olası istanbul depreminde yaşanacaklar

dilinizin ayarını demek yerine ağzınızı hayra açın demeyi tercih ediyorum. küfürsüz ya burası.

inşaat mühendisleri odası konuyu, istanbul depreme hazır mı? diye sorarak cevaplandırmış.
buyurun.
www.imo.org.tr/TR,56275/ist...

son günlerde ilginç bir şekilde dillendirilen gerçek. bilim tarafı bir yandan "hazırlık yapmalıyız, falanca yerler riskli, şurada kırılma bekliyoruz, şiddeti şu kadar olacak" gibi açıklamalar yaparken, komplo teorisyenleri ise "falanca gemi boğaza yanaştı, havada garip durumlar var" gibi paylaşımlar yapıyorlar. her iki taraf kendince bir şeyi fark ettirmeye çalışıyor.

fakat benim kafama takılan yaklaşık 1.5 sene önce gördüğüm bir rüya idi. sembolleri yorumlayabiliyorum, rüyamda tek dikkat çeken nokta "yıkılan bir evin içinde iken marmara körfezinden gelen suların 1.kata kadar çıktığını görmem" idi.

1506 da meydana gelen istanbul depreminde halicin bile sularının galata kulesinin dibine dayandığını yazmışlar. (yanlış biliyor da olabilirim, dürtün) bu beklenen depremde ise yine boyu 2 veya 1 metreyi bulacak bir tsunami olabileceği iddiası var.

felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama biraz sıkıntı var gibi. atın fava bekleyin.

istanbul'dan çıkmakla akıllılık ettim belki ama kader bu seni ağacın kovuğuna da girsen gelir bulur.

ölmek.

ben "biz istanbul depremi için hazırlanmıştık, bu deprem için değil." diyenlerin ne yapacağını, ne diyeceğini çok merak ediyorum açıkçası.
gerisi aynı işte, yazıp can sıkmak istemiyorum.

deprem olmayacak veya beklenenin çok altında bir büyüklükte olacak. en riskli nokta kumburgaz çukuru orası da en fazla 6 büyüklüğünde olur ve ciddi zarar vermez. he büyükçekmece,silivri, kumburgaz, gürpınar ve avcılar hasar alır ama dramatik bir yıkım olmayacak. bu söylemlerin hepsi "rant" amaçlı söylemler. 99 depreminde ahmet ercan denilen herifin neler yaptığını biliyoruz. o yüzden endişe etmeyin.

kaos.

en iyi ihtimal ölüm sanırım

7.2 ve üstü olursa büyük bir kaos, elektrik, su, doğalgaz kesintisi, telefon hatları iptal olacak.
ve küçük küçük başlayacak yağma olayları büyüyecek.
yazın olursa hastalık türeyecek, kışın olursa insanlar donarak ölecek.
kimse bunu böyle düşünmüyor.

mersin'den hatay'a aile ziyareti için giderken depreme denk geldik. hatay gibi bir yerde daha mahallesinde elektrik 2-2.5 hafta gelmedi. bu süreci baz alarak hazırlık yapın, tabi daha fazlasını.
duş sorununu da hesaba katın. arabanız varsa evlerden uzak park edin içine gıda- su- hijyen -en çok iç çamaşırı koyun ve de su. yaralanma ihtimaline karşı ilkyardım çantası. (deprem çantasının bir nevi büyük halini düşünün yani.)
evlerde cam olan süsleri indirin. bunlar kaçma anını yavaşlatıyor ve sizi yaralıyor. kaçış yollarını kapatacak eşyalardan da sakının. cebinizde düdük ve fener olsun. yedek piller vs.
deprem büyük bekleniyor ve sizin de büyük hazırlık yapmanız lazım. şansınız varsa ve de çadırınız evde bile uyumayın aslında.
uyarıları ciddiye alın!!!
yardım geç gelirken orada daha da geç gelecek. 1.5-3 haftada anca geldi. size 1-2 ay o da belki. şu an kılını kıpırdatmayan insanlar (arabalarını kurtarabilenler) trafiğin içine edip gelen yardımlarında daha geç gelmesine neden olacak.
depremi yaşama korkusu ayrı sonrası ise apayrı. o saniyeler travma gibiyken saatleri de, günleri de, haftaları da, ayları da travma etkisi taşıyacak. şokta geçireceksiniz o anları acısı ise daha sonralarda geliyor.
çoğu zaman bencilsiniz yani, bu durumda kendinizi düşünmeyişiniz beni şaşırtmakla birlikte sinir de ediyor. biraz gidin oralardan. hâlâ geç değil. bakın sanmayın ki sadece bir deprem oluyor. ilk haftalarda her gün yüzlerce deprem oluyordu belki bini aşan günlerde oldu. o minik sarsıntılar sizi hep büyük sarsıntıya götürüp daha beter hâle getirecek. bir ayak sallama, bir sandalye sallama ya da sallanması ne kadar basit? ama bunlar sizin ödünüzü koparacak. yaprak kımıldasa yüreğiniz hoplayacak...
bencilliğinizi ortaya serin. en bencil kim olacak yarışına girin hatta. kalmayın orada... önlem deyip sizi pek düşündükleri yok! deprem kapıda neyin önlemi alındı? o kadar berbat bina yapan bir düzen(!)de canınız kimsenin umrunda değil. anladınız mı?! diyelim yaralandiniz, sıkıştınız ve çıkamıyorsunuz. açlık, o sıcakta susuzluk ve yaralanmaya ne kadar dayanabileceksiniz? açlıktan mi, susuzluktan mi yoksa kan kaybından mı gidersiniz? kaç dk sonra, kaç saat sonra? işkence çeke çeke ölmeyi göze alıyor musunuz? ağrıdan atacağınız çığlık ve yaşayacağınız korku zaten dilinizi damağınızı korkutup heyecan ve gerilimden dolayı daha da hızlı acıkmanıza neden olacak. kan kaybınız kıştaki gibi soğuktan yavaş akmaz. ve yaraniz daha kolay mikrop kapar, sıcaktada çürüme hızlı olur? cesetlerin toplanması uzun sürecek. o koku ve cesetlerdeki mikroorganizmaların o sıcaktaki yayılım hızı ve hijyeni(!)?
bu sadece daha bir ihtimal ve bazı genel ihtimaller. biraz aklınız varsa kendi önleminizi sağlam alırsınız. amacım korkutmak değil biraz gerçeklerden bahsetmek. olayın ciddiyetini kavramanizi sağlamaya çalışmak. çünkü bu durum karşısında öküzün trene baktığı gibi işlevsiz tepkiler veriliyor. bir şeyler için harekete geçin, bakmayı kesin. yarın öbür gün haberlerde görsem hiçbiriniz için ağlamayacağım ona göre? bizden biraz ders almış olmanız gerekiyordu. ayrıca birikimlerinizi çantaya koyun. her şey baya pahalı... canınızı kurtardığınıza pek sevinemeyeceğiniz zamanlara gebesiniz. allah yardımcımiz olsun. ne olur dikkat edin...

