okulda zorunlu olarak verilmesi gereken dersler

oncelikle insan iliskileri,saygi,kibarlik gibi egitimler verilmeli.
gerisi sonra ogretilir zaten herkesin basarili olmasi da mecburi degil bi matematik,fen de falan.
ama insani temeldeki egitimlerin ilk 8 sene ozellikle cocuklara iyice yuklenmeso lazim.
yoksa ailelere birakilinca sonuc ortada.
bi 20 sene yuklensek soyle duzelir toparlariz

özellikle lisenin üniversite sınavına hazırlık yapılan yer olmadığı halk tarafından iyice anlaşılmalı. hiçbir meb yönetmeliğinde böyle bir şey yok. lisede üniversite eğitimi alabilecek yetenekteki öğrenciler sayısal, sözel, eşit ağırlık, dil bölümleri seçerken üniversite okumayacak öğrenciler için hayata hazırlayan genel bir bölüm olmalı ve bu bölümde iş arama, cv hazırlama, isg, iş hukuku ve işçi hakları, girişimcilik, ev ekonomisi vb dersler olmalı. aslında şimdiki sistemde açıköğretim bünyesinde bu derslerin büyük çoğunluğu var. ayrıca çok iyi meslek liseleri de var. sorun ebeveynlerin çocuklarını tanımaması ve potansiyellerini bilmemesi veya kabul etmemesinden kaynaklanıyor. üniversite sınavını kazanmayan ya da meslek lisesi okuyan öğrencilere kötü gözle bakıldıkça hangi dersi zorunlu tutarsanız tutun hiçbir işe yaramaz, öğrenci hiçbir şey öğrenmeden dersi geçiyor nasıl olsa. ders, geçmek için değil öğrenmek için alınmalıdır.
asıl sorunun çözümü için öncelikle ilkokula başlayan her öğrencinin velisi ilk seneden itibaren her sene iki veya üç kez zorunlu eğitimlerden geçirilerek okul veli iş birliği ile öğrenci kendi yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmelidir. her yeteneğe uygun liseler var ülkemizde, spor lisesi, güzel sanatlar lisesi, fen lisesi, meslek lisesi, açıköğretim vb. ancak yönlendirme olmadığı için bu güzel sistem olabilecek en kötü şekilde işliyor maalesef.

iletişim bilgisi
ilişkilerde etik ve özbilinç
problem çözme becerisi ve teknikleri