özgür iradenin olmaması

kadercilik paradoks gibi geliyor bana.

külli irade vs cüzi irade meselesi.

artık özgür iradeden bahsedenlere bıyık altından gülüyorum. yok öyle bir şey. biz karar alıp uyguluyormuşuz, sen öyle san!
giderim gelirimi aştığı için gün be gün yoksullaşıyordum.
önce seks yapmayı bıraktım (elle doyum yapıyorum).
sonra şarap içmeyi bıraktım.
hiç birini özbenliğimle karar alarak yapmadım. başka bedenlere karşı bir isteksizlik geldi üstüme. iğrenme gibi bir duygu. bu nedenle sosyalleşme mekanlarına gitmez oldum. partner arayışım bitti. sonra şarap içince kötü hisseder oldum, sanki zehirlenmişim gibi: bulantı. bir kadehte bu kötü his oluştu, diğer içkilerle test ettim alkole karşı tepki bu. alkol bana zehir gibi artık. sekiz aydır içmiyorum.
her ay artan paramla döviz bürosundan avro alıyorum. ben artık yoksul değilim gün be gün varsıllaşıyorum.
bunları ben yapmadım bunlar benim dışımda bir kaynaktan bana geldi. eminim. hani koruyucu melekler, yardımcı melekler denir. işte öyle bir şey bence. pek memnunum, her gün şükürler ediyorum. teşekkürler tanrıya.

(bkz: hiç mi yok)
vardır. sonsuz yetki sahibi değiliz elbette ancak kendimize ait olan seçimler de vardır.

siz yok diyince yok olmuyor en azından bunu bilirim.

tanrı varsa özgür irade yoktur.
tanrı varsa zaten her şey kaderdir.
tanrı yoksa ise her şey tesadüf veya özgür irade olarak değerlendirilebilir.


(bence)

felsefi anlamda irdelenmesi ayrı bir konudur kuşkusuz. ancak kişisel gerçekliğinize baktığınızda da, durum açıkçası biraz kafa karıştırıcıdır. şöyle ki: sizi, dışardan tanıyıp tanımlayanlar ne diyor. "şu meslekte, şu yaşta, şu düşüncede, şuralı, şu etnisitede, şu inançta .. vb. vb.. peki dürüst olun:
yaşınız, adınız, doğum yeriniz, etnisiteniz, dininiz, ülkeniz ve hatta işiniz, mesleğiniz, hatta düşüncelerinizin birçoğunun belirlenmesi, özgür irade ve seçiminizle mi oldu.. dürüst bir yaklaşımla belirtmek gerekir ki, sizi "siz" yapan bu sayılanların ezici çoğunluğunun, içinde dünyaya geldiniz. yani size verili olarak vardılar zaten, geri kalanını da, yakınınızdakilerin bakış ve koşullamaları ve dönemsel trend tercihleri ile edindiniz. hiç biri özgür seçim ve kararınızla olmadı ve bu 'olmayanların toplamı'sınız siz aslında...
kısaca: özgür irade denilen şeyi, çok baştan, yeniden düşünmeli, tanımlamalı ve tartışmalıyız. tabii tartışabileceğimiz özgürlük sınırları da gerçekten varsa..

teslimiyet belki o kadar da kötü bir şey değildir.

peki bundan bize ne olması. ya burada felsefe yapacağına git insan gibi meselelerle ilgilen abla.
ne bileyim erkek arkadaşım bana şunu dedi ya da ne bileyim falan çocuk da erik gibiymiş kütür kütür falan de.

evde kalacan bu gidişle .

t : umrumda olmayan hadise.