roman / çocuk / edebiyat
9.9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

sizi bilmem ama beni derinden etkiledi kitabı yanlış bir bakış açısı ile okumayın küçük bir çocuğun gözlerindeymis gibi okuyun belki bize göre küçücük olan o dert 5 yaşındaki ve küçücük bir bedeni olan yavrucak için taşınacak bir yük değil ben okurken hep gözümün önüne geldi ve her seferinde ağlayıp ona sarılmak istedim
devamını gör...
josé maruo de vasconcelos’un yazmış olduğu, brezilya edebiyatının klasiklerinden olan kitaptır. aynı zamanda çocukların okuması meb tarafından yasaklanmış kitaptır, gerekçeleri de kitabın türk örf ve adetlerine uymamasıymış. kitapta küçük çocukları derinden üzebilecek kısımlar geçiyor ve bu nedenle kitabın çocuklar tarafından okunmaması tavsiye edilebilir ancak konuyu meb türk örf ve adetlerine nasıl getirebilmiş pek anlayamadım. her neyse, konumuz zaten bu değil.

kitap tatlı ama bir o kadar da muzır bir çocuk olan zezé’nin hayatını konu alıyor. çok zeki bir çocuk olan zezé’nin kendi kendine bir şeyler öğrenişini, yaptığı haylazlıkları, kardeşleri ve ailesiyle olan ilişkilerini, öyle böyle geçen okulunun ilk yılını okuyoruz kitapta.
kitap adını zezé’nin yeni taşındığı evin bahçesindeki şeker portakalı fidanından alıyor. zezé’nin minguinho adını verdiği bu fidan sıradan bir fidan değil, o hikayesini okuduğumuz miniğin en yakın sırdaşı.

kitapla alakalı yorumlarıma gelecek olursak, kitabın anlatımı güzeldi, okuması rahat bir kitap olduğunu düşünüyorum. su gibi akıp gidiyor. yazar kendi çocukluğunu bize çok güzel yansıtmış, sanki yazarın çocuk halini sadece okumamışım da gerçek hayatımda da tanıyormuşum gibi hissettim. ağlamam ağlamam dedim ama kitap beni ağlattı, özellikle kitabın sonlarına yaklaştığınız zaman yanınıza bir kutu peçete almanızı öneririm. ki muhtemelen kitapsever yazarlarımızın çoğu bu kitabı okumuştur bile, malum kitap bilinen bir kitap ve bilinmeyi de hak ediyor bence.

özellikle zezé’nin portuga karakteriyle olan ilişkisi insanın içini yumuşacık ediyor, ancak zezé’nin portuga karakteriyle yakınlaştıktan sonra edmundo dayısını boşlamış olması da gözümden kaçmadı. genel bakarsak ana karakterle yan karakterler arasındaki ilişkiler kitapta çok güzel yansıtılmış olduğunu düşünüyorum. kitapla alakalı olumsuz yorum yapabilmek benim için namümkün.
devamını gör...
kitabın bir filmi mevcut ben önce filmini izlemiştim. belki kitabı yalnız okusaydım sonunda ağlayabilirdim. güzel bir kitap ama fazla abartılmış. twitterda iki ayda bir tt olur. ve hep aynı alıntılar yapılır. benim için en vurucu cümlesi şudur.


"bir şey daha var: küçük şeker portakalı fidanın hemen kesmeyecekler, kesildiğinde de sen çok uzaklarda olacaksın, fark etmeyeceksin bile."
...
"bu artık bir şeye yaramaz, baba; hiçbir şeye yaramaz..."

"onu kestiler bile, baba; benim küçük şeker portakalı fidanım kesilmeli bir haftadan çok oluyor. "
devamını gör...
her okuduğumda beni hüngür hüngür ağlatan nadir kitaplardan. küçük kahraman zeze'nin masumiyeti, saflığı ve acıları üzerine kurulu. babasıyla ilişkisi beni en çok yaralayan kısımdı sanırım. devam kitabı olan güneşi uyandıralım da çok güzeldi. ama delifişek'i çok sevdiğim söylenemez. zeze iyice ergene bağlamış, sevimsizleşmişti.
devamını gör...
ilkokulda ısrarla her hafta birkaç sayfa sınıfta dolaştıra dolaştıra sesli bir şekilde hepimize okuturdu hocamız. bitirmiştik sonunda ama o yaşta anlamamıştık pek doğal olarak. yıllar sonra tekrar okudum. meğer sevgiyi, acıyı, gerçek hayatı anlamamızı istemiş canım hocamız. küçük zeze aynı yaştaydık seninle tanıştığımızda ama senin hikayen daha büyükmüş.
devamını gör...
brezilyalı yazar jose mauro de vasconcelos'un yirmi yıldan fazla yüreğinde taşıdığını ancak on iki günde yazdığını söylediği hüzün dolu bir kitap. soluksuz okuyup bir günde bitirdigim kitaptır.
devamını gör...
brezilyalı bir yazar olan josé mauro de vasconcelos'un bu ölümsüz eseri ilk 1968 yılında yayıma girmiştir. normalde on iki günde yazdığı kitabı tam yirmi yıl sonra okuyucularına ulaştırır. bunu da şu sözlerle ifade eder. "ama onu yirmi yıldan fazla yüreğimde taşıdım," der yazar.

