sessizlik

kimine göre huzur kimine göre huzursuzluktur. ben ders çalışma,kitap okuma gibi durumlar dışında olmasını pek istemem açıkçası. tabii farklı düşünenler de vardır eminim.

çok ses vardır, çok.

abuk sabuk sabuk egzoz sesine, motor sesine, kavga sesine, korna sesine, telefonda yüksek sesle konuşan hanzo sesine, çığlık sesine vs... trilyonlarca kez tercih edilesi durum.

çok sessiz ortam boğucudur, sıkıcıdır, rahatsız eder.
kısa süreli ve isteyerek elde edilmiş sessizlik iyidir, rahatlatır, kafa dinlersiniz.

sessizlik sessizliğin içinde gizlidir aslında...
sessizliğin değerini bilebilmek, ne kadar değerli olduğunu anlamak için, sessizliğin içinde derinlere dalmak gerekir.

zira; sessizlik deniz gibidir. kimileri kıyısında gezer, kimileri yüzünde...

bu isimde çok güzel bir devlet tiyatrosu oyunu vardır. başrolde oynayan funda eryiğit beni büyülemişti yeteneğiyle. moira buffini’nin 1999 yılında yazdığı “sessizlik”, cumbria lordu silence’ın, ağabeyinin sürgüne yolladığı fransız prensesi ymma ile ingiltere kralı ethelred tarafından zorla evlendirilmelerini konu edinmekte. oyunun yönetmeni mehmet birikiyeyi de ayrıca tebrik edeceğim. kendisi bu oyunda hem konuyu işleyişi hem de oyuncu yönetiminde oldukça iyi iş çıkarmış.

biraz trollce olacak ama ''aaa kız çocuğu doğdu'' efsanesinin ana unsurudur. herkesin ağzı yorulana kadar konuştuğu bu dünyada farklı olabilmektir sessizliğe sahip olmak.

ülkemizde artık lükse giren,huzur veren durum.

dinlendiren nadir şeylerden biri.
çıt yok.
sadece hiçlik.

kafadaki sesle başbaşa kalmaktır. iyi anlaşıyorsanız mükemmel zaman, kötü anlaşıyorsanız bir eziyet başlangıcı demektir. bu yüzden insan önce kendiyle iyi anlaşmalı, kendiyle konuşmayı bilmelidir.

beni direk uyumaya tevsik eden durum.

fırtına öncesi ise büyük sıkıntı. sessizliğin fazlası iyi değildir.

pek bulunmayan bir şey.

özellikle çizim yaparken konsantrasyonun en önemli şartlarındandır.

doğru kullanımla mananın ruha zerk edildiği andır.
öz’e dönmek için uygun ortamdır.

(bkz: enjoy the silence)

dinlediğiniz zaman çok büyük bir üzüntü veriyorsa sıkıntı büyük demektir...

sessizliğin çeşitleri var. ilki ölüm sessizliğidir. bu sessizliği yaşamak için illa birinin ölmesine gerek yok. hüzün dolu olduğu için bu ismi koydum. bu sessizlik zordur, acı verir. bazen böyle sanki zaman durmuş, herkes susmuş, dışarda yağan yağmur bile bize ağlamış gibi olur. bu sessizlikteki sessiz çığlıklarımızı kimse duymadı.

diğer bir sessizlik çeşidimiz ise huzur sessizliğidir. içimizdeki sesi duymamıza yardımcı olur. tüm dış seslerden arınıp iç dünyamıza giden yoldur aslında bu sessizlik. güzeldir, insana huzur verir.

yaşadığınız tüm sessizliklerin huzur sessizliği olması dileğiyle.

an itibariyle ihtiyaç duyduğum, içinde kaybolmak, eriyip bitmek istediğim kavram. al beni sessizlik. al hadi lütfen kollarına. dindir şu baş ağrımı.

sessizlik mevcudiyetin daha da güçlü ve etkili bir taşıyıcısıdır, öyleyse bu sözleri okurken ya da dinlerken, sözcüklerin arasındaki ve altındaki sessizliğin farkında olun. aralıkların, boşlukların farkında olun. her nerede bulunursanız bulunun, sessizliği dinlemek, orada mevcut olmanın kolay ve direkt bir yoludur. orada gürültü olsa bile, daima seslerin altında ve arasında bir sessizlik vardır. sessizliği dinlemek bir anda içinizde sessizlik yaratır. sadece içinizdeki sessizlik dışarıdaki sessizliği algılayabilir. ve sessizlik anda mevcudiyetten, düşünce formlarından kurtulmuş bilinçten başka nedir ki? burada üzerinde konuştuğumuz şeyin canlı idraki vardır.