normal sözlük yazarlarının lakapları
başlık "sefai" tarafından 15.11.2020 18:02 tarihinde açılmıştır.
81.
başgan
devamını gör...
82.
bolşevik.
devamını gör...
83.
ayı.
ne olacaktı ki zaten baska.
ne olacaktı ki zaten baska.
devamını gör...
84.
sünger bob.
hızlı içtiğim için özür dilerim.
hızlı içtiğim için özür dilerim.
devamını gör...
85.
valla ilkokulda dikine uzayan saç şeklimden dolayı bi ara kirpi derlerdi.
devamını gör...
86.
jordan. tabii ki michael olanından.
devamını gör...
87.
demsi, (bkz. zorlu ikili)
devamını gör...
88.
meslek sebebiyle kaptan veya şef diyorlar.bize de lakabımıza boyun eğmek düştü,alıştık.en azından öyle gibi şimdilik.
devamını gör...
89.
"haklısın" köşe yastığı.
devamını gör...
90.
ilkokul yıllarımdan bugüne kadar, tüm öğrenciliğimde, yurtta, iş ortamında, askerde soyadım lakabım oldu.
böyle olunca birçok ortamda ismimden önce soyadım öğrenildi. insanlar çoğunlukla kendilerine lakapla seslenilmesinden hoşlanmaz ama, olumsuz bir anlam taşımaması ve sevdiğim bir soyadım olması sebebiyle yadırgamadım bu durumu hiç.
böyle olunca birçok ortamda ismimden önce soyadım öğrenildi. insanlar çoğunlukla kendilerine lakapla seslenilmesinden hoşlanmaz ama, olumsuz bir anlam taşımaması ve sevdiğim bir soyadım olması sebebiyle yadırgamadım bu durumu hiç.
devamını gör...
91.
(bkz: şef)
devamını gör...
92.
(bkz: kundakçı)
devamını gör...
93.
ben kendime tilki diyorum ama sosyal hayatımda bir lakabım yok.
devamını gör...
94.
(bkz: cerci)
devamını gör...
95.
(bkz: japon prensi)
ali merthan dündar hocamızın japon tarihi derslerinden birinde anlattığı bir anı üzerine, üzerime kalmış bir lakaptır.
bir gün sahafta oturup sahafla sohbet ederken, içeriye sarışın mavi gözlü bir genç girmiş. kendisini japon prensi olarak tanıtmış ve elindeki eski japonca kitapları sahafa satmaya çalışmış. merthan hoca da tabii türkiye'nin önemli japonologlarından olduğu için "dur bakalım delikanlı!" deyip genci biraz sorgulamış.
sonra da beni gösterip "o gün şu mingxiao sahafa gelse inanabilirdim ama sarışın mavi gözlü japon prensi mi olur?!" dedi. o günden beri böyle işte. gerçi şimdi de bazı arkadaşlarım "çekik" demeye başladılar. bakalım sonu nereye varacak bu işin...
ali merthan dündar hocamızın japon tarihi derslerinden birinde anlattığı bir anı üzerine, üzerime kalmış bir lakaptır.
bir gün sahafta oturup sahafla sohbet ederken, içeriye sarışın mavi gözlü bir genç girmiş. kendisini japon prensi olarak tanıtmış ve elindeki eski japonca kitapları sahafa satmaya çalışmış. merthan hoca da tabii türkiye'nin önemli japonologlarından olduğu için "dur bakalım delikanlı!" deyip genci biraz sorgulamış.
sonra da beni gösterip "o gün şu mingxiao sahafa gelse inanabilirdim ama sarışın mavi gözlü japon prensi mi olur?!" dedi. o günden beri böyle işte. gerçi şimdi de bazı arkadaşlarım "çekik" demeye başladılar. bakalım sonu nereye varacak bu işin...
devamını gör...
96.
çok yaramaz olduğum için (bkz: atom karınca) idi. hala öyle.
devamını gör...
97.
bir keresinde arkadaslarla oturuyoruz. hava kararmış ve eve gitmem gerekiyor. ama ortam nasıl güzel anlatmam. şakalar, espriler, kahkahalar havada uçusuyor. biz üç avanak sohbet ederken havanın karardığının farkına varmamışız tabii. bir de aydın'dan izmir' e döneceğim ve son otobüse kalmamam lazım çünkü daha aktarma yapacağım. annem aradı neredesin diye. ben de aklıma ilk gelen yalanı oldukça profesyonelce söylemiş bulundum. arkadaşlarım ben telefonu kapatır kapatmaz koyuverdiler kahkahayı ve o günden sonra lakabım* yalancı yarim'e çıktı. o günden beri arkadaşlarımın telefonunda dahi o şekilde kayıtlıyım ve yalandan nefret ettiğimi bildikleri için beni sinir etmek istedikleri zaman "yalancı yarim"derler.
devamını gör...
98.
"kuçu kuçu" yada "tu kıs kıs" diyolar genelde lakabım bunlar sanırım.
devamını gör...
99.
başkan.
devamını gör...
100.
bir ara ev arkadaşlarım bana hollywood diyerek benimle dalga geçiyordu. çok film izlemem ve ayaklı imdb olmam yanında kız arkadaşımla telefonda kavga ettikten sonra onlara göre klip çekip kameralara oynuyormuşum.
devamını gör...