dünyada büyük bir ses uyandırmış olan bu kitap her ne kadar çocuklar için yazılmış gibi görünse de, aslında yazılanların çok derin ve anlam yüklü olduğunu görebiliriz okuduğumuzda. çünkü bu kitap bir çocuğun hayal gücünün sınırsız olduğunu ve yaşanılan zorlukların bir çocuğu nasıl büyüttüğünü gösterir bize. içinde bir sürü anlamlı ve güzel ifadeler var. insan, bu kitabı okuduğunda duygulanıyor ve ister istemez çocukluğuna dair buruk anıları canlanıyor beyninde. bu yüzden tekrardan okumak istesem de, okuyamıyorum. çünkü zeze'de kendi çocukluğumu görüyorum. hüzünlerimi, içime atışlarımı, pişmanlıklarımı, sevdiklerimi kaybedişimi, anlaşılmayışımı...

konusu, yoksul bir ailenin çocuğu olan zeze'nin hüzün dolu hayat hikayesini ele alıyor. zeze, hayal gücü yüksek ve çok derin yaşayan bir çocuk. aynı zamanda çok yaramaz ve herkesin kendisinden nefret ettiği birisi. bu yüzden herkes ona “şeytanın vaftiz oğlu” diye hitap eder. gerçekten de zeze, bazen ipin ucunu fazlaca kaçırabiliyor. okuldayken çok uslu ve çalışkan bir çocukken, sokakta ve evde çok yaramaz ve hiperaktiftir. bundan dolayı babasından dayak yese de, ablası onu korur ve kollar. aslında zeze'yi anlayan ve yardımcı olan tek kişi de ablasıdır.

bir gün maddi imkansızlıklardan dolayı taşınmak zorunda kalırlar. zeze, her ne kadar alıştığı yerden ayrılmak istemese de bunu kabullenmek zorunda kalır. taşındıkları yerde hayatını değiştirecek olan bir insandan da habersizdir. burada adını minguinho verdiği bir şeker portakalı ağacı olur. onunla hayaller kurar ve konuşur. tam bir dost olurlar. bir gün sokakta arkadaşlarıyla oynarken bir adam hedeflerindedirler. bu adama portekizli lakabını takarlar. zeze, bu adamın arabasının arkasına binerek adamı kızdırır ve bundan dolayı dayak yer. gururuna yediremeyen zeze, yolda giderken portekizliyle karşılaşır ve onu öldürmekle tehdit eder. adam ise onu affeder ve arabasına alır. ilk defa bu adamın arabasına binen zeze ise, artık onu bir düşmandan ziyade bir dost, bir yoldaş ve bir baba olarak görür. portekizliyle sıkı bir dostluk kuran zeze, onu çok sever ve babası olmasını ister. çünkü zeze, bir baba şefkatinden yoksun olarak büyümüştür. ama bir gün hiç beklemediği bir anda tren yolunda portekizlinin olduğu araba kaza yapmıştır ve onun öldüğünü görür. o günden sonra zeze'nin hayatı çok daha kötüleşir. portekizlinin ölümü üzerine yataklara düşer ve yaşama amacını kaybeder.

hüznün ve acının, mutluluğun ve sevginin bir arada olduğu, bir çocuğun içinde neler biriktirebileceği ve görünenden ziyade ne kadar güçlü ve zeki olduğunu gösteren bir kitap. bence çocuklara olan bakış açısının değişebileceğinin kanıtıdır şeker portakalı.

ayrıca bu serinin devamı olan güneşi uyandıralım ve delifişek kitaplarının da okunmasını tavsiye ederim. böylelikle zeze'nin çocukluğundan, gençliğine kadar hayatını öğrenebileceksiniz.

son olarak kitaptan bazı alıntılar eklemek istiyorum.



