öğretmenlere tavsiyeler

lise öğretmeni öğrencilere canlı tarih projesi veriyor: 1985 nes'i 1979 siyah beyaz televizyona bağlama. sende yap

istifa edin.

faydalı değilseniz zarar vermeyin!
verimli olamıyorsanız çekilin. (ülke koşullarında bunun kolay olmadığını biliyorum ama idareci olmak, kütüphaneye bakmak gibi yolları var.)
salt profesyonellik başarı getirmez, gönüllülere girmek gerek
öğretmeyin, öğrenin ve keşfedin.

öğretmek müfredatla sınırlı değildir.
öğretmenlik kutsal bir meslektir
para için yapılmamalıdır
türk neslinin geleceği emanettir size

aramızda benden çok daha deneyimli arkadaşlar var ama 5 senedir tam zamanlı öğretmenlik yapan biri olarak birkaç tavsiye vereyim,
-özel hayatınızla işinizi ayırmayı öğrenin. özellikle bizimki gibi sert coğrafyalarda çocukların uğradığı istismarı ve zorbalığı kişisel hayatınıza taşıyıp dertten saç dökmeye, egzamalar çıkarmaya başlarsınız yoksa. profesyonelce yardım edin ama tüm hayatınızı bu yapmayın, çünkü maalesef ne kadar uğraşsanız da bazı şeyler sizin elinizde değil.
-kim ne derse desin kendinizi geliştirmeye devam edin. okuldaki salla başı al maaşı idareciler ve aman kimse bana dokunmasın oturduğum yerden dersimi anlatıp çıkayımcı öğretmenler çok köstek olacak ama yılmayın. sizin işiniz çocuklara değer katmak, bunun için uğraşın.
-öğrencilerinizle güç savaşına girmeyin. sert olun, tutarlı olun ama ergenle ergen olmayın.
-öğretmenler arası dramalardan olabildiğince uzak durun. bir şekilde sizi de çekmeye çalışacaklar, taraf etmeye çalışacaklar ama gerekirse kimseyle arkadaşlık kurmayın da o dramalara girmeyin, sonra çok canınızı sıkarlar ve olaylar sicilinize işleyecek cezalar almaya kadar varır.

ilk aklıma gelenler bunlar oldu ama daha diyecek çok şey var biliyorum.

çalışın biraz.

malum sistem, sizi vasıfsız işçilerden daha düşük bir hayat stadardı ile ezmek ve görevinizde başarısız kılmak istiyor. sizler, eğitimde başarısız olursanız cehalet devam edecek. imsanlar köleliğini görmeyip sisteme ve sistemin dinine tapmayı sürdürecek.

sizler, üniversitelerde okuyup günde 8 sağat k.p.s.s çalışırken akranlarınız ticaretten, çıraklıktan, işçilikten yolunu buldu ve hepsi işinde ustalaşıp eyi bir yaşam standardına kavuştu "torpille atanan öğrertmen öğrencisine nasıl adaletten ve liyakatran bahseder?" diyerek sabrettiğinizi biliyoruz. köle sistemini çok eyi analiz edin ve kendi hayatınızı kurtarmak için köleliği çocuklarınıza miras bırakmayın. bu ülkenin size asker gibi, doktor gibi ihtiyacı var. yükünüzü görüyoruz ve sizinleyiz.

size aşık olan öğrencilerinize lütfen siz de olunuz.

öğrencileri sosyal medyada paylaşmayın.

akıllı tahta olmasa vaziyetiniz necedir?

mesleğinizin normal bir şey olmadığını bir nesil yetiştirdiğinizi bilin.
bazen çok saçma davranıyor ve ömür boyu sürecek travmalara sebep oluyorsunuz. olmayın ! hata yapma lüksünüz yok! çocuk psikolojisini öğrenmek zorundasınız.
şartlarınız kötü olabilir, buna dayanamaycaksanız öğretmen olmayın. bu ömür boyu sürecek bir eziyettir çoğunuz için. para için bu meslek yapılmaz zaten size konforlu bir hayatta sunmaz. bir idelojiniz varsa ve dünyaya bir şeyler katmak onu değiştirmek istiyorsanız öğretmen olun. yokysa yürüyün gidin düz memur olun.
kendinizi ölene kadar geliştirmeniz gerektiğini baş öğretmenin yolundan asla ayrılmadan onun geçirdiği zorlukları düşünüp motivasyonunuzu kaybetmeden bu türk milletine faydalı olabilecek potansiyelin çoğunun sizde olduğunu bilerek bu işi yapın.
öğretmen olmanıza rağmen öğrenci olduğunuzu ve hayatın müfredattan ibaret olmadığını unutmayın.
öğretirken öğrenmiyorsanız. bir misyonunuz yoksa tekrar söylüyorum bu işi tercih etmeyin.