orijinal adı: lord of the flies
yazar: william golding
yayım yılı: 1954
2. dünya savaşını yaşayan yazar william golding, insanların birbirlerini öldürmek ve yok etmek için yarışa girdiklerini ve ne kadar kötü olabileceklerini görmüştür. dolayısıyla kitabını da bu deneyim eşliğiyle yazmıştır. başta birçok yayınevi eseri basmak istemese de, basmayı kabul eden yayınevinden sonra eser dünya çapında tanınmıştır.
ingiltere, nükleer savaş tehdidi altındadır ve çocuklarının güvenli bir yaşam sürmesini isteyen ebeveynler, çocukları ingiltere'den uzaklaştırmak için uçak yolculuğuna çıkartır. yolculuk esnasında uçak kaza yapar ve uçakta bulunan tüm yetişkinler yaşamını yitirirken çocuklar hayatta kalır. mahsur kaldıkları adada otoritenin olmamasından dolayı başta sorun yaşamasalar da, daha sonrasında aralarında gruplaşmalar başlar ve iktidar savaşı kaçınılmaz hale gelir.
yazar: william golding
yayım yılı: 1954
2. dünya savaşını yaşayan yazar william golding, insanların birbirlerini öldürmek ve yok etmek için yarışa girdiklerini ve ne kadar kötü olabileceklerini görmüştür. dolayısıyla kitabını da bu deneyim eşliğiyle yazmıştır. başta birçok yayınevi eseri basmak istemese de, basmayı kabul eden yayınevinden sonra eser dünya çapında tanınmıştır.
ingiltere, nükleer savaş tehdidi altındadır ve çocuklarının güvenli bir yaşam sürmesini isteyen ebeveynler, çocukları ingiltere'den uzaklaştırmak için uçak yolculuğuna çıkartır. yolculuk esnasında uçak kaza yapar ve uçakta bulunan tüm yetişkinler yaşamını yitirirken çocuklar hayatta kalır. mahsur kaldıkları adada otoritenin olmamasından dolayı başta sorun yaşamasalar da, daha sonrasında aralarında gruplaşmalar başlar ve iktidar savaşı kaçınılmaz hale gelir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "make it count" tarafından 10.11.2020 02:43 tarihinde açılmıştır.
1.
piggy karakteri ve sonundaki akıbeti ile yıllar yılı aklımdan çıkmayan, çocuk yaşta filmini izledikten sonra bana ufak bir travma yaşatan, sonra yaş biraz kemale erdikten sonra kitabını okumamla hayran olduğum eser..
devamını gör...
2.
son derece realist bir eserdir. şimdi yerini ve zamanını hatırlamıyorum, ancak abd'li bilim adamları gerçek hayatta bunun mümkün olup olamayacağını merak edip bir deney yapmış, aynı sosyal sınıfına, aynı ırk ve mezhebe ait erkek çocuklarını iki ayrı grup olarak izci kampına götürmüş ve aralarında gelişen husumeti bilimsel araştırma konusu yapmışlardı. gerekli şartlar yaratıldığında çocuklar birbirine çok kolay düşman olabiliyor. çatışmak insanın doğasında varmış yani.
devamını gör...
3.
adaya düşen bir uçak, ve bu kazadan sağ kurtulan çocukların burada çok eğleneceklerini düşündükleri bir serüven kitabı olarak başlar. hatta bu noktada yazarın bu algıyı daha da pekiştirmek için kitabın başrollerindeki çocuklara mercan adası'ndaki çocuklardan aldığı ralph ve jack isimlerini verdiği biliniyor.
yazarı william golding'in sineklerin tanrısı basılır basılmaz büyük bir üne kavuştuğu da söylenir.
zaman zaman akıcı bulmasam da okunması tavsiye ettiğim bir kitaptır.