- neden hiç mutlu değilsin zeze ?
- neden mutlu olmalıyım ?
- çünkü dünyaya bir kere geliyoruz.
- iyi ki bir defa geliyoruz portuga.
- neden ?
- ikinci bir hayatı kaldıramazdım.

- - -

- acılarım kaç gün sürecek portuga?
- 40 gün.
- 40 gün sonra geçecek mi?
- hayır, alışacaksın...

- - -

"etrafımda konuşulanları işitiyordum. her şeyi anlıyordum, ama cevap vermek istemiyordum. konuşmak istemiyordum. tek düşündüğüm, gökyüzüne gitmekti."

- - -

onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek.
devamını gör...
küçük bir çocuğun gözlerinden büyüklerin dünyasına baktığımız, jose mauro de vasconcelos'un kendi yaşamından izler barındıran muhteşem roman. devamı niteliğindeki güneşi uyandıralım ve deli fişek kitapları da okunmalı derim.
devamını gör...
okumaya başladığınızda küçüklüğünüze geri döneceğiniz ve zezeyle arkadaş olacağınız zezenin hayatını onunla beraber yaşayacağınız küçük bir çocuğun küçücük ve bizim görmediğimiz dünyasında aslında neler yaşadığını göreceğiniz bir kitap tavsiye edilir 10/10
devamını gör...
bazı kitaplar vardır, karakterlerini özlersiniz. hayatınıza dahil olurlar sanki. işte şeker portakalı da benim için böyle bir kitap. kesinlikle tavsiye ediyorum. bir çocuğun ruhuna kulak vermeye ne dersiniz?
devamını gör...
2013 yılında müstehcen ve türk örf ve adetlerine uygun olmadığı iddia edilerek yasaklanmaya çalışılan kitaptır. yanılmıyorsam 2020 yılında da öğrencisine önerdiği için bir öğretmene soruşturma açılmıştı.
devamını gör...
bu aralar tekrar okumayı planladığım kitap. geçenlerde annem okuyordu ikinciye, baktım şakır şakır ağlıyor. 56 yaşında kurgu şeylere hiç tahammülü olmayan kadını bile ağlatan bir eser. bu kitabı hangi kıt akıllı yasaklamaya çalışır anlamıyorum. her yaştan insanın yüreğine dokunmak ne zamandan beri suç oldu.
devamını gör...
çocuk olmanın o naif ruhunu o kadar güzel hissettirmiş ki yazar. artık ne zaman bir çocuk hikâyesi ya da romanı okusam hep aklımın bir kenarında zeze canlanıyor.
devamını gör...
okurken zeze'nin yaşadıklarıyla beraber helak olduğum, salya sümük ağlayarak bitirebildiğim muhteşem kitap. devamlarını beğenmedim ben pek fazla. benim için zeze hep ilk kitaptaki gibi küçücüktür.

özellikle brezilya ve yoksulluk gerçeğini anlamak için çok güzel bir kitaptır. bu nasıl bir masumiyettir? bu nasıl bir acıklı yaşamdır? bakınız bu bir dramdır!
devamını gör...
breziyalı yazar josê mauro de vasconcelos'un 1968'de yayımladığı kitabı. hepiniz gibi ben de bu kitabı çok duymuştum fakat bir türlü okuma fırsatı bulamamıştım. sevgili yeğenimi kitap bağımlısı yapmanın meyvelerini yemeye başlamamla birlikte kendisinden araklayarak okuduğum bu kitabı dün bitirdiğimde biraz geç kaldığımı ancak öte yandan yanlışlıkla da olsa böyle güzel ve akıcı bir eseri bugüne kadar saklayabilmenin mutluluğunu da yaşadım. okuyacak kitap kalmadı imdat!

kitaba gelecek olursak... benim çok çok beğendiğim iki nokta var; birincisi gerçekçi bir eser olması, ikincisi başkahramanın bir çocuk olması ve olayların onun ağzından anlatılması. yazar, bize sadece olayları bir çocuğun gözünden anlatmıyor, onun düşünce akışı ve hislerini de bize aktarıyor ki bunu da gerçekten bir çocuğun anlatımı ile yapmayı başarmış; yazarın bu kitabı yayımladığında 48 yaşında olduğunu göz önünde bulundurursak bu, bayağı etkileyici bir nokta.

yine benim için bir kitaptaki en önemli unsurlardan biri olan üslup, bu kitapta da mükemmel. yazarın bakışını, insanları acıları ve geçmişleriyle değerlendirebilmesini ve bunları yaparken kullandığı üslubu dostoyevski'ye çok benzettim ki dostoyevski'nin nasıl taş bir yazar olduğunu bilirsiniz. bu yönüyle de benim kalbimi çaldı yakışıklı vasconcelos.

daha fazla uzatmak istemiyorum ancak klasiklerden hoşlanan ve gerçekçi, hayatın içinden kitapları seven bir okursanız mutlaka okumanızı tavsiye ederim. kitap henüz bir klasik seviyesinde değil fakat o vibe'ı taşıdığı kesin.

dibine kadar not: serginho kral çocuksun kardeşim.
devamını gör...
bu kitabı 10 dakika önce falan bitirdim. içimden geçenleri bir yerlere yazma gereksinimi duyduğum için sözlüğe koştum hemen. bu nasıl bir kitaptır böyle? kitabın son cümlesinde biraz gözlerim dolmadı değil. zeze'nin doğduğu bir ortamda, bu kadar hayal gücü yüksek bir çocuğun olması inanılmaz! bu çocuğu kimse anlamamış, anlamak istemiyor.
kitapta beni en çok yoran şey, zeze'nin çevresindeki insanların çok gaddar olmasıydı. küçücük çocuk yaramazlık yapıyor diye o çocuğa küçük şeytan tarzında şeyler söylemek ve bunu çocuğa da kabul ettirmek çok kötü bir şey. kitapla alakalı birçok konuşulacak konu var. ama son söz olarak; yetişkin bireyler olarak çocukların hayal dünyasını anlamamız zor. çocuklarla konuşarak onların hayal dünyasına katılmak, fikir alışverişi yapmak onlara iyi gelecektir. hoşş gerçi o kadar kalabalık ve fakir bir ailede hangi çocuğun hayal dünyasına katılmak istersin o da ayrı bir tartışma konusu.

not: iyiki varsın portuga, iyiki varsın gloria, iyi ki varsın kral luis'im ve xururuca.
devamını gör...
5. ya da 6. sınıfta türkçe öğretmenim, dilek hocanın öğretmenler odasına beni çağırarak hediye ettiği kitaptır. durduk yere özel bir gün olmadığı halde, sırf kitap okumayı sevdiğimi bildiği için yapmış. muhteşem bir kitaptır, üç kere bitirdim. herkes okusun, okutsun
devamını gör...
jose mauro de vasconceles'in çocukluğunda yaşadığı travmatik olayların yanı sıra, sıradışı iç dünyasını da anlattığı kitabıdır. ana karakterimiz zeze zekasıyla bizlerin ağzını açık bırakırken, duygusal yönüyle de ağlatmayı başarmıştır. şahsım adına film ve dizi gibi, senaryolarını birebir oyuncuların canlandırdığı ve ekranlara yansıtıldığı seyir dünyası dışında, okuduğum ve kendi kafamda canlandırmaya çalıştığım kitaplardan çok etkilenirdim ama ağladığım kitap var mı şeker portakalından başka, hatırlamıyorum. zeze'nin basit bir çocuk olmayışı yaşadığı tüm zorluklara rağmen, ailesi tarafından hem fiziksel hem psikolojik şiddet görmesine rağmen hayal dünyasını ve oradaki arkadaşı şeker portakalıyla dertleşmeyi unutmadığı, aradaki yaş farkına rağmen ilk başta anlaşamadığı ve daha sonra kalbini fethettiği portuga amcayla olan diyalogları, kardeşiyle ve öğretmeniyle olan ilişkisini ve dünyaya gelmiş de geri gitmiş denilen türden tatlı çok bilmişliğine bayıldım. ayrıca şeker portakalı çocuk kitabı kategorisinde bulunsa da, çocuk yetiştirmeye çalışan ebeveynler, öğrencilerini eğitmeye çalışan öğretmenler, küçüklerine nasıl davranması gerektiğini öğrenmesi gereken büyükler tarafından da okunmasını tavsiye ettiğim muhteşem bir eser, okuyun. okutun..
devamını gör...
okuyan okur özellikle zarif yürekli birisiyle kalbinde kendisinin de farkında olmadığı küçük bir zeze belirir... doğar büyür ve yaşar... kitaptaki gibi hayalperest, kitaptaki gibi yalnız ve çokça acılar çekmiş...
devamını gör...
bir solukta okunacak, kişiyi hemen etkisi altına alan, sonunda da bebek gibi ağlatabilen bir kitap.
keşke herkesin hayatında bir portuga olsa ve asla onun gibi gitmese.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şeker portakalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim