xavier de maistre 'in 1790 yılında yayımlanmış kitabıdır.
odamda yolculuk , sınırları otuz altı adımda biten odasında zorunlu olarak hapse mahkum edilmiş olan yazarın yapmış olduğu zihinsel yolculuğun kitabıdır.
odamda yolculuk , sınırları otuz altı adımda biten odasında zorunlu olarak hapse mahkum edilmiş olan yazarın yapmış olduğu zihinsel yolculuğun kitabıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 04.06.2021 11:20 tarihinde açılmıştır.
1.
xavier de maistre kitabıdır.
ilkokul yıllarımda romatizmal bir hastalıktan ötürü birkaç ay yatağa mahkum kalmıştım. yürümekte çok zorlanıyordum ve doktor en az üç ay sadece iğne olmak dışında yataktan çıkmamam gerektiğini söyleyince saçma bir mahkumiyet başlamıştı benim için.
o dönemde hayatımı kurtaran şeyin edebiyat olduğunu söyleyebilirim çünkü günlerce kitap okuyup hayal kurdum bir odanın içinde. odamdaki bu yolculuklar esnasında birçok insanla tanıştım. jules verne bunlardan biriydi ve beni dünyanın her yerine götürdü. ve ben o hastalık esnasında ilk öykümü yazdım. bir bilimkurgu öyküsü idi, dönüşüm geçirmiş örümceklerle savaşan sıradan bir kahramanın öyküsü. odada yapılabilecek yolculukların doğrudan etkisini hep hissettim hayatım boyunca.
içinde bulunduğumuz bu saçma ve gerçeküstü dönemde karantina ve sokak kısıtlamalarına girip girip çıkarken, odalarda ışıksız kalmaya alışırken ve dahi bu dönemi fakirsek cinnet zenginsek cennet tadında geçirirken okunması gereken bir kitap.
evlerde kalıp kendi kendimizi sorgulamak için bolca zaman bulmamız kendimizi tanıyıp yeni bir arkadaşlık edinmek için ideal bir fırsat olabilir ve biz de maistre’nin yaptığı gibi düşsel bir yolculuğa çıkabiliriz kendi odamızda. bence okuyun, delirmeden önce yapacağınız en iyi şey olabilir.
ilkokul yıllarımda romatizmal bir hastalıktan ötürü birkaç ay yatağa mahkum kalmıştım. yürümekte çok zorlanıyordum ve doktor en az üç ay sadece iğne olmak dışında yataktan çıkmamam gerektiğini söyleyince saçma bir mahkumiyet başlamıştı benim için.
o dönemde hayatımı kurtaran şeyin edebiyat olduğunu söyleyebilirim çünkü günlerce kitap okuyup hayal kurdum bir odanın içinde. odamdaki bu yolculuklar esnasında birçok insanla tanıştım. jules verne bunlardan biriydi ve beni dünyanın her yerine götürdü. ve ben o hastalık esnasında ilk öykümü yazdım. bir bilimkurgu öyküsü idi, dönüşüm geçirmiş örümceklerle savaşan sıradan bir kahramanın öyküsü. odada yapılabilecek yolculukların doğrudan etkisini hep hissettim hayatım boyunca.
içinde bulunduğumuz bu saçma ve gerçeküstü dönemde karantina ve sokak kısıtlamalarına girip girip çıkarken, odalarda ışıksız kalmaya alışırken ve dahi bu dönemi fakirsek cinnet zenginsek cennet tadında geçirirken okunması gereken bir kitap.
evlerde kalıp kendi kendimizi sorgulamak için bolca zaman bulmamız kendimizi tanıyıp yeni bir arkadaşlık edinmek için ideal bir fırsat olabilir ve biz de maistre’nin yaptığı gibi düşsel bir yolculuğa çıkabiliriz kendi odamızda. bence okuyun, delirmeden önce yapacağınız en iyi şey olabilir.
devamını gör...