--! spoiler !--
daha önce spoiler yiyerek başladığım için olayların bir noktada kötüleşmeye başlayacağının bilinciyle okudum kitabı. ve gerçekten spoiler yediğim kadar varmış! kanım dondu bazı kısımlarını okurken.
en üzücü yanı ise ralph'in beklediği gemi gelecektir bir gün ama ada çoktan cehennem yeri olacaktır.
--! spoiler !--
yazarı william golding'in sineklerin tanrısı basılır basılmaz büyük bir üne kavuştuğu da söylenir.
zaman zaman akıcı bulmasam da okunması tavsiye ettiğim bir kitaptır.
--! spoiler !--
daha önce spoiler yiyerek başladığım için olayların bir noktada kötüleşmeye başlayacağının bilinciyle okudum kitabı. ve gerçekten spoiler yediğim kadar varmış! kanım dondu bazı kısımlarını okurken.
en üzücü yanı ise ralph'in beklediği gemi gelecektir bir gün ama ada çoktan cehennem yeri olacaktır.
--! spoiler !--
devamını gör...
4.
afedersiniz ama okuduğum en boktan kitaplardandir. yazarın anlatmaya çalıştığı şeye de katılmıyorum, romandaki kurguyu da yetersiz buluyorum.
bazı kitaplar cok abartılıyor denir ya hani, işte bu onlardan biri. bir de cok satanlardan düşmüyor sanki daha iyi kitap yokmuş gibi.
bazı kitaplar cok abartılıyor denir ya hani, işte bu onlardan biri. bir de cok satanlardan düşmüyor sanki daha iyi kitap yokmuş gibi.
devamını gör...
5.
yıllar önce ingiltere'de bir tiyatroda izleme fırsatı bulduğum sonra üst üste iki kere okuduğum kitap. insanın derinlikleri ile oynamaz ancak ufak tefek bir sarsıntı hissetmenizi sağlar yine de okunması gerektiğini düşünüyorum. türkçe çevirisi başarılı olan nadir kitaplardan , bence bu çok dolambaçlı olmayan bir anlatıma sahip olmasından kaynaklanıyor.
--- alıntı ---
"bunun aslı yok elbette. bir duygu ancak. ama sanki sen avlamıyorsun da... seni avlıyorlar. sanki biri var, senin hep peşinden gelen."
--- alıntı ---
--- alıntı ---
"bunun aslı yok elbette. bir duygu ancak. ama sanki sen avlamıyorsun da... seni avlıyorlar. sanki biri var, senin hep peşinden gelen."
--- alıntı ---
devamını gör...
6.
yıllar önce okurken sıkıldığım kitap. konusu güzeldi de ben sevmiyorum çok börtü böcüklü yerleri. ama ne yaşam mücadelesi vermişlerdi; gerek mental, gerek fizyolojik.
okuduğunuza pişman olmazsınız lakin çokta şişik bi beklenti ile almayınız.
okuduğunuza pişman olmazsınız lakin çokta şişik bi beklenti ile almayınız.
devamını gör...
7.
başlangıçta çocuklar için yazılmış gibi bir izlenim bırakan, ancak yaşanan olaylarda ahlâk, kitle psikolojisi ve otorite gibi kavramları güzel işlediği söylenen bir eser.
söylenen diyorum çünkü iki defa okumaya niyetlenmeme rağmen bir türlü bitiremedim. bendeki çevirisi mi kötüydü* anlamadım ama inanılmaz gereksiz betimlemelerle dolu. okurken yorulduğumu hissediyordum, o derece.
ne yazık ki üçüncüye şans vereceğimi düşünmüyorum. tıpkı jack london'ın yıldız gezgini gibi yarım bıraktığım ve pes ettiğim bir kitap olarak hafızamda yer edinecek.
söylenen diyorum çünkü iki defa okumaya niyetlenmeme rağmen bir türlü bitiremedim. bendeki çevirisi mi kötüydü* anlamadım ama inanılmaz gereksiz betimlemelerle dolu. okurken yorulduğumu hissediyordum, o derece.
ne yazık ki üçüncüye şans vereceğimi düşünmüyorum. tıpkı jack london'ın yıldız gezgini gibi yarım bıraktığım ve pes ettiğim bir kitap olarak hafızamda yer edinecek.
devamını gör...
