öğretmenin trip atıp dersten çıkması

illa trip atmasına gerek yok aşk acısı çeken bir öğretmen de olabilir.*

10 numara olaydır, hocanın dersin değil de kendisinin sıkıcı olduğunu fark etme durumudur.

saçmalık

o zaman niye öğretmen oldun diye sorarlar. en saçma bulduğum davranış. trip atıp gitmek yerine otoriteyi sağlamaya çalışmalı.

acizliktir.

öğretmen bu ergen eylemini yapınca mutlaka yalaka bir öğrencisi "hocaya ayıp ettiniz sizin yüzünüzden dersi bıraktı çok kırdık onu" diye nutuk çekip tartışmaya girer, hiç şaşmaz.

genelde beni çıkarırlardı garip olmuş sınıfa ceza hesabı.

anlık bir ne oluyor yaa sonra oh be demeler

tabi nasıl olsa her türlü maaş alınıyor ya.
özel öğretmenlik yaparken yapsana bunu 2 gün sonra burnunu kollarına silerken göreyim.

öğretmenin trip atarak dersten çıkması eylemi. şahsımı şaşırtmaz bu eylem. öğrenciler öğretmeni hayattan soğutuyorlar, öğretmen ne yapsın en sonunda akli dengesini yitiriyor ve öğrencilere sevgilisiymiş gibi trip atmaya başlıyor. kimbilir, belki eline papatya alıp, öğrencileri düşünerekten seviyor, sevmiyor da yapıyordur. hiç bilemezsiniz.....

amatörce bir davranıştır. zaman zaman sınıflarda “it” diye tabir edebileceğimiz öğrenciler denk gelebiliyor. bu öğrencilere ceza da verseniz, alıp karşınıza güzel güzel de konulsanız fayda etmiyor ve ders esnasında coştukça coşuyorlar. ama her ne olursa olsun, bir öğretmenin sınıftaki hiçbir öğrencinin eğitim-öğretim hakkını elinden almak gibi bir lüksü yoktur. eğer ki ders yapmayı ciddi şekilde engelleyecek bir durum söz konusuysa ve öğretmen sorunu çözemiyorsa (ki bu öğretmenin beceriksizliğinden kaynaklanmıyor çoğu zaman. gerçekten ne yaparsanız yapın iflah olmayan öğrenciler mevcut) sorun teşkil edenlerin sınıftan uzaklaştırılmasıyla anlık çözüm yaratılabilir. tabii öğrenciyi dersten atmak yasak olduğu için bu durumda idareden veya okul rehberlik biriminden destek alınabilir.

tribün işe yaradığı yalanını kendine yuttuğum, tıpış tıpış bir sonraki derse girmeden önce yapılan gereksiz eylem.

... ben tepki olarak amfidekileri esir almıştım, bir kere de hak ettiğine inanan çizelgeyi imzalayıp çıkabilir, demiştim. koskoca amfide hedefteki iki yüzsüz imzalayıp herkesi delirtmişti, net olmak gerek, trip kendine saplanıyor...

en fazla nereye gidebilir ki? 10' a kadar sayıp sınıfa tıpış!

ortaokulda ingilizce hocasına 1 nisan şakası yaptık diye küsüp gitmişti. o gün de yer yön tariflerini anlatacaktı. küstü diye anlatmadı ama sınavda sordu.

"siz kendinizi benden aptal mı zannediyorsunuz?" diye çıldıran hocaya, "ne münasebet hocam, lütfen" cevabımızla vuku bulan.

maaşımı alır giderim , ben biliyorum siz öğrenin diye yapıyorum bla bla bla anladık bir de dersi düzgün anlatabilsen bunu yapan hocalar genellikle iyi anlatamayan kişiler oluyo

daha sonra "bıktırdınız öğretmeni" tarzında öğrenci tribi de çekmek durumunda kalırsınız millet birbirini suçlar falan filan.

tüm amfinin minimum 90dk süreceğinden emin olduğu dersin 20.dk da son bulması.
bunu fakültede "sermaye düşmanı" diye titreyerek bağardıktan sonra yapmasaydı şuan bu kadar gülüyor olmazdık. sevgili hocam siz benim kim olduğumu cidden bilmiyormuşsunuz*
öngörüsüz kötü adam *