her gün ölsek de kurtulsak diyen milyonların akvaryumda uçuşur gibi yüzen ciklet balıklarına dönüştüğünü göreceğiz. onlardan önce ölmemişsek tabi.

aylarca sürecek elektrik, su ve doğalgaz kesintisi, alt yapısız karavan/tiny house gecekondulaşması nedeniyle önlenemeyen salgın hastalık. evim sağlam ne de olsa diye ölmeyeceğinizi düşünüyorsanız, bir daha düşünün derim.

sırf bu olaylar yüzünden bir de son zamanda bizim üniversitede yaşanan yurt krizi yüzünden orduevine başvuracağım. en azından güvenlidir, silahla korunur; kendi mutfağı, ikmali falan vardır. hiç yoktan deprem sonrası 2 hafta götürür. o anda zaten orduya gönüllü olarak da yazılırım.

oturduğum bina 20 yıllık olduğu için ilk ölecek kişi galiba benim, şans dileyin dostlar...

aslına bakarsanız pek çok şey olacak doğru fakat burada bir komplo teorisi yazmak isterim. celal şengör'ün açıklamalarını destekliyorum.

fakat bu fakirliğin sürdürülebilir kılınması, gelecek umudunun yok edilmesi ve chp liderinin hiç değişmemiş olması bana tesadüf gibi gelmiyor.

her yerde yurtdışında yaşamanın muhteşemliğinin pompalanması ve tek yolun avrupa'ya kaçmak gibi anlatılıp, kalanların umutsuz ve çaresizlik duyguları içinde tutulması pek normal gelmiyor. hani yarın almanya sizi himayemize alıyoruz dese referandum olsa %99 oranıyla alır.

şimdi elbette bireysel yaşam için göç gerekli görünen bir şey ama demek istediğimi anladınız sanırım.

ve son raddede istanbul depremi gerçekleşince sanırım ülkemiz elden tamamen gidebilir. ama türk milleti tarihte çok süpriz yapmıştır umarım yine herşey lehimize döner.

abd, yunan sınırımıza dayadığı tanklarla istanbul'a dalacaktır. bu bir tahmin değil sanki gerçekleşecek zamanını bekleyen bi konu gibi.

türkiye'nin bağımsızlığı tehlikeye girer ciddi anlamda hem de , tarihin gördüğü en büyük insanlık vahşeti yaşanır. maraş depreminde gördüğümuz hırsızlık hadiseleri çok daha vahşi ve acımasız bir şekilde yaşanır.

ben istanbul'da yaşamıyorum (aklı olan zengin degilse yaşamaz da) ama yasasaydim kesinlikle ruhsatlı bir silah satın alırdım. 99 depreminde neler yasandigini biraz araştırın,bugün istanbul'da kaydı olmayan milyonlarca insan var gerisini siz düşünün .

türkiye diye bir ülke kalmaz. nüfusun yoğunluğu fazla olduğun için bir sürü insan ölür. ticaret durur. istanbul türkiye'nin kalbi. sadece istanbul değil ki kocaeli, bursa hatta tekirdağ bile etkilenir bu depremden. buralar da nüfus olarak kalabalık yerler. resmen bir facia olur. türkiye savunmasız kalır. ve bunu fırsat bilen dış ülkeler elbet bu durumu değerlendirirler emin olun.