ruhun gökkuşağı radyo yayını

bu yayından çok değişik bir vibe aldım...

dolu dolu, doyurucu, zevkli bir yayın olacağı hissi verdi ilk dakikalarından. yeni program yayıncıya ve bize hayırlı olsun. iyi yayınlar.

3. şarkı... moğolistan'da hara kurup at beslediğimi hissettirdi bana bu yayın.
yayın adı: dıgıdık dıgıdık

bi girdim tans wit mir gelmiş, hoş gelmiş

gökkuşaklarıyla ilgili konuşmaya bi layk ata biliyomuyuz?

edit: bu parçanın alina gingertail coverına göz atmanızı öneririm

iyi yayınlar diliyorum, hayırlı olsun. hem konu itibariyle hem de enerjinizden dolayı çok keyifle dinliyorum. uzun soluklu bir yayın serüveni olması dileğiyle.*

edit: yaaa çok teşekkür ederim, çok incesiniz.

hayat, her şeyi tecrübe ederek tanımlayacak kadar uzun değil sanki. kişisel gelişim kitaplarına tam da bu noktada ihtiyaç duyuyor olabiliriz. bir dönem bıkana kadar kişisel gelişim kitabı okumuşumdur. kendi açımdan kişisel gelişim kitaplarının bana faydası, anlık iyi hissetmek duygusudur. süreklilik arz etmese, dönem dönem de olsa kendimi iyi hissetmişsem işime yaramıştır.

müzik seçimleri için teşekkürler. bu tarz dinleyen var mı derken yayına denk geldim. iyi yayınlar.

iyi yayınlar

ben kişisel gelişim kitapları okurum. bu kitaplar toplumun kafasında farklı bir şey oluşturuyor sanırım. kişisel gelişim dendiği zaman bende dineleme sanatı, konuşma sanatı gibi hayatta her bireyin öğrenmesi gereken şeyler canlanıyor. bir insan konuşmayı ve dinlemeyi bilmiyorsa nasıl toplumda var olsun yahu. toplumda boş bir tür olarak görülüyor maalesef. toplumdan birine hayata dair ne okudun dediğinizde muhtemel alacağınız cevap "biz hayat okulunda öğrendik hayatı yeğenim, kitaplardan değil" gibi bir cevaptır. işte kanımca kişisel gelişim kitaplarının boş ve gereksiz olduğu düşüncesi tam da böyle bir zihniyet tarafından çıkıyor. evet hayat bizzat kendisinden öğrenilir en iyi ama hayatı sadece hayattan öğrenemeyiz. sonuçta hayatın kendisinden öğrenebileceğimiz şey yanımızdaki yöremizdeki insanların dışına çıkamayacaktır. hayata dair birçok şey öğrenmiş başka insanları okuyamayacaklar. ilber ortaylı gibi büyük bir entellektüel tarafından yazılmış "bir ömür nasıl yaşanır" kitabından bir insanın kazanabileceği gerçekten çok şey var. hayata bakış açımızı değiştirecektir, zorluklarla başa çıkmamızda yardımcı olacaktır. ilber ortaylı gibi, sigmund freud gibi insanlardan bir şeyler öğrenmek varken neden sağımdaki solumdaki insanlardan bir şeyler öğreneyim. evet onlar da bana bir şeyler katacak elbet, konuşacağız edeceğiz ve farkında olmadan katacaklar ama hayatı sadece böyle anlamak çok zor ve uzun zaman alır kanımca. kişisel gelişim kitabı okumayanlar ise hayatı böyle öğreneceklerine inanıyorlar

efendim tekrar iyi yayınlar. işim biraz uzadı. tek kulakla dinlemeye çalışacağım.

ses tonuna bak ya. daha önce radyo yayını yaptığını söylemişti ama bunun trt fm olduğunu söylememişti.

hoş buldum, hep buralardaydım :)

#2349264

rbf ankaralı yasemini sevdiğinin çeyreği kadar çaylakları sevseydin bu sözlük türkiye'nin en iyi sözlüğü olurdu.

bence yayın çok ideal sayın yazar. fazla da konuşmuorsunuz, şarkılara da boğmuorsunuz.

birazdan dombıra gelecek sanırım...

nitelikli radyo yayınınız ve sunumunuz için teşekkür ederim. bu arada paylaştığınız kişisel gelişime dair sözlük üyelerinin farklı yorumları ile zenginleşen yayınınız, sonraki yayınlarınız için de bende ciddi bir merak uyandırdı. aynı keyfiyeti muhafaza ile çeşitli konulara ışık tutacak nice başarılı radyo yayınlarında dinleyici kitlenizi artırır bir grafik yakalamanızı içtenlikle temenni ediyor, başarılar diliyorum.

belki de insalara itici gelen kategorize edilmesidir. mavi tüy ya da sidartha vaad etmeden veriyor mesajlarını.

şarkıyı (haydi gel içelim) duyunca aklıma istemsizce nescafe xpress geldi

kişisel gelişim kitaplarından ziyade kişisel gelişim için kitap okumak daha doğru olur. hem her insanın gelişimi farklıdır hem de piyasada kişiselmgelişim adı altında satılan kitapların büyük çoğunluğunu yaşam koçluğu gibi tamamen para kazanmak adına sazan avı olduğunu düşünürüm.

ayrıca angaralı yasemin forever.

ankaralı olmanız ne kadar güzel, ben istanbulluyum ama ankara'yı da çok severim. sonuçta bir şehri güzel yapan tek şey deniz değil. genelde istanbullular pek sevmez ankara'yı. sırf deniz yok diye haksız yere kötülüyorlar. üstelik sanki her gün boğaz görüyormuş gibi konuşuyorlar. bağcılar, esenler, güngören, ümraniye gibi yerlerde oturanlar ayda kaç kez sahillere gidip denizi görüyorlar ki? ama ben istanbullu olmama rağmen seviyorum ankara'yı. bence iki şehrin de ayrı güzellikleri var.