sakarya

hic gidemedigim yeşil sehir.

2011 yılında çark caddesindeki the big yellow taxi’ye gidip alkol bulamayıp nargile söylemiştim ne yapacağımı bilmediğim için.

istanbul'a giriş bölgesi konumunda bulunan ve otomotiv ile savunma sanayiinin merkezi olan kent.

marmara bölgesinin trabzonudur, sıfır abartı.

sevdiğim ve yaşamak istediğim yerdir.

kötü şöhreti kendisinden önde gider ama sakın yanlış anlamayın; çok güzel olduğundan değil, o kadar da kötü olmadığından.

iş sebebiyle oldukça il gezmek zorunda kalmış biri olarak söyleyebilirim ki çoğunluğu bağnaz insanlardan oluşan, çirkin ve biçimsiz şehir.

adını görür görmez şahsıma (özür dileyerek) ilk çağrıştırdığı şeyin tutuculuk ve yobazlık olduğu, türk kurtuluş savaşında çok kritik öneme sahip ilimiz.

bana mı öyleleri denk geldi bilmem de gördüklerimin hepsi atanamamış polat alemdar sanki.

tatanga diyarıdır. kardes takımdır sakarya. severiz.
aynı zamanda da necip fazıl'ın şiiridir.

çoğunluğu yobaz insanlardan oluştuğu ve ırkçılık gibi konularda master yapmış pek çok insana sahip ilimiz. tek üzüldüğüm nokta orda okuyan öğrenciler, 4 yıl nasıl dayanıyorlar. sakarya üniversitesi başlı başına fena bir üniversite değil hatta iyi diyebileceğimiz bölümlere sahip ama sakarya'nın boğucu havasından kimse seçmek istemiyor.

insan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya
bir yanda akan benim öbür yanda sakarya
su iner yokuşlardan hep basamak basamak
benimse alın yazım yokuşlarda susamak
her şey akar su tarih yıldız insan ve fikir
oluklar çift birinden nur akar birinden kir
akışta demetlenmiş büyük küçük kâinat
şu çıkan buluta bak bu inen suya inat
fakat sakarya başka yokuş mu çıkıyor ne
kurşundan bir yük binmiş köpükten gövdesine
çatlıyor yırtınıyor yokuşu sökmek için
hey sakarya kim demiş suya vurulmaz perçin
rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur
sırtına sakarya'nın türk tarihi vurulur
eyvah eyvah sakaryam sana mı düştü bu yük
bu dâva hor bu dâva öksüz bu dâva büyük
ne ağır imtihandır, başındaki, sakarya
binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya
insandır sanıyordum mukaddes yüke hamal
hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal
yalnız acı bir lokma zehirle pişmiş aştan
ve ayrılık anneden vatandan arkadaştan
şimdi dövün sakarya dövünmek vakti bu ân
kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an
hani yunus emre ki kıyında geziyordu
hani ardında çil çil kubbeler serpen ordu
nerede kardeşlerin cömert nil yeşil tuna
giden şanlı akıncı ne gün döner yurduna
mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir
bulur mu deli rüzgar o sedayi allah bir
bütün bunlar sendedir bu girift bilmeceler
sakarya kandillere katran döktü geceler
vicdan azabına eş kayna kayna sakarya
öz yurdunda garipsin öz vatanında parya
insan üç beş damla kan ırmak üç beş damla su
bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu
geldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçek
siz hayat süren leşler sizi kim diriltecek
kaf dağı'nı assalar belki çeker de bir kıl
bu ifretten sualin kılını çekmez akıl
sakarya sâf çocuğu mâsum anadolu'nun
divanesi ikimiz kaldık allah yolunun
sen ve ben gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız
rengimize baksınlar kandan ve çamurdanız
akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader
aldırma böyle gelmiş bu dünya böyle gider
bana kefendir yatak sana tabuttur havuz
sen kıvrıl ben gideyim son peygamber kılavuz
yol onun varlık onun gerisi hep angarya
yüzüstü çok süründün ayağa kalk sakarya.

boyanmış taşra. öyle kötü boyanmış ki elinizi tuttuğunuz çoğu yer sinir bozucu şekilde kirlenmekte. yoğunluğunu göçe borçlu bütün kentlerin yaşadığı akıbeti yaşamakta bu yönüyle.

sakarya doğu karadeniz de bir il olsaydı trabzon ya da rize olurdu. tıpa tıp hiç bir abartı yapmadan arada fark göremiyorum.

güzel, tatlı bir şehrimizdir ama her yerinde olmasa da bazı ilçeleri pek öğrenci dostu sayılmaz maalesef, umarım artık yanılıyorumdur.

2 sene yaşadım küçük bir ilçesinde hayatımın en garip yıllarıydı kendi adıma istanbul ile kıyaslamam tabi ama üniversiteyi orada kazanırsam düşünmeden yazarım ayrıca en kötü arkadaşlığımıda sakaryada edindim ve sobadan zehirleniyordum ama garip bir şekilde seviyorum yinede.

4 yıl fındık topladığım şehirdir. aynı zamanda okul gezisi ile sakarya üniversitesini gezmeye gitmiştim ve çok beğenmiştim.

yol o'nun varlık o'nun, gerisi hep angarya.
yüzüstü çok süründün, ayağa kalk sakarya.

üstâd rahmet istedi.

kız arkadaşım orada olduğu için sık sık giderdim. şehir olarak fena değil, doğal güzellikleri var denize merkezden bir saatte ulaşabiliyorsunuz vs. ama insanı... insanı çok kötüdür.

türkiye istatistik kurumu (tüik) verilerine göre nüfusu 1 042 649 kişi olan şehirdir.