8.
grubun birey üzerindeki davranışlarını gözlemlemek açısından güzel bir kitap. sosyal etkinin birey davranışlarını nasıl etkileyip şekillendirdiğine şahit oluyoruz. kişiler bireysellikten sıyırılarak grup aidiyeti için kendilerinden beklenilmeyen davranışları göstermektedir. ideolojik temelde değerlendirildiğinde particilik, fanatiklik ve çoğulculuk zihniyetinin baskılarını meşru kılmak adına yaptıkları davranışları normalleştirdiğini görebiliyoruz. birey temelde sosyal alanında o davranışları yapmayı düşünmezken grup aidiyeti ve dışlanma korkusu gibi nedenlerden kaynaklı farklı bir tavır geliştirebilmektedir. bu da "karıncayı bile incitmeyecek insanlar barbar oluyor" düşüncesini tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
devamını gör...
9.
bir william golding kitabı.
kişide, kitaptaki çocukların olduğu adaya gidip yargı dağıtma isteği uyandırır.
anlayarak okuduğunuzda bilgi ve sevginin cehalet karşısındaki acziyetini iliklerinize kadar hissedersiniz. william golding'i bu yüzden kendime çok yakın hissederim. sineklerin tanrısı'nı uzun bir süre önce okumuştum. muhtemelen dünya görüşümü değiştirmiş olmalı. en haklı olduğum konularda bile cahil biriyle tartışmaya girmem.
ha bu arada, seni seviyoruz piggy reyiz.*
kişide, kitaptaki çocukların olduğu adaya gidip yargı dağıtma isteği uyandırır.
anlayarak okuduğunuzda bilgi ve sevginin cehalet karşısındaki acziyetini iliklerinize kadar hissedersiniz. william golding'i bu yüzden kendime çok yakın hissederim. sineklerin tanrısı'nı uzun bir süre önce okumuştum. muhtemelen dünya görüşümü değiştirmiş olmalı. en haklı olduğum konularda bile cahil biriyle tartışmaya girmem.
ha bu arada, seni seviyoruz piggy reyiz.*
devamını gör...
10.
yazarımız kendisine vazife edindiği konuyu fazlasıyla içselleştirmiş. olayları olabildiğince mufassal, hatta çok lezzetli bir hâlde musavver anlatmaya gayret göstermiş. kitapta işlenen hikâyenin muhataplarının yaş aralığına bilhassa dikkat etmek gerekli. insanın en nihayetinde sadece bir insan olduğunu o kadar güzel bir şekilde vermiştir ki kitabın neden klasiklerin arasında olduğunu anlamak çok da zor değildir.
devamını gör...
11.
kitabın genel havası çocuk romanı gibi görünse de verilen mesajlar mükemmel. hayatta kalmak için verilen o muazzam çaba, uygar bir düzen kurmaya çalışırken gitgide daha kötü bir düzen tutturmaları vs. kitabın çok derin anlamı olduğunun en net göstergesi bence
devamını gör...
12.
william golding' in alegorik kitabı. ana karakterler freud'un yapısal kuram teorisini gösteriyor.
hikaye, ıssız adaya düşen çocukların yaşamını ve mücadelesini gösteriyor. okuduktan sonra insanların doğuştan sahip olduğu özelliklere ve çocuklara karşı düşüncenizde farklılıklar oluşabilir. ben bayağı üzerinde yazılar okuyup arkadaşlarımla tartışmıştım. kitap bana göre çok akıcı değil ancak sürükleyici. analizi yapılacak bir kitap olduğundan olsa gerek hızlı da gitmiyor açıkçası. ancak okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
iki ana karakterden biri olan jack, bu kuramın id parçasını oluşturuyor. hikâye boyunca avlanmaya, karnını doyurmaya, dans etmeye yani kurtuluş yolu arama dışında harici her şeye ilgi gösteren jack, id’in baskılayıcı, inatçı ve dürtüsel yönlerini temsil ediyor. ıd’in en tipik özelliklerinden biri olan “ölüm içgüdüsü” ile adadaki bütün zamanını domuz öldürmeye adıyor. sadece bununla da kalmıyor, süperego’yu temsil eden piggy karakterine karşı koyuyor. piggy toplum için neyin daha iyi olduğunu bilen bir aziz gibi davranıyor. örneğin, piggy’nin önerisi üzerine sahilde sığınaklar inşa etmeye başlıyorlar.
ralph, romanda kuramın belki de en önemli parçası olan ego’yu simgeliyor. ralph ve piggy diğer karakterlere kıyasla daha iyi anlaşarak ve ellerindeki bütün imkânları kullanarak bir düzen oluşturmaya çalışıyorlar. istedikleri tek şey adadan bir an önce kurtulabilmek. ego “gerçeklik ilkesi” ile yönetildiği için ralph adada en mantıklı kararlar alabilen kişi.
kaynak: www.soylentidergi.com/willi... .
hikaye, ıssız adaya düşen çocukların yaşamını ve mücadelesini gösteriyor. okuduktan sonra insanların doğuştan sahip olduğu özelliklere ve çocuklara karşı düşüncenizde farklılıklar oluşabilir. ben bayağı üzerinde yazılar okuyup arkadaşlarımla tartışmıştım. kitap bana göre çok akıcı değil ancak sürükleyici. analizi yapılacak bir kitap olduğundan olsa gerek hızlı da gitmiyor açıkçası. ancak okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
iki ana karakterden biri olan jack, bu kuramın id parçasını oluşturuyor. hikâye boyunca avlanmaya, karnını doyurmaya, dans etmeye yani kurtuluş yolu arama dışında harici her şeye ilgi gösteren jack, id’in baskılayıcı, inatçı ve dürtüsel yönlerini temsil ediyor. ıd’in en tipik özelliklerinden biri olan “ölüm içgüdüsü” ile adadaki bütün zamanını domuz öldürmeye adıyor. sadece bununla da kalmıyor, süperego’yu temsil eden piggy karakterine karşı koyuyor. piggy toplum için neyin daha iyi olduğunu bilen bir aziz gibi davranıyor. örneğin, piggy’nin önerisi üzerine sahilde sığınaklar inşa etmeye başlıyorlar.
ralph, romanda kuramın belki de en önemli parçası olan ego’yu simgeliyor. ralph ve piggy diğer karakterlere kıyasla daha iyi anlaşarak ve ellerindeki bütün imkânları kullanarak bir düzen oluşturmaya çalışıyorlar. istedikleri tek şey adadan bir an önce kurtulabilmek. ego “gerçeklik ilkesi” ile yönetildiği için ralph adada en mantıklı kararlar alabilen kişi.
devamını gör...
13.
adanın kumunu taşını betimlemekten olaylara odaklanamamış william golding'in vasat altı, abartı kovasına bandırılmış eseri. mesaj önemlidir ama o mesajı nasıl verdiğiniz daha önemlidir, eğer işleyiş kötüyse verilen mesajın değeri düşer. ''o eser alegorik ya, sen anlamamışsın onu bak orada şöyle demek ist...'' sus sus. anladım da kaliteli alegoriyi kalitesizinden ayırt edebiliyorum. aslında sen de pek beğenmedin biliyorum, klasik kitap olduğu için beğenmiyorum demeye yüzün varmadı, hatta kendine bile itiraf edemedin. bu tanım sayesinde itiraf etme cesareti bulacaksın kendinde.
devamını gör...
14.
insan denilen canlının panoraması niteliğindedir hatta insan belgeseli desek yanlış olmaz. ayrıca, okuyucunun durup, kendi neslini analiz etmesine imkan vermektedir. farklı bir ifadeyle, insana, insanı "kuşbakışı" gösteren bir kitaptır.
devamını gör...
15.
insanların kişiliklerinin ve toplumsal grupların temelinin yaradılıştan geldiğini anlatmak isteyen, mutlaka anlamaya çalışarak okunması gereken kitap. daha çocuk olmalarına rağmen lider ruhlu olanlar, yönetilenler, sorgulayanlar, koşulsuz inananlar, barış ve savaş yanlıları olarak ayrışıyorlar.
devamını gör...
16.
en sevdiğim kitap fakat herkese göre değil. bu kitabı gerçekten seven insanlar, muhtemelen çocukluğunda zorbalığın ne demek olduğunu ve çocukların ne denli şeytani olabileceklerini en yakından deneyimlemiş olanlardır. sevmeyenlere de lafım yok, zaten bu kitabı okuyanlar ya çok seviyor ya da "bu ne?" tribine giriyor.
herkese göre değil.
herkese göre değil.
devamını gör...
17.
bir çocuk için travmatik olabilecek kitaptır. ağır bir dili var ve çevirisi sebebiyle yer yer anlaşılmayabiliyor. okurken kitap karakterlerinin güneş altında eriyen sakız kuvamındaki beyinlerini görür gibi olmak mümkün. okunması elzem olmamakla birlikte tavsiye edebileceğim bir kitap.
devamını gör...
18.
insanların belli bir otorite olmadan, ıssız bir adada kendi medeniyetlerini kurarken nasıl fikir ayrılıklarına düştükleri ve zaman zaman nasıl acımasız olduklarını anlatan muhteşem kitap. bir de bu durum bir grup çocuk üzerinden anlatılır.
devamını gör...
19.
en az simyacı, 1984 ve şeker portakalı kadar popüler olması gerektiğini düşündüğüm kitap. okuduktan sonra çocuklara karşı başka bir bakış açınızın oluşacağını düşünüyorum. 10 üzerinden 10.
ayrıca simon'ımın değerini bilmediler dostlarım...*
ayrıca simon'ımın değerini bilmediler dostlarım...*
devamını gör...
20.
iki günde okuyup bitirdiğim, ve en sevdiğim kitaplar listesine giren bir eserdir.
ben çok severek okudum.
kitap'ta verilen mesaj benim çok hoşuma gitti. çocuk karakterlerin gerçek hayatta yaşamış olan bazı kişileri yansıtıyor olması, çok fazla ilgimi çeken bir unsurdu.
ana karakter olan çocuklar hayatta kalmanın yolunu ararken birbirlerine çok fazla ters düşüyorlar ve sonrasında iki gruba ayrılıyorlar. iki grubun liderlerleri de her şeyi körükleyen taraf oluyor. özellikle bir tanesi caniliği ve gaddarlığıyla öne çıkıyor ve bu liderlerden birisi, tahmin edersiniz ki, adolf hitleri çağrıştırıyor.
kısacası, kitabın verdiği mesajlar ve ana konusu bu kitabı daha çok sevmeme vesile oldu. bence herkes bir şans verip okumalı.
ben çok severek okudum.
kitap'ta verilen mesaj benim çok hoşuma gitti. çocuk karakterlerin gerçek hayatta yaşamış olan bazı kişileri yansıtıyor olması, çok fazla ilgimi çeken bir unsurdu.
ana karakter olan çocuklar hayatta kalmanın yolunu ararken birbirlerine çok fazla ters düşüyorlar ve sonrasında iki gruba ayrılıyorlar. iki grubun liderlerleri de her şeyi körükleyen taraf oluyor. özellikle bir tanesi caniliği ve gaddarlığıyla öne çıkıyor ve bu liderlerden birisi, tahmin edersiniz ki, adolf hitleri çağrıştırıyor.
kısacası, kitabın verdiği mesajlar ve ana konusu bu kitabı daha çok sevmeme vesile oldu. bence herkes bir şans verip okumalı.
devamını gör...