her sinirlendiğinde "ulan" kelimesini mutlaka kullanarak bağıran ve işaret parmağını o an kavgalı olduğu kişiye doğru sallayan dizi karakteri. fevridir, çekilmezdir, delidir. bir şeyi yapmadan önce kesinlikle düşünmez. dizide herkesin hayatının içine de itina ile etmiştir.
ayrıca solcuları "serseri" olarak nitelendirmektedir.
(bkz: madem dönecektin niye bıraktın)
devamını gör...
öyle bir geçer zaman ki dizisinin tüylere ürperti akıllara ziyanlık veren,denizcilerin çapkına çıkan adını iyice parlatan karaketeri; sofra toplama sahnesi ile de bilinir
ev kadını mıyım lan ben şeklinde avam bi çıkış
devamını gör...
(bkz: sadece ali kaptan diyememek)
devamını gör...

böyle bir karakterdir kendisi .
devamını gör...
nedense bir türlü sevememiştim ben bu diziyi halada sevmiyorum.
devamını gör...
galiba muadili ile flört ediyordum yakın bir vakte kadar, şimdi fark ediyorum.
devamını gör...
#185992 bu entry'i görünce aklıma geldi. çocukluk travmamdı bu sahne, dizi her başladığında ağlardım zaten dizinin kendisi travmaydı benim için ama bu sahne nasıl etki etmişse hafızamdan silmişim. yıllar sonra annem söyledi bu sahneyi, yemin ederim videoyu izleyene kadar hatırlayamamıştım. ali kaptan karakteri kimsenin sahip olmak istemediği bir (bkz: baba) figürüdür
devamını gör...
yetersiz bir baba, koca, oğul ve insandır. hiçbir sorumluluğunu düzgün yerine getiremeyen, insanların hayatındaki paçaya takılan ayrık otu gibi istenmeyen ve gereksiz bir karakter.
devamını gör...
eşini, evlatlarini , bes kurus dahi etmeyecek bir metresin sözüyle kapinin önüne koyacak kalibrede bir adamdir.merhamet falan da etmez.solcu ahmetten de sağlam bir dayak yemisliği vardir.
devamını gör...
küçükken çok gıcık olurdum zirâ ailemin de izlediği sayılı türk dizisi vardır ve benim de izlediğim sayılı türk dizilerinden biridir öyle bir geçer zaman ki.
ve ali kaptan hep yanlış yapardı, şaşmaz yani.
gemi kaptanı ali karakteri ilk sezonda her seferden dönüşünde ailesine kötü davranmakla tanıdığımız biridir. psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı eşi ve çocukları vardır. babalarını elbette özlerler ama o yokken daha huzurludurlar. babaları her geldiğinde psikolojilerini bozar. en büyük kızları berrin babasına olan kini, babasının problemli biri oluşu ve büyük kız olmanın verdiği içgüdü ile hep ikinci anne rolündedir ve problemli tiplere aşık olur aynı şekilde. hep bir davada bulur kendini; bir şeyler savunduğu, bağırdığı... ikinci çocuğu aylin, baba sevgisine hasret ve evden bıkmış bir genç kız olarak neredeyse babası yaşında bir adama âşık olur. bir ufak kardeşi mete, babasına karşılık verip annesini, kardeşlerini koruyamadığı için hıncını okul arkadaşlarından alan serseri biri olmuştur ve babasının sözlerini istemsizce söylediğini fark ettiğinde ağlama krizlerine girer. 4-5 yaşlarındaki osman ise ali kaptan'ın yaşattıkları yüzünden filozof ve yazar olup çıkmıştır. işte ali kaptanın, bir babanın etkileri daha ilk bölümlerde budur. bir de tabii deniz seferindeyken hollanda'da tanıştığı uzun, sarışın, avrupalı caroline çıkar ortaya. cemile ile boşanıp caroline ile evlenir. bu sırada cemileler çok zorluk çeker.
birden bire ikinci sezonda aslında cemile'nin ne kadar iyi ve düzgün olduğunu ve ona âşık olduğunu, o ne yaparsa yapsın mete'nin onun yine de imdadına koştuğunu, yine ne yaparsa yapsın aylin'in onun sevgisine muhtaç olup peşinde gezdiğini ve berrin'in ne kadar anaç olduğunu görüp değişmiştir. tüm sezon boyunca caroline'den ayrılsa da, cemile'yi kenan'dan korusa da, kendi evinden çok cemile'nin evinde çocuklarına ve cemile'ye ilgi gösterse de cemile onu affedememiştir. mete affeder, aylin affeder, hatta en kindarları berrin bile affeder de cemile affedemez. kendisine şiddet uygulayan, evden atan, aç kalması için her şeyi yapan, aldatan, sonra gelip üstüne tecavüz eden bir adamı affedemez ve onun bir türlü affetmediğini gören ali'nin yaşama karşı umudu giderek tükenir. başka işleri de yolunda gitmediği, cemileye de tutunamadığı için sonunda hayattan, yaşamaktan vazgeçerek kendini evi bildiği suya atarak intihar eder.

bence çok iyi bir sezon finaliydi aylin ve ali kaptan gibi harrrbi karakterlere veda etmek üzücü olsa da çocukluğumdan hatırladığım sahneler mete'nin evi yakışı ve ali kaptan'ın ölürken geriye doğru el sallamasıydı. büyüyüp tekrar izleyince sezon finali sahiden iyiydi. bu arada bir dönem dizisi olarak en başarılılardan biri bu dizi bence. gereksiz çooook sahnesi var, türk dizisi cilvesi işte. 3. sezonu izlemedim ali ve aylin'siz çekilmezdi.
zaten mete'nin hikayesi de inci'den sonra sarmadı. soner'in başkasına aşık olduğunu da görmek istemiyordum.
ama hâlâ erkan petekkaya diyince akla ali kaptan gelir, öyle has bir karakterdi ve erkan petekkaya iyi oynamıştı.
devamını gör...
polifonik bir yaşam sürdürmüştür.

daldan dala atlayan bir karakterdir ama erkek olduğu için sıkıntı yoktur.
devamını gör...
yanaacaaakksıın aliiiii kaptaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaann..
devamını gör...
klasik bir karakter aslında. dönem dizisi olduğu için ve senaryonun da etkisiyle değişik biri gibi gelebilir. kendisi baba ve eş figürü olarak hatalardan burnu çıkmayan, geri kafalı ve toksik biri.
devamını gör...
tipik bir türk babasıdır. herkesin hayatının içine sıçan baba karakterini güzel canlandırmıştır.
devamını gör...
dediğimi yap, yaptığımı yapma sözü ile örtüşen karakterdir. kendisinin, kızı yaşındaki kadınla evlenmesinde bir sorun yoktur. ama kızının kendi yaşındaki adamla evlendiği zaman kıyameti koparır.
devamını gör...
iyi bir eş olmayı,
iyi bir baba olmayı,
iyi bir evlat olmayı
ve iyi bir insan olmayı başaramamış insanların dizide başarılı bir biçimde işlenmesinin öznesidir. ortalama altı erkek figürüne iyi bir örnektir.
devamını gör...
oyuncusu tip olarak stalin'e inanılmaz benzemekte olup ilk sezonun villain karakteridir sonra iyi birisine hatta hafif kahramana döner. tipik bir türk erkeği olup hem maço hem duygusaldır. aslında mesleğinin kaptan olması gemide filmine de göndermelidir. "bir gemiyi yönetmek bir ülkeyi yönetmek gibidir" sloganı olan gemide filmindeki gibi ali kaptanın ailesi bir nevi gemisi/ülkesi gibidir yani o ailenin kaptan babasıdır. caroline denen hollandalı kaşarla karısını aldatıp çocuklarını sokağa atması yani ailesine ihanet etmesi de bir nevi kendi çıkarı için başka ülkeyle anlaşıp kendi ülkesini satmasına benzer. tabii her kendi sonunu getiren ülke yöneticisi gibi o da sonradan pişman olur ancak ölmüş bir mutluluğu/birliği diriltemez. 2.sezonda ailesine yardımcı olmak için elinden geleni yapar ama her seferinde yaptığı hatalar suratına vurulur hatta arada gene kısmen dengesizlik de eder ancak bir kadın uğruna sattığı ailesinin kıymetini anladıktan sonrasında yani gene 2.sezonda caroline denen follofoşla bir daha hiçbir şekilde duygusal bağ kurmaz hatta ondan çok sıkılır. bu da biraz retee-fötö ilişkisine benzer ve ali kaptan'ın intihar etmesini de zaten biraz adnan menderes'in intihar etme girişimine benzetmişimdir. en çok büyük oğlu mete ile kavga etmiştir(zaten mete'nin psikopata bağlayıp benzin döküp kibrit çakma sahnesi efsanedir) o da gerçi sadece ilk sezondaydı ikinci sezonda hiç kavga etmezler ve mete babasının yaptığı hatalara karşı çok olgun bir şekilde tepkiler verir. küçük oğlu osman yaşından dolayı dizi boyunca kavga etmediği tek karakteridir çünkü egosu gelişmemiş olması bir nevi kedi köpek gibi bir canlının masumiyetini ve gaddar olan birinin de o canlıya karşı olan samimiyetini temsil eder.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"öyle bir geçer zaman ki dizisindeki ali kaptan karakteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim