ruhun gökkuşağı radyo yayını

duygusal manipülasyon nedir?
ağlayarak bizi kandıran insanları bilimsel olarak bu kategoriye koymuşlar lakin ben onlara kalleş diyorum.
sen ağlamadan da kanarım ben mesela.
hem o zaman benim gözümde kalleş değil sadece manipülasyoncu bir kalleş olursun.
öyle yapın siz bende öyle yapıyorum.
iyi yayınlar efenim...

bana göre insanın varoluşu ile ilgili bir sıkıntı bu, belki is için olanı hariç tutarsak. insanın sevilme gereksinimi, insanın sayılma gereksinimi vb bunun gibi kişinin kendisini oluşturduğu veya tamamladığı şeylerde, sanırım dışarıdan aldığı onay büyük önem arz ediyor. belki biraz da ego. manipülasyon kavramını açalım biraz, bu aslında düpedüz yalan atmak, içinde olmadığın bir durumu başkasına istediğin gibi lanse etmek... çok açık bir şey var bu noktada, insanın karakteri izin verdiği ölçüde bu tür "yaratım" işine soyunacaktır. sanırım insanlar olarak gerçeği algılamamız açısından ortak bir fikrimiz yok, bizim için yalan olab şeyler, bir başkası için sindirilebilir bir gerçeklik ifade ediyor olabilir lakin bu kişi için ne anlam ifade ediyor, anlamak zor. yani şöyle yalan söyleyerek kurduğunuz bir ilişkide, size karşı his geliştiren birinin duygularının gerçekliğinden nasıl emin olabilirsiniz? sevdiğiniz ve de sevildiğiniz kişiye de aslında bir yalanı sevdiriyorsunuz.


bunun daha alt boyutu olarak ortaya çıkan manipülasyon, hayatımızın her noktasında karşımıza çıkabiliyor. dediğim gibi gerçeklik algımız, psikolojik durumumuz vb bunların hepsi etken. dilencilerin sahtekar olduğunu toplumun büyük bir kesimi biliyor ancak dilenciler bir şekilde para kazanmaya devam ediyor. bu bir bakıma, dilencinin para aldığı kişiyi kandırma becerisi kadar, buna inanan kişinin vicdanını rahatlatma ihtiyacını da gözönüne almak gerekiyor. o halde manipülasyonu, manipule eden ile edilen açısından ayrı olarak tartışmak gerekiyor. çünkü bu manipülasyona ihtiyacı olan insanların sayısı hiç de az değil.

iyi yayınlar efendim.

en büyük duygusal manipülasyon sanırım aile tarafından yapılıyor. aileye olan sevgiyi kullanarak yapıyorlar bunu. anneyi babayı kardeşi hep sevmeli, her istediklerini yerine getirmeli ve hep istedikleri yerde tarafta olmalıymışız gibi. görev gibi. böyle olunca aile de boğuyor insanı. insan böyle zamanlarda kimsesiz olmak istiyor, çöpsüz üzüm misali. kırka merdiven dayadım ama bu manipülasyonu yeni keşfettim. kendimi korumak için de aileyle olan iletişimimi neredeyse sıfırladım. maalesef kendimi koruyacağım başka bir yöntem bilmiyorum. ama haliyle bu durum da beni huzursuz ediyor. orta yolu, dengeyi bulmalı ama nasıl?

beni misafir alacaksanız dinlerim.(bkz: swh)

dinlerken sanki 80'li yıllarda ki trt'yi izliyormuşum hissi veriyor. yayıncımızın diksiyonu, konuşma aralıkları, hitabı, nafiliği harika. tabii benim kadar mükemmel değil, ama eğitimli olduğunu belli ediyor. bravo, iyi yayınlar efendim.

maç bitti anca gelebildim. maddeleri duyunca aklıma uzuuuun boylu bir adam geldi. asla sorumluluk almayan, karşısındakine o kişi yokmuş gibi davranması, karşının isteklerini suçluyor/aşağılıyor falan, gerçekleri çarpıtıyor. töbe estafirullaaah.*

işi manipülasyon yapmak olan biri olarak (reklamcıyım) dozunda manipülasyonu destekliyorum. herkes hayatının belli dönemlerinde çevresindekilere manipülasyon yapıyor. ancak kıymetli yayıncımızın bahsettiği doz aşımları herkes için zararlı.

ve kendisinin anlattığı her şeyin kralını yaşadım kendi özel hayatımda. manipülasyona uğradığım da oldu, manipüle ettiğim de oldu. hangi birini anlatsam ne desem bilemedim. yalan gibi bişi bence bu manipülasyon olayı. sıkışınca insan bir şekilde kullanmak durumunda kalabiliyor bu silahı.

konu sanırım, faal olarak, manipülasyon ile alakalı. bir insanı manipüle etmek istiyorsanız; kendini en iyi gördüğü yerden vurmalısınız. yani birisi basketbolu çok iyi oynuyor ve size rakip oldu. olabildiğince şişirmeniz gerekiyor. "çok iyi, nasıl yeneceğim" gibi cümleleri doğallıkla harmanlarsanız rehavete kapılacaktır. bu, manipülasyonun en büyük örneklerindendir. en iyi yapanlardan birisi josé mourinho'dur. maçtan önce rakibini olabildiğince över ve çaresiz olduğunu gösterir. sahada ise tam tersi olur. çünkü rakip rahatlamış ve gevşemiştir.

arkadaşlarımla dışarıda olduğum için gelip kimseyi manipule edemediğim yayındır.
herkese iyi eğlenceler.

valla psikologum böyle sorgulamıyor beni.

teşekkürler üstad
demek ki ne yapıyoruz ikili ilişkilerde karşımızdaki insanı hayatımızın merkezine koymuyoruz.

katılımınız ve değerli yorumlarınız için teşekkürler. *

bu akşam olacak mı merak ettiğim yayın.

bu akşam 21.00'da olacak yayındır.

iyi yayınlar şimdiden :)

yine ertelenmek zorunda kalan yayındır. kaçak yayın için haberim8 bekleyin.

ama olmaz ama yaa.

ne zamana ertelendiği merak edilendir.

iyi yayınlar :)

çavdar ekmeğimle ada çayı içtiğim için üzülerek dinlemeyeceğim yayındır. *

uzun zamandır radyo dinlemediğimi anımsatan başlık. gökkuşağı falan bozmasın bizi züleyha?