sınavda ikinci kağıdı isteyen öğrenci

şov peşinde koşan öğrencidir. sözel bir sınavsa kesinlikle cümlelerini uzun tutuyordur. iki satırda yazabileceği şeyi on satır yazıyordur.

tarih sınavlarında bunu yaşardım ikinci kağıdı istemeye yeltendiğimde sınavdakiler kafasını kaldırır bir bakar sonra hocaya bakıp önlerine dönerlerdi. tarih severdim tarih hocası da tarih derslerinde yorum severdi ben de anlatırdım da anlatırdım sıkılana kadar.

ben bunu bir kere yaptım çok yazdığım için puan kırmış hocam alt tarafı vizeymiş neden çok yazmışım sinirlenmiş sonrasında okumayada üşenip 30 vermiş.. canım dahiliye hocam..
sonra düzelttik arayı.

ben tek kağıtta işimi halledenlerdendim. 2. kağıt isteyenler şov amaçlı isterler. bunun bir de diğer versiyonu vardır:

(bkz: sınav süresi bitmeden erkenden sınıfı terk eden tipler)

biz de bölüm soyadlarına göre üç gruptu. her gruba ayrı bir hoca gelirdi. dersin final sınavında her hoca üç soru sormuş, her hocanın soruları da o hocanın adı yazılı kağıda çözülecekmiş. dokuz soru. bir de onuncu soru var. orada da her hoca bir soru sormuş, aralarından bir soru seçip onun cevabını da o hocanın kağıdına yazacakmışız. kağıt değil tabi. kapak sayfası hariç 16 sayfalık (8 yaprak defter) kağıt dediğim. (şimdi nasıl bilmiyorum ama ben öğrenciyken klasik tip sınav yapılırdı)
sınavda on dakika uğraşıp bir sorunun bir şıkkın çözüp sadece üç puan alınca sırf gıcıklığına ek defter istemiştim hocadan.
benim gibi kafası bozulan biriyse istenir tabi ki.

üniversitedeyken her sınavım böyleydi.. 4 sayfalık büyük a3 kağıdına denk sınav kağıtları verilirdi ve ben hep 2. ciyi ister, 8 sayfalık sınav kağıdı verirdim ve 2. ciyi dahi ucuna kadar doldururdum. bütün sınıf bana uyuz olurdu hatta şaşırıp kalırlardı.

ben okuduğun okulun hakkını vermek diye buna diyorum. bölümüne 4 elle sarılan ve gerçekten iyi yerlere gelmek isteyen her öğrencinin katıksız vibe'dır bu. benim için ise amerikan kültürü ve edebiyatı bölümü öğrencisi olmak böyle bir şeydi.. onur öğrencisi olarak mezun olduk..

üçüncüyü bile isterim, hoca sormuş bilgimi sakınmam paylaşırım.

tarih derslerinde isterdim çünkü öğretmen yorum sorusu soruyordu ve ben de biraz çenebazım o zamandan beridir. o hocadan yüksek not almak kolay değildi ama ben o konuda şanslıydım. kendimi övdüm tüh.

hakkıyla yazan grubu tenzih ederek, genelde bu tipler çok ama boş yazarlar. hocanın istemediği, sırf laf olsun torba dolsun diye gereksiz bir sürü cümle yazarlar.

ben tarih bölümünde okumuş bir öğrenci olarak, dört senelik üniversite hayatımda ikinci kağıdı alsam da yarısına kadar doldurmuşluğum yoktur. ama benim yazdığımın iki üç katını yazanlardan çokça kez daha yüksek not aldım. bazı zamanlar ise işi kısa ve öz anlatmamı beğenmeyen hocalar da oldu ve onlardan pek de yüksek alamadım. onların burdan taa...