rüyada geleceği görmek

sık sık başıma gelen olaydır, öyle dejavu felan da değil. çok rüya görürüm ve çoğunluğunu unutmam. ilkokulda gördüklerim bile aklımda.

genelde 3-6 ay sonra yaşacağım anlardan kesitler barındırır. atmosfer nedense blade runner otel sahnesi gibi. öyle piyango, büyük olaylar veya kritik öneme ait şeyler değil.

bugün olan 4 ay öncesinin; masamın üstündeki eşyaların dizilimi, elimdeki iş ve kapıdan giren kişinin söylediği söz. sadece rüyamda birazcık daha aydınlıktı, bugün ise loş halini yaşadım.

var mıdır sizde de böyle durumlar.

benim çok yaşadığım durum. şaka değil 20 sene sonra gerçekleşen ve benzeyen rüyalarım olmuştu.

size gerçek bir hikaye anlatacağım. anlattıklarım benim başıma gelmiş olaylardır. tanrıya bile inanmayan beni bile hala sorgulatmaktadır.

bundan bir 5-6 sene önce anneannem bize gelmişti. bir kaç gün bizde kaldıktan sonra birlikte köye gitmeye karar verdik. köyde 1 hafta geçirdik. ardından geri dönüş yolculuğunda ben baya bi uykusuzdum. yolda uyumayı da çok seviyordum o zamanlar. yaslandım arkama ve gözlerimi kapadım. uyuduğum sırada çok tuhaf bir rüya gördüm. anneannem ve dedemin yüzleri kan içinde bir kayanın üzerinde ölü vaziyette duruyorlardı. bu arada dedem daha ben 5 yaşımdayken falan öldü. sonra birden irkilerek uyandım. derin derin nefes alarak etrafıma baktım. neredeyse yetişmiştik yaşadığımız şehire. tam o sırada babam ne olduysa oldu ve direksiyon hakimiyetini kaybetti. araba şarampole yuvarlandı ve takla attı. bizim aileden kimseye bir şey olmamıştı. sadece babamın burnu kanamıştı o kadar. ama anneannem arabada yoktu. hemen dışarı çıktım ama gördüğüm şey korkunçtu. anneannem taşların üzerinde duruyordu ve yüzü kan içindeydi. rüyamdakinin aksine anneannem o gün değil bir kaç gün sonra vefat etti. hala o günü hatırladıkça içim ürperir nasıl olur böyle bir şey? aklım almıyor sözlük cidden.

mümkün müdür bilemediğim hadise.
başlıkta yazılanlara göre bunu yaşayanlar varmış aslında biraz ürktüm çünkü benzer bir şeyi ben de yaşadım.

maraş depreminin olduğu gece rüyamda hataydaydım, enkaz altında kalan bir anne ve çocuğu vardı ben de onları çıkarmak için deli gibi uğraşıyorum. neyse elimle kazdığım yerden bebeğe ulaştım ve onu oradan çıkardım.

sonra bebeği arkamda bekleyenlere verip annesini de kurtarmak için uğraşırken birden arkamı döndüm ne bebek var ne de bebeği verdiğim şahıs herhalde araptı diye hatırlıyorum.

lan dedim bu şerefsiz çocuğu yoksa kaçırdı mı? enkazların arasında koşmaya başladım onları gördüm tam düşündüğüm gibi almış çocuğu kaçırıyor. nasıl olduysa birden ara sokaktan karşılarına çıktım o şerefsizle karşı karşıya kaldık. bıçak çekti beni yaraladı ama ben de onu rüyamda öldürüp bebeği geri almayı başardım. yaralarım çok kanıyordu daha fazla ilerleyemeyince bir enkazın kenarına oturup hemen telefon açtım. durumu anlattım yaralıyım gelin bu çocuğu alın dedim ve rüya bitti.

bu rüyadan bir kaç gün sonra sosyal medyada sürekli kayıp çocuk haberleri gördüm gördükçe bu rüyam beni daha çok sarstı. hala etkisinden çıkabilmiş değilim kim bilir bu çocukları alıp neler yaptılar aklıma geldikçe kanım çekiliyor.

başlığı görünce yazayım dedim bir de sonraki rüyamda hatayda hapise düşüp üç yıl yattım umarım geleceği görmemişimdir.

evrim ağacı sitesinde okuduğum bir yazıya göre mümkün olan durum; bu sava göre kişi rüyasında gelecekte ne yaşayabileceğini görebilir.

ama alacakaranlık serisinde edward'ın geleceği gören alice için söylediği " geleceği görebilir ama gelecek daima değişir" sözü gibi şu anki eylem ve fikirlerimiz doğrultusunda daima değişmekte olan bir zaman dilimini rüyada görmek ne derece mümkündür işte orası tartışılır.

"bilimsel araştırmalara göre, rüyalarda geçmişteki anıları temel alarak gelecekte benzer durumlarda neler yaşanabileceğine dair olasılıkları görmek mümkündür"


evrim ağacı

bazilari yasiyor bunu. ruyasinda goruyor, sonra o sey cidden yasaniyor.

ne anlatıyon lan sen?

daha önce, özellikle bu sene çok fazla yaşadığım durum. cidden bireyin tanrıya olan inancını kuvvetlendiren bir şey aslında.

efenim malumunuz yaz ayları hava sıcak cam, çerçeve balkon ve bilumum iklimleyici aygıt vazifesini yapmakta.
başlıkta bahsedilen konuda işte tam olarak bu saydığım sebeplerden dolayı gerçekleşmektedir. bütün bu soğutuculara rağmen üst baş açık afedersiniz don ile yattığımız şu güzide yaz aylarında, mabadın açıkta kalmasından mütevellit, huhubatı hulhul-i cevheri... seyr-ül nizam-ül gayri safi milli hasıla olayı vuku bulmaktadır. yani gördüğünüz o şahane-ül farika düşleriniz tamamen götünüzden gelmektedir.
yani kıçınızı örtmeniz gereklidir efendim.

aga isterseniz inanmayın ama bunu yaşadım. deprem oluyor ve etrafta kalan sahipsiz çocukları kaçırıyorlardı, sonra malum depremde aynı haberlere şahit olduk maalesef.

rüya alemi başka alem, bence her şey mümkün.

bir kere başıma geldi. rüyam çorba bir rüyaydı aslında, sadece geçtiği mekanı hatırlıyordum, daha doğrusu o yerdeki yolları, binaları, yokuşu vs. bir gün mngnin aptal politikaları yüzünden eve gelmeyen kargomu dedemle beraber almaya gittik. bize uzak da kaçıyor biraz, arabayla baya yol gittik. normalde hiç gitmediğim bir yerdi orası fakat gitmeye devam ettikçe garip hissetmeye başlamıştım, yolda ilerledikçe "lan ben burayı rüyamda görmüştüm" diyorum içimden. aynı rüyada gördüğüm yollar, binalar, çocuk parkı bile aynıydı.

çok garip bir durumdu, anlamı da yok aslında bakınca. fakat gördüm işte, o vakitten sonra rüyalara bakış açım daha da değişti. yine de çok anlam yüklemiyorum, çok sayıda rüya gördüğüm için sadece çok farklı ve gerçekten aklımda kalan rüyaların anlamlarına bakıyorum. şu "rüyalar bilinçaltının yansımasıdır" meselesi de uydurma bu arada, hiç görmediğim bir mekanı gördüm, bilinçaltı ile ne alakası var bu durumun?

ara sira ruya-vizyonlarimin gerceklestigini gormek siradan bir hale geldi artik. sadece bazi ruyalar kabus niteliginde ilerliyor ve umarim gercek olmazlar.

siradan bir gun yasarken o ani daha once yasadigimi hissettiren dusuncesel gelismeler esliginde dejavumsu seyler yasadigim oluyor. sonra zihnim o karanlik koselerden ruyalarimi getiriyor onume ve diyorum ki has...

bazen mumkun olan tuhaf olay. evet.