#ödüllü filmler
drama
9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

venedik'te kazandığı altın aslan ödülü yanı sıra, pek çok festivalde çok sayıda ödül kazanan film. son olarak geçen hafta en iyi yönetmen ve en iyi drama filmi dalında altın küre ödülü de kazanmış. ileride de oscar ödülü alması bekleniyor.
devamını gör...
filmlerle ilgili çok şey yazmayı sevmem. fragman izlemem, gözüme sokulmadıysa kritik okumam. çoğu zaman başrolleri bile bilmem. zaten takip ettiğim bir yönetmense yeni filminden haberim olmuştur. en son kertede ise festival gösterimlerinde eğer görmediysem filmi sinemada, listeme eklemişimdir, oturur izlerim. benim gibi insanları da gözeterek sevmiyorum sinema yazma işini. çok şahsi bir konu bu çünkü. hem önceden film ile ilgili olumlu ya da olumsuz yorumlamaların bilgisine sahip olunmasını doğru bulmuyorum hem de izlediğinden aldığının yönlendirilmesini. titanik'in batacağını hepimiz biliyorduk. sinemada mesele ne anlatıldığı değildir. nasıl anlatıldığıdır. ve izleyici de anlatılanı kendine kadar, kendi gibi almalıdır.
şimdiyse bu filmle ilgili sayfalarca yazmak istiyorum. biriyle izlemiş olsam üzerinde saatlerce konuşmak isterdim. kendi kendimeyse ancak çok sınırlı konuşabilir, yazabilirim. zaten ben düşün dünyasında konuşmayı sevenlerdenim. ya da karşımda beni anlayan biri varsa, direkt ona.
yalnızdım. esasında bir açıdan iyi ki öyleydim. yalnız olmamam gerektiğini yalnızkenden daha çok, başka nasıl bu kadar "anlayabilirdim"? benim aldığım bu filmden. buyurun buradan yakın...


yaptığımız tercihler yönetiyor hayatımızı. fern gibi. kimisi bilinçli, kimisi razı geldiğimiz tercihler. evinden ayrılabileceği en erken zamanda ayrılmak fern'in bilinçli tercihi. yine gitmek isterken bo'nun yanında kalmak ise razı geldiği. istekli de olsa razı geliş razı geliştir. ve bu bokun her türlüsü kişiye zarar verir.
veda etmeyi sevmemek, yolda yeniden karşılaşmayı umanların işi. biz fern gibiler veda ederken de, sonrasında da evimizi kendimizle taşırız. hayır metafor değil.

teşekkürler chloé zhao.
en iyi filmi ya da yönetmeni alır 26 nisan'da. ikisini birden alacağını düşünmüyorum açıkçası. zaten altın küre'den sonra sürpriz değil. kesin bilgi, yayabiliriz yani.
ben gideyim ötede düşüneyim. hıhm.
devamını gör...
insanoğlunun en büyük ikilemlerinden birini konu edinmiş ve bunu muazzam bir şekilde anlatmış en iyi film oscarını sonuna kadar hak etmiş filmdir. bahsettiğim ikilem bir yere kök salıp konfor içinde yaşamak veya daha zor şartlar altında ve çoğu zaman yalnız bir şekilde dünya ile bir olmak. buz gibi soğukta karavanından vazgeçmemek ya da harika bir evde çok güzel bir aile ile yaşlanıp ölmeyi tercih etmemek ve kendini dünyanın tam kalbine bırakmak. benim de balkondan dışarı her bakışımda hissettiğim duygudur kendileri. dışarıda görülecek çok yer, tanışılacak muhteşem insanlar ve ama içeride de sımsıcak bir aile seni beklemektedir. hep burada da konu edilen işe gir, çocuk yap, emekli ol ve öl döngüsünün insanoğluna verdiği iç sıkıntısı filmde sonuna kadar hissedilmekte. kesinlikle bir yönetmen şahaseri, oyunculuk mükemmel ve müzik dalında ödül almamış olmasına rağmen beni çok etkilemiş müziklere sahip bir filmdir. izlemenizi tavsiye ederim ancak bence 30 yaş sınırı konmalı zira ondan önce çok anlamlı gelmeyebilir.
devamını gör...
2020 yılında yayınlanan ve bir sürü ödül alan chloé zhao'nun senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği dram western filmidir.

filmin başrolünde frances mcdormand bulunuyor ve muazzam bir oyunculuk performansı sergiliyor.

film kocasını kaybettikten sonra karavanıyla dolaşan güçlü bir kadını konu alıyor.
izlerken çok büyük keyif aldım hem oyunculuk hem sinematografi olarak güçlü bir film olmuş yanında da o nefis müzikler eklenince ödüllere doymayan bir film ortaya çıkmış.

filmde frances mcdormand dışında bulunan oyuncular gerçekten o hayatı yaşayan insanlarmış. bu durum filmi daha güzel bir film haline getirmiş.

kesinlikle tavsiye edeceğim keyifle izlenebilecek ve size "yolda olmak" ne demek anlatacak güzel bir film.
ben bu filmi yapsaydım filmin sonuna neşet ertaş yolcu şarkısını koyardım işte o zaman oscar'ı direkt evime kargoyla gönderirlerdi.


film bir şeyler için çaba göstermeden anlatmak istediğini anlatan bir film olmuş.
fern karakteri kocasını kaybettikten sonra yuva kavramını kaybetmiş bir kadın haline gelmiş ve bu seyirciye çok güzel aktarılmış (zorlama olmadan) gitmek zorunda kalmış güçlü bir kadın, her şeye karşı dimdik durmaya çalışan bir kişi haline gelmiş.
her şeyi kendi kendine yapmaya o kadar alışmış ki bir sahnede ona yardım etmek isteyen adamı şiddetli bir şekilde geri çeviriyor.
kendi yarattığı evine yatağına daha doğrusu yuvasına o kadar alışmış ki kardeşinde kalmayı reddediyor.
fiziksel olarak evsiz ama kocası gittikten sonra ruhani olarak da evsiz kalıyor.
gitmek zorunda olanlara adanmış bir film son derece şiirsel bir tat bırakıyor.


resimag.com/p1/461272aee375.jpeg
devamını gör...
kızanlar olabilir ama beni çok sarmayan filmdir. kötü film değil ama izlediğim en iyi filmde diyemem.
yaşlılık, yalılığın getirdikleri ve hayata bağlanma üzerine hem türk hem de yabancı sinemada benzer filmler mevcuttur.
devamını gör...
başrolü frances mcdormand olan fakat çok da orijinal bulmadığım film, daha yeni de 3 dalda oscar kazandı. fakat yönetmeni chloe zhao en iyi yönetmen ödülünü kazanan ilk asyalı kadınmış. akademide nadir de olsa çeşitlilik görmek hoş.
devamını gör...
chloé zhao'nun senaryosunu yazdığı 2020 dram filmi. yine kesinlikle izlenmesi gerekenler arasında. frances mcdormand hanımefendinin oyunculuğuna ayrıca hayranım, güzellik algılarından uzak, çoğu kez makyaj sıfır ve sadece oyunculuğu ön planda. bu nedenle bu kadının olduğu her filmi ayrıca çok seviyorum.
devamını gör...
anlatılmak istenen şeyin amerikanın fakirliği olduğunu sanmıyorum. asıl anlatılmak istenen insanların yalnızlığı, yoksa fakir insan karavana atlayıp kuşlar gibi sıcaktan sıcağa koşmaz.

filmi gerçekmiş gibi izledim, sanki hiç oyunculuk yokmuş gibi, belgesel tadında. bu açıdan sürükleyici değil, hızlı değil ve çok ilgi çekici de değil çünkü sıradışı bir film.

anlatılmak isteneni direk veriyor, film sonu süprizleri yok, kahramanlık yok. izleyecekseniz farklı düşünmek ve sabır göstermek zorundasınız.
devamını gör...
60 yaş üstü hayatımı izlemiş gibi oldum. para sıkıntısı özellikle de kendi seçtiğim hayatımda kimsenin olmaması ne koca ne çocuk. o yalnızlığı çok derin hissettim. fern için üzülürken aslında kendim için üzüldüm. belki fern gibi karavana atlayıp gezecek kadar şanslı bile olamayabilirim bu ülkede.
devamını gör...
ışıkları, seksi ve alımlı kadınlara ya da dipçik gibi jön erkeklere çevirmek yerine insanın taa içine tutan bir film. gençlikte ilk defa gördüğümüz için bizi dünyanın en mutlu kişisi olduğumuza inandıran bir manzaraya, ilerleyen yaşlarda yüklenen anlamı vurgulayan sahneye bayıldım.

yaşama sevincinin vurucu bir tanımı da "yeni bir şey görme isteği" duymak/duyabilmek ileri yaşlarda galiba.
devamını gör...
çinli senarist ve yönetmen chloé zhao tarafından yönetilmiş 2020 yapımlı 1 saat 48 dakikalık amerikan filmi olup başrolde her kılığa girebilen frances mc dormand yer alıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
nomadland göçebe ülke anlamına gelmektedir.

kocası bo ölen 60'lı yaşlarda fern adındaki kadının göçebe olmasını ve aslında yas sürecini nasıl karşıladığını anlatıyor.
kendini minimalist olarak görürken başkalarının gözünde evsiz ve bir karavanda yaşıyor, amazon'da çalışıyor.
benim en etkilendiğim sahne frances mc dormand'ın yan flüt çaldığı sahneydi.

mutlaka izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
yaşlanmanın bir insanda yarattığı ruhsal ve bedensel değişimleri, bilge olmanın yolunun mutlaka bir şeyleri ya da birini kaybetmekten geçtiğini hatırlatan bir film olduğu söylenebilir.


bensiz mutluysan, takmamaya çalışırım.


filmde çalan bir şarkı sözü.
devamını gör...
bu tanımı madalya almak için giriyorum, ama filmi madalya için izlemedim.

defalarca oscar ödülü almış frances mcdormand'ın başrolde olduğu 2020 yapımlı 1 saat 48 dakikalık belgesel tadında amerikan filmi olup chloé zhao tarafından yönetilmiştir.

kocası bo öldükten sonra yaşamının anlamını da biraz yitiren altmışlı yaşlarında fern'ü değişimini, dönüşümünü ve hayata yeniden başlamasını konu ediniyor.

kendisi bir homeles yani evsiz, tıpkı amerika'daki binlerce evsiz gibi ama karavanda yaşıyor ve amazon da çalışıyor. arkadaşları da var ama hiç kimse kaybettiği insanın yerini alamıyor.

film yas sürecinin yalnızlık kavramı ile ilintisini fern üzerinden ele alıyor.
hobilerine devam ediyor, bir derede çırılçıplak yüzüyor, şarkı söylüyor, ateş başında dilekler tutup, herkese yardım eden bir kadın, oldukça keskin ve gururlu biri, hayatına kimseyi almak istemiyor.
zirâ kocası öldükten sonra alyansını bile çıkarmamış...

fern'ün aidiyet kavramını, evsizliği, minimalist olmayı, ölüme yaklaşmayı, sevdiklerini yitirmenin insanı göçebe bir hale getirişini ve göçebe olmanın insan ruhunda yarattığı değişimleri gösteriyor.
film hakkında konuşmam gerekirse filmin ruhuna uygun ışık, açı ve kontrastlar seçilmiş, her sahne manzara gibiydi.
fern'ün kendisini araması ve kendisini kaybetmesinin ancak böyle bir atmosferde çekilebileceği gerçeği ise yadsınamaz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


fern'ün açık alanda tuvalet yapmasını kurallara sığmaz yanına yordum, tanıştığı herkeste kaybettiği insanı arar gibi olan gözleri ise hep ağlamaklıydı.

karavanda yan flüt çaldığı sahneyi aşırı aşırı aşırı sevdim.

devamını gör...
bir chloe zhao filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen chloe zhao ve jessica bruder birlikte yazmıştır. film en iyi film dalında ve en iyi yönetmen dalında oscar ödülü kazanmıştır.

filmde bu film ile de en iyi kadın oyuncu oscar ödülünü kazanan ve bu ödülü daha önce fargo (film) ve bence muhteşem bir film olan three billboards outside ebbing missouri filmleri ile de kazanmış olan frances mcdormand oynamıştır. filmde bu büyük oyuncuya hepsi amatör oyuncular ama tecrübeli göçebeler olan david straithairn, linda may, gay reforest, patricia grier, angela reyes, carl r. hughes, douglas g. soul, ryan aquino ve bob wells eşlik etmiştir.

film sürekli hareket, şiddet, heyecan arayan insanlara göre bir film değil. eşinin ölümünün ardından derin bir yas tutan bir kadının bir anlamda eve çevirdiği arbasında yaşayarak ve kendisi gibi zamane göçebeleri ile dayanışarak geçirdiği zamanı anlatıyor.

frances mcdormand o kadar gösterişsiz oynayan bir oyuncu ki her rolüyle ışıl ışıl parlıyor. gösterişsizliğin içindeki görkemi en iyi gösteren oyuncu frances mcdormand bence.

filmi çok beğendim. o yüzden uzun zaman tanım yazamadım bu film için. bence mutlaka izleyin.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim