacak diye dusunuyorum.

bir tane şarkısına denk geldiğim rapçi. daha doğrusu müzik üzerine düz konuşuyor gibiydi, şarkı olduğuna emin değilim ama ne yapalım beyan bu yönde.

müthiş bir türk rapçi. "böyle iyi" , "yarım kalan sigara" , "dünya gül bana" ve "bu benim hayatım" şarkılarını kesinlikle dinleyin, özellikle de "bu benim hayatım" şarkısını.

no 1 diye ayri baslik acmaya gerek yok ki, no.1 diye baslik var zaten. ki adamin mahlasi da no 1 degil no.1

en fazla dinlemis oldugum rapci, ve en sevdigim 2'ci rapcidir. bana gore turkce rapin en iyi 10'cu ismi

bugun 36 yasina giren mc

çiğköfte ve milkshake'i beraber tüketen, altın kepçe ile ayran içen nadir rapçilerden.

kotu gunumde guluyor arsiz arsiz diye muhtesem bir soze sahip mc

istanbul trip'ten ayrildigini aciklamis mcdir