öldükten sonra cehenneme götürmeye geldiklerinde ilk vereceğiniz tepki

lucifer bey amcamız varsa okey olduğum durum. (bkz: tom ellis)

gerçek miymiş ya vay be !!??

can ı see the lord?

yetmedi mi a.. koyayım?

bana yetkili birini çağırın arkadaşım, bu iş böyle olmaz. önce hesap kitap olayı var diye biliyoruz biz. bak ayıp oluyor ama bırak kolumu, haklarım var benim biliyorum.

ilginç bir karşılaşma, bir yanlışlık oldu galiba derim. ben cennetliğim demiyorum ama cehennemlikte değilim, hele bu sıcakta ölürüm de gitmem. * ben oraya ait değilim, olmaz.

ısim benzerliği olmuş muhtemelen.

bunun dalga konusu olabilecek bir şey olduğu kanaatinde değilim. keza o ortamın, bu kadar kolay tolere edilebilecek bir yer olduğunu da düşünmüyorum. normal şartlarda korkudan aklımızı alacak bir şeyle böyle düşüncesizce dalga geçmeyin.

(bkz: show me what you got)

kardeşim içki, zina tamam da vegas ta kumar yazmışsın ben abd vizesi alamadım. çok çok at yarışı oynadık. şefini çağır bakiim bana...

bana müdürünüzü çağırır mısınız kayıtlara bakmak istiyorum

dünyadayken yetimi yoksulu doyurmadım ( yetimi ve yoksulu doyurmayan düzeni savundum) salat etmedim ( allah'ın yasalarına destek vermedim, ahireti de inkar ettim ( hesap gününü inkar ettim) şimdi ettiğimi çekiyorum.

muddesir 42 /44

hatırlatayım cennette, cehennemde ebedidir. tepkilerinizin hiç bir anlamı ve önemi yoktur.

ölümün ebedi bir kurtuluş olduğunu idrak etmek için ölümü tanımamız, hissetmemiz gerekir. gözlerimizin önünde son nefesin acılardan kurtuluş vaadi duruyor.
insan acılar içinde kıvrandığı sırada doğası ona yegane kurtuluşun ne olduğunu hatırlatacaktır... yorgunluğun ilacının derin bir uyku olması gibi...

hakikatin idraki ilk elden deneyime muhtaç olmamalı sanki..
insanoğlu varoluşunu sonsuzluğa uzatırken hayalperest olmaktan başka bir şey yapmıyor.
vazgeçmiyor düşlerinden.

tanrı varsa bile ölüm bir son. şüphem yok diyebilirim.