öğrencisi derse girmeyen öğretmenin ücretinin kesilmesi

öğretmenin derse hazırlık yapmak için ve ders saatinde harcadığı zaman ile emeğinin karşılığını, kendi sorumluluğunda olmayan sebeplerle öğrencilerin derse katılamaması yüzünden alamaması durumu.

zorunlu ilköğretimde uygulanması saçma ama üniversitede akademisyenlere yapılması gerektiğini düşündüğüm uygulama ki derse devam zorunluluğu getireceklerini düşünerek sınavda biraz tolerans sınırı konularak sınavda öğrenci kotasını kontenjanını aşan akademisyene bu uygulanabilir. bazı derslerde 30-40 kişi sınav olup da bazı derslerde 250-300 kişi sınava giriyorsa bu dersi veren hocanın sorunudur.

şu şekil bir milli eğitim bakanlığının yeni icadı.

öğretmen olan arkadaşım var. seyrek nüfuslu küçük bir yerde çalışıyor. yaklaşık dört hafta yüz yüze eğitim bile yaptılar ilk dönem. bizimkisi vicdanlı biri olduğundan sadece yüz yüze eğitimde işlediği konulardan yazılı sınav yaptı öğrencilerine ki objektif hakkaniyetli notları olabilsin çocukların karnelerinde. o kağıtları okuyup aldıkları notları işledi sisteme...sonra ne oldu? milli eğitim bakanı şöyle buyurdu. moralleri bozulmasın yazılı yapmış olsanız bile o notu işlemeyin; siz yüksek notlar verin kafadan öğretmenim! öğrencilerin yazılı sınavdan aldıkları nota onar puan ekledi ve sisteme girdi. sonra da müdüründen zılgıtı yedi bu öğretmen. zılgıtın sebebi de şu: herkes 90 vermişmiş de bu niye 60 vermişmiş o çocuğa! 90 verse ölür müymüş!

sendikalar tüm bunlar olurken dut yemiş bülbül idi bu arada!

şimdi ben öğrenci olsam bu dönem neden canlı derse katılayım ki? ya da neden haftada belli günler okula gideyim ki? nasılsa geçen dönem olduğu gibi bakan amca dağıttıracak yüksek notları herkeşe!

öğretmenden kesilen haraçtır. bir milyondan fazla öğrencinin evinde internet, iki yüz binden fazla öğrencinin evinde televizyon yok. ki internete erişim sorunu yaşayan öğretmenler de var. geçenlerde internet çekmediği için tepeye çıkan öğretmen kalp krizinden vefat etti. bunların sorumlusu öğretmen mi ? kesinti neye derman olacak?

öğretmeni yalana iter. gönderir zoom linkini eş dost akrabaya. derse gelen oldu mu oldu bu kadar. hatta öğrencilerinin tclerini alıp şifrelerini değiştirip derse girmiş gibi gösteren öğretmenleri. arkadaşlar yapmayın bunlar çözüm değil hakkınızı arayın diyeceğim ama ne desem gg

kasanın ne denli boş olduğunun ispatıdır. nerden para kessek ya da nerden vergi alsak çabasının sonucudur.

yeni bir uygulama değildir. öğretmen sınıfa girer öğrenci yoksa öğretmen ders işleyemezdi ve bu ek ders olarak sayılmıyordu. öğretmende bu ek dersin ücretini alamıyordu. ama bu haksız bir karar çünkü öğretmenler sabah kalkacak hazırlığını yapacak dersi online olarak başlatacak ama hiçbir öğrenci derse girmeyecek. o ders süresi boyunca belki bir öğrenci derse girecek diye öğretmen bir süre o platformda bekler. ayrıca öğretmenler dersten önce whatsapp grupları veya başka gruplardan öğrencilere ders saatini ve tarihini bildiriyor. öğrenciler için devamlılık zorunluluğunun olmadığı bir sistemde öğretmenlerin suçu nedir?

tarihin gördüğü en emekçi düşmanı partinin icraatıdır.
bugün bu zalimlerin elinde 23 milyon insan günde 50 tl ye iş bulamamakta. geçen senelerde çıkan bir yasayla işletmeler sizi 6 boyunca sigortasız sömürebilir. maaşınızı vermeyebilir. devlet de bu hırsızların yanında saf tutar.

kısa ve açık bir şekilde ifade etmeliyim ki çok saçmaa! öğretmenin çalışarak okuyarak geldiği mevkiye öğrencinin tembelliği, üşengeçliği yüzünden geçim kaynağından olması. hem de kendi değil başkalarının sorumsuzluğu yüzünden. bu mesleğe gittikçe saygı yitiriliyor. oysaki öğretmen hakiki mürşit olan ilmin yolunu gösteren kutsi varlıktı. nerden nereye?! toplumun aydın yüzüyken toplumun yüz karasıymış gibi muamele görmek.. ah be hiç hak etmediniz.

valla bu ülkede şaşıracak bir şey kalmadı ki gelmeyen öğrenci devamsızlıktan kalsın diyorum sonra aklıma üst komşunun internetine bağlanırken çatıdan düşüp ölen yavrucak geliyor kıyamet kopsun dünya yerle bir olsun istiyorum

(bkz: bir takım yaratıkların daha çok kişiyi nasıl aç bırakırız temalı uygulaması)

öğretmen düşmanlarına fırsat doğdu.

her yerde geçecekse adalet, burada geçecekse sefalettir

evet yine olayın iç yüzünü bilmeyen herkesin "oohhh iyi olmuş, öğretmenler aldıkları parayı hak etmiyor" dediği, olayın içinde olan, öğretmenleri azıcık bile olsa anlayanların ellerini vicdanlarına koyarak tanım yaptıkları bir başlık daha.

başlığı gündüz gördüm, akşam yemek yedikten sonra sakin sakin yazayım fikirlerimi dedim ve şimdi yazıyorum. bakalım ne kadar anlatabileceğim derdimi.
şimdi bilmeyenler için ek dersin ne olduğunu anlatalım: öğretmenlerin haftalık minimum girmesi gereken bir ders saati var, bu dersi tamamladıktan sonra girdiği her ders saati başına aldığı ücrete ek ders diyoruz. bu ek ders öğretmenler derse gelmezse, raporlu/sevkli olursa ya da bir şekilde ders işlenmezse kesiliyor.-haklı olarak-
öğrenci derse gelmediğinde ders işlenmediği için de öğretmen ek ders alamıyor.
normal şartlar altında bu doğru mu? öğrencilerin derse gelmemeyi tercih etmesi öğretmenin suçu mu, öğretmen öğrencilere derse gelmeyin mi diyor ? tüm bunlar tartışılır.
normal olmayan pandemi koşullarına gelelim.
çoğu kademe zaten uzaktan eğitim yapıyor. okul öncesi, 8. ve 12. sınıflar yüz yüze eğitime devam ediyor. kendi kademem için konuşmam gerekirse benim açımdan durum şu;
1-veliler çocuklarını pandemi nedeniyle okula göndermek istemiyorlar.
2-uzaktan eğitime geçildiği takdirde öğrenciyi derse sokacaklarını söylüyorlar.
3-ancak uzaktan eğitime geçmek öğretmenin elinde değil.
4-yüz yüze eğitim devam ettiği için okula gitmek zorunda olan öğretmenin uzaktan eğitim yapması yasak.
peki ne oluyor?
öğretmen okula gidiyor, öğrenci gelsin gelmesin sınıfında duruyor. öğrencinin geldiği günler ek ders alıyor öğrencinin gelmediği günler boşa gidip oturup dönüyor.
idare tarafından deniyor ki "hocam öğrenciyi okula çağır ama olur da okulda bir bulaş olur sorumluluk sana ait çocuğu çağırdığın için" ee öğretmen ne yapsın? zaten öğrenciyi okula getirmek için elinden geleni yapmış bir de sırf ek ders almak için sık boğaz mı etsin? sık boğaz ettikten sonra öğrenci okula gelince kaptığı hastalıktan mesul mu tutulsun?
gerçekten işin içinde olmayıp atıp tutan insanlara karşı o kadar doluyum ki, keşke azıcık da olsa kendinizi bizim yerimize koyabilseniz. keşke "yahu bu insan da emek vermiş, öğretmen olmuş, işini yapmaya çalışıyor, buna rağmen itibarsızlaştırılıyor" diyebilseniz. keşke azıcık saygı duyabilseniz, keşke azıcık sesimizi duyurabilsek biz de.
tüm bunları buraya yazmakla suya yazmak arasında bir fark yok ancak içimi dökmek istedim.
ps: işbu yazı kimse hedef alınarak yazılmamış olup, günlük hayatta ve meslek hayatım boyunca -özellikle pandemi döneminde- karşılaştığım bu gibi durumlar göz önüne alınarak yazılmıştır.

böyle böyle şaha kalkacaz sanırım.
kendileri hariç herkesin gelirlerine ket vurarak..

128 milyar dolar nerede sorusuna cevap veren yok ama öğretmenin 20 liralık ek dersine göz koymuşlar. lan zaten bu yıllardır süregelen bir durum. hep tartışılır. hani bilirsiniz son haftalar öğrenci gelmez, işgüzar müdürler "öğretmenin ek dersini kesinnnn" der muavine ve gereği yapılır, vatan kurtarılır. yıllardan beridir bu durum böyle. aksi durumlarda var elbet.!
şu zoom çıktığından beri veli whatsap grubuna mesaj atıyorum; yalvarıyorum; gelin, önemli konuları işleyeceğiz, geri kalmasınlar, kayıpları çok diye! cevap verme tenezzülünde bile bulunmuyorlar. zaten not kaygısı da yok. 23 kişilik sınıfta 8 -9 öğrenci gelirse öpüp başımıza koyuyoruz. durum çok kötü sayın romalılar!

camiye hiç cemaat gelmese de imamın maaşından kesilmesi aklınızdan geçmesin. kira alınmayan lojmanlarına da dokunulmasın. toplum sağlığı denilerek resmi bayramda insanları evlere tıkın fakat cuma namazı bir arada kılınabilsin. vatandaş cenaze için toplanamazken molla’nın talebesi vefat edince izdiham olsun ama buna yaptırım olmasın. gücünüzün yettiğine maskesini 1 dk indirene ceza yazılsın, kongrede maskesi kolunda olanı gördüğünüz an kafanızı çevirin. peki bunları konuşmaya yürek var mı sizde? hazineye para lazımsa önce kendi işlediğiniz suçların bedelini ödemekle başlayın. rahat bırakın öğretmenleri.