sesli kitap

benim gibi kitap biriktirmeye bayılan kişilerin ön yargılı yaklaştığı şey. uygulamaya başladıkça bağımlılık yapan eylem. dizilerin yerini alması gereken aktivite.

insanoğlu duyduklarında sıkıldıgı için okumaya başladı.

metrobüste uzun yolculuklarda yanınızda kitap yokken açar dinlersiniz son derece keyiflidir. ayrıca seslendiren kişi bir seslendirme sanatçısı olduğu için vurgular tonlar nasıl konuşmanız gerektiğini de öğrenmiş olursunuz .

sesli kitap dinlerken uykuya dalmak gibi tatlı bir şey yoktur.

yolculuklarda ya da okumak için ışığın olmadığı anlarda gayet mantıklı bir uygulama. ancak hala kendime uygun uygulamayı bulamadığımdan mütevellit deneyemediğim durumdur aynı zamanda.

araba ile seyahat ettiğim zaman, yemek yada başka işlerle uğraşırken keyifle dinlediğim etkinlik.

ara sıra reklamı çıkınca bu ne gereksiz şey dedim çoğu kez ancak bu akşam 34.99 verip satın aldım.

bildiğin bir arkadaşın var o anlatıyor gibi. böyle tiyatro dinliyorum sanki radyodan.

(bkz: akın altan)

yazarın ölümü üzerinden 60-70 yıl geçince youtube'de seslendirebilirmişiz diye duymuştum telife takılmadan. bilgisi olanlar yeşillendirebilir.

tanım: iki işe birden odaklanamayanlardan olduğum için genelde toplu taşımada ya da uyurken dinlediğim kitap.

kitapı eline alıp okuma ile aynı hissi vermeyeceğini düşündüğüm şey.

mukemmel bir gelismedir kitaplarin gelecegi icin.
ozellikle trafikte zaman geciren bir insansaniz acip dinlersiniz trafik su gibi gecer.

diksiyon gelişiminiz için çok faydalı, düzenli dinlediğiniz müddetçe size büyük getirisi olacak kitaplardır.

(bkz: beyaz kale)

otobüste kitap okuduğunda midesi bulananlardanım ne yazık ki... uzun yola çıkacağımda vaktimi daha verimli değerlendirebilmek için kurtarıcımdır sesli kitap.

seslendirmek isterim..
hiç denemedim
kitabı koklamam ve kitaba dokunmam gerekir

gece yatmadan önce güzel oluyor. hafif uykuluyken algılar tek noktaya sabitlenebiliyor.

tık tık şöyle güzel bir kanal var

uyku sorunumu çözmemde büyük oranda yardımı dokunmuştur ama dozunda bırakmak lazım yoksa kitap okuyası gelmiyor insanın

çalışırken çok severim, eskiden radyo tiyatrosu da çok dinlerdim.

alışamadığım şey. makale, araştırma yazısı, bilimsel yazı yine bir yere kadar dinlenir ama iş romana geldi mi olaylar karışıyor. nedeni ise; seslendirenin ses tonu, okuma hızı ve o anki duygu durumu okuduğu kitabın anlaşılma durumunu etkiliyor bana göre. bir olayı başkasının ağzından dinleyip hayal etmek ile kendim bizzat okuyarak hayal etmem arasında çok fark var. durum böyle iken, romandan ekstra haz almak için kendim okuyup olayları kendi zihnime göre şekillendirmek daha cazip geliyor.

“sesli kitap nedir yeğenim, kitap okumanın da bir adabı vardır; dokunacaksın illa, hissedeceksin o sayfayı.” diyen tayfadan değilim fakat evet, bu konuda teknoloji ‘den kasıtlı olarak geri kaldım. eski usül devam.

hem ayrıca bu işi legal yollardan halletmek bir ton para. geçen bi uygulamaya baktım, amanın o ne fiyat öyle. harbi diyorum bir an yıllık fiyatı sandım. aylık olduğunu öğrenince hepten vazcaydım.

tüm bunlar bir yana, sevdiğim bir roman serisinin tüm kitaplarının sesli versiyonunu paket halinde buldum bir yerden(yaklaşık 27 kitap). almamak için zor tutuyorum kendimi. beni sesli kitap işine başlatsa başlatsa o seri başlatır zira. ama sevmeyeceğim korkusu ile alıp heba etmek de istemiyorum. neyse efendim karışık işler. dinleyenler umarım benim bu yaşadığımı yaşamadan zevk alıyordur. zira o zaman anlayacağım ki bozuk olan benim.