sağlık sisteminin özelleştirilmesi

olmaması ve vazgeçilmesi gereken insanlık dışı bir sistemdir. eğitim, sağlık gibi hayati öneme sahip sistemler özelleşirse ve sürekli kâr düşünülürse insana verilen değer azalır. hayatta her şey para değildir, paradan daha önemli şeyler de vardır. mesela bugün dünya siyasetine baktığımız zaman sosyal devlet avrupa'nın sağlık sistemi, kapitalist abd'nin sağlık sistemine nazaran çok daha iyidir çünkü avrupa'da sağlık sistemi paralı değildir. nitekim kuzey amerika kıtasının iki önemli ülkesinden kanada sosyal devlet iken abd kapitalisttir yani kanada, eğitim ve sağlık gibi hizmetlerde avrupa'yla tıpatıp aynıdır.
parası olan tedavi olacak ama parası olmayan tedavi olamayacak. yok öyle bir dünya!.. bizler köle değiliz birer vatandaşız!.. özetle, sağlık sistemi asla paralı olamaz ve olmamalıdır da..

kapitalizmin sosyal devleti yutması sonucunda ortaya çıkan rezaletlerden biridir. bu tür rezaletlerin takımının birden dünya ülkelerinde yaygınlaştırılması ile birlikte emperyalizme ulaşılacaktır. ulaşılacaktır ki, aklı başına, ne olursa olsun gelmeyen yıgınla insanın akılsız başları ezilsin gitsin. o meşhur, sözde darwinist, özünde neo-nazist tabir ile : doğal seçilim! gerçekleşebilsin.

bir komünist olarak : barınma, sağlık ve eğitim ücretsiz olmalıdır diyorum..

sat gitsin sat sat sat sat.

istanbul üniversitesi tıp fak. çapa hastanesinde tedavi gören yakınım , patoloji ve bazı diğer testler için sürekli özel lab.lara yönlendiriliyor.
bu durumu prof. ünvanlı dr.una sorduğumuzda '' çapa da ne dr. ne ekipman var artık'' cevabını alıyoruz.

t: dünyaya örnek olduğu iddia edilen ve çok öğünülen sosyal devlet sağlık sistemimizin aslında yok edilmesiyle sonuçlanacak uygulamadır.

akp'nin planlarından. bin ali yıldırım'ın ağzından pörttü " elin memleketlerinde eğitim de özel, sağlık da" diye.

sağlıkta özelleştirme demek, hastanın müşteri, tedavinin de para karşılığı sunulacak (parası olanın satın alabildiği) iş olarak patronlarca satıldığı, kar amaçlı sektör haline getirmek demektir ve olan biten de budur. patron (özel sağlık tekelleri) dışında kimse bundan bir fayda elde edemez, edemiyor da. artık doktor da patronun bir işçisidir. asıl işi hastayı tedavi etmek değil, patronuna daha fazla kar sağlamaktır. kendi gelirini de artırmak için artık daha fazla müşteriyle ilgilenmek(hasta bakmak) onların daha fazla harcama yapmasını sağlamaktır. sektörün sadece adı sağlıktır. olay tümüyle bir alım satım ve kar meselesine dönüşmüştür. tarikatların, mafyanın bu sektöre ilgisi bu yüzdendir. doktorların istifa ve yurtdışına göçü bu nedenlidir. yabancıların türkiyeye tedavi amaçlı gelişi bu nedenlidir. bir süre sonra sadece yabancılar (gelirleri dolar ve euro bazlı olduğu için) bu özel kurumlardan hizmet satın alabilir hale gelecek, vatandaş yakınından bile geçemeyecektir..
sistemi savunanların, sorunu sanki doktorlardan kaynaklanıyormuş gibi sunmaya çalışanların, ya gerçeklerden haberi yoktur, bilgisizdir ya da işleyişten kar beklentisi vardır veya sistem trollerindendir.. başka izahı yoktur.

"yenidoğan çetesi: bir yeni türkiye prototipi. çeteleşme. mafyavari taktikler. siyasi bağlantılar. kendini devlet yerine koyma hali. tam bir toplumsal çürüme. ve özelleştirilen sağlık sistemi.."

***



link

“yenidoğan çetesi” skandalı anadolu'ya sıçrıyor, niğde, sakarya, kocaeli, antalya'da ihbar ve şikayetler var"



anka haber ajansı linki, haberin devamı



link

türkiye'de akp iktidarı döneminde hız kazandı. meraklıları açıp incelesinler bakalım, türkiye cumhuriyeti'nin son 22 yıldaki sağlık bakanlarının kaçı özel hastane sahibi?

bir ülkede neden idealist tıpçılar değil de özel hastane sahipleri sağlık bakanı oluyor? neden yıllarını ülkeye adamış, binlerce öğrenci yetiştirmiş eğitimciler değil de özel okullar zincirine sahip kişiler eğitim bakanı yapılıyor?

olması gereken. sağlık tamamen paralı olmalı.