şarabı şişeden içmek

şarapçı eylemi. şarap şişenize şarap kadehi eşlik etmiyor ise ruhunuz çürümüş demektir.

o pis şeyi sonunda sevişmek yoksa altın kâseden versen icmem.

bardak kirletmek istemeyen kişilerin, tek başına yaşayanların ve evsiz şarapçıların gerçekleştirdiği olay

işte biraz üzüntü, biraz boş vermişlik, ne olacaksa olsun hâli.

şişeden içen alır şarâbın tadını. öyle özensiz açarsın ki şişeyi, mantar kaçar içine, paramparça edersin açayım derken, mantarlı şarâb içmemiş insan, şarâb içtim demesin...

şarap, en güzel kadehinden içiliyor bence.
ortam yoktur içersinde hakkı kadehten içmek

kolayı şişeden içmekten farkı yoktur. maksat etrafa gösteriş yapmak değil kafayı bulmaktır. hepiniz mi toplu konut çocuğusunuz arkadaş?

ne amaçla içtiğine bağlı.
keyif için zevk için kadehte içilir.
gerisi sarhoş olmak, unutmak (bu aşk, ekonomik, vb. nedenler) yada öylesine.
tabii bardak yoksa da zevkle içileblir.
yavaşça, baka baka, göre göre, hissede hissede, sevdiğinizle ise o duyguyu ona yansıta yansıta.

alkoliklik alameti.

sırtının yarısına gelen kıvırcık saçlı bir dilberin elinde güzel olabilen bir eylemdir.

yalnız şarap almaya giderken bindiği martı ile bana kornaya çın çın çalarak bana escort muamelesi yapmasa iyiydi.

yani, o derece yanıyorum der gibi bir anlam çağrıştırır bende.

allahu tealanın bir hikmeti sonucu, fonda birden arap şükrü çalmağa başlar. şarabı şişeden içmeğe kalkışınca kendiliğinden oluşan normalötesi bir olaydır.

bu şehir seni boğuyor, bilmem sana ne oluyor? hadi gidip içelim.

6 biradan sonra dünden kalma şarap için geçerli olan durum.

kolayı şişeden içmek gibidir herhal.

eskiden hep şişeden içerdim, köpek öldüren şarabın içine de tank mi ne vardı onu koyuyordum karıştırıp kafama dikerdim, kalitesiz bir şarabı tatlı bir şaraba çevirir bitirirdim, artık yapmıyorum.

kısaca ayılıktır.

bitirince de şişesini tötüne sokar.
sarayın 1 günlük masrafı kaç para ?

merak ettiysen, sokayım götüne istersen, jameson

afedersiniz de huniden mi icecek dedirten eylem. baska nerden icecekti..evet.

filmlerde deniz kenarında bunu içen erkekler koy pantolonla olup, üst çıplak oluyor. hep de son kalan kısmını içip şişeyi fırlatarak yürüyorlar nedense. tam da o son yudumu görüyoruz hep.
o an terlemeleri lazım oysa. reel hayat bu nedenle daha farklı. şortla olması lazım o adamın. şişe doluysa içip mantarlaması lazım yeniden.

belki insan hayatında bir dönem, aylardan eylül olur mesela. kotu giyip deniz kıyısına gidersin. hadi diyelim delisin ve üstü de çıkardın o an (amaçsız bir hareket ama hadi oldu. arı girdi mesela). şarabını aldın. oturarak içtin. sonlara doğru, tam şişe bitmek üzereyken, o üst çıplak altta kot halde son yudumu çekip şişeyi attın.
bu an imkansız demiyorum yani, gayet mümkün. ama düşük ihtimal. normalde neden üst çıplak olsun? üst çıplaksa neden altta da şort ve parmak arası olmasın? hadi diyelim giyim o yönde, o şişe dolu olur genelde. mantarlaması lazım. elinde devam etmesi lazım. hemen atılmaz o şişe.

ilk yudumu toprağa dökülerek başlanır bir gönderme olarak.

şimdi hayyam rubaisini falan anlatmak lazım da rakı adapçıları gibi itici bir duruma düşmek istemem.