sözlük yazarlarının en sevdiği içki türü

dudak tiryakisiyim.

varım greyfurtlu bira.

t: yazarların tadını beğendikleri alkolü soran başlık.

kahve, bira, kefir, şalgam.

viski

evet sek.

votka’dır. tüm içkilerin tadından nefret ediyorum, votka da en nefret ettiklerim arasında ancak iki shotta hemen etki etmeye başladığı için en az eziyet eden de o oluyor.

su.

alkolü 4-5 sene kadar önce bıraktım, sağlık sebebiyle. kullandığım bir ilaçla (aslında tek ilaç kullanıyorum o da düşük doz) olmuyordu. aslında psikiyatristim "birkaç bira içebilirsin arada herhalde." demişti ama işte ben 6 bira falan içmeden işin tam keyfine varamadığımdan ve bu birkaç kere ciddi sorun yarattığından bırakmayı seçtim; rahatsızlık geçirmemden 10 sene falan sonra verdim ve uyguladım bu kararı.

alkol içerken biracıydım, net. en sevdiğim bira blanc'ın fıçı birasıydı (şişe birasına 5 falan basar). sonra weihenstephaner gelirdi. carsberg ve tuborg'u da çok severim (ki bağlantılı şirketler sanırım zaten). efes... bilemedim, eskiden hiç içemezdim ama sonradan mecbur kalırsam içebilmeye başladım. bu arada kırmızı tuborg'la başlamak da müthiştir. anında keyifli kafaya uşaltırır. troy bira vardı ben lisedeyken, onu da çok severdim. biraya başlamam ortaokulda olmuştu. babam denetmişti, benim aklımda öyle bişey yoktu, haha. tadını sevmemiştim başta ama değişik bi haz da vermişti.

tanım: biradır yani anladığınız üzere biraydı.

alkol aldığım zamanları hep iyi hatırlıyorum. iyi ki içmişim bol bol zamanında o biraları. şimdi hiç aramıyorum da ama. canım hiç çekmiyor yani.

şarap. mümkünse kırmızı.
arkadaş grubuyla tekila.

benim kesinlikle viski. alkollü içki içmiyorum ama viskiyi çok seviyorum.

bir gün kendimi alkole falan vuracak olursam bara gidip duble sek viski isteyeceğim ve barmen içkiyi servis edince de uzaklara bakıp şişeyi bırak diyeceğim.

dizilerde filmlerde millet cayır cayır viski içiyor özeniyorum.

sadece rakı.

klasik smirnoff güzeldir votkalardan, tekirdağ altinseri on numara rakidir meşe fıçılarda demlenir. viski iceceksem bir klasik olan jack daniels no7 ilk tercihimdir ama geçen gün tekelci bı abinin siz şundan için ormanda atletle dans edersiniz dediği jack daniels tennessee fire da güzeldir, aromatik bir tarçın tadı vardır. ama günün sonunda
nedir bu viski
ballantines ağam
o atlidan yok muydu
bu daha hasso bi viskidir ağam
de hadi dök dök

önem sırasına göre ; rakı viski bira

bu aralar rom içiyorum. tabii ki denizciler rom içer. lan iyi de ben denizci değilim ki. acilen romu bırakmalısın dandik bey.

sorumuza gelirsek. valla bu son, başka içmeyeceğim içkisi.

güzel muhabbetle rakı, yalnızsam viski, çok yalnızsam rakı..

kimse öğrenci evlerinde şap şup götürdüğü cumartesi şarabını yazmaz tabi. hani o moda sahilde efes içip kadıköy’ün ara sokaklarına işediğiniz geceler mesela.

kimse bunlardan bahsetmez bilirim. sözlükte hergün viski çekiyom şivas yazmak gol getirir.

beleş wifi kovalayan aylık akbilciler viski falan yazıyor ama inandırıcılığı sıfır.

titredim sısısıs

içki ile pek aram olmasa da, tercihimi şaraptan yana kullanırım. nedense bana diğer içki türlerinin içerisinde en nahif ve elit olanı gibi geliyor. kadehini doldurur ve nezaketinle tüketirsin.

bira / rakı/ tekila bunlar sokak jargonuyla ifade etmek gerekirse, çok ele ayağa düştü. içip içip herkes rezillik çıkarıyor. utanıyorum kendini kontrol etmekten muaf insanları görünce. 28 yıllık hayatımda bir kere sarhoş olmaya yeltenmedim ve bunu eğlence biçimi olarak görmedim. insanın kendi iradesini kaybetmesi bence çok büyük şuursuzluktur.


insan kendisinden başka kimseye güvenemez. sarhoş olduğunuzda, kendinizi dış dünyaya emanet ediyorsunuz. ne kadar sakat ve çirkin düşünce aslına bakarsanız. tamamen fiziksel olarak güvenliğiniz, karşınızdaki insanın vicdanına kalıyor. niyeti kirli birine denk gelseniz, tecavüze dahi uğrarsınız. diğer tehlikeleri( gasp/ öldürülme/ üzerinize suç atılması/ kaçırılma/ organ mafyası / narkotik problemler vb.) saymıyorum bile.. değer mi?

bazı hataların ya da kontrolsüzlüklerin bedeli ömür boyu sırtınıza yük olabilir. gerek yok böyle şeylere.

özellikle kadınlar için söylüyorum; kimseye güvenmeyin. date uygulamalarından tanıdığınız insanları hemen evinize davet etmeyin, onlarla buluşmayın. herkes çirkin yüzünü ortaya çıkartmak için, kontrolü tamamen kaybettiğiniz noktayı bekler. kiminle buluşuyorsunuz? gerçekte kimdir bilmeden ne sofrasına gidin ne sofranıza çağırın. çok içmek isterseniz, bunu kendi evinizde “ kendi dostlarınızla” ya da “ tek” yapın. zil zurna sarhoş olsanız dahi, salonunuzdan- yatak odanıza gidene kadar hiç bir tehlike yaşayacağınızı düşünmüyorum. -en fazla takılır düşersiniz.

yerine - ortamına göre değişkenlik gösterir.
örneğin yakın arkadaşlarla oturup güzel bir muhabbet esnasında içilecekse bunun tek yolu rakıdır.
aksi kabul edilemez.
özel bir insanla, romantik bir hava içerisinde keyifli vakit geçirilecekse şöyle kaliteli bir merlot tercihimdir.
hava sıcak, tekneyle öylesine açılmışız diyelim. bunun da oluru buz gibi biradır.
hareketli bir ortam, eğlenilecek ve aman sabahlar olmasın gecesindeysek de jagerbomb vazgeçilmezimdir.
ofisimde misafirim varsa ve keyifli bir iş toplantısı yapıyorsak da dolabımda her zaman viskim vardır. onu ikram ederim.
o ortamın da içkisi odur.

her ortamda aynı şeyi içen insandan çekinirim, alkolik olma ihtimali barındırır ve tehlikelidir.
sevmem öyle insan.

likör, likör, likör (bkz: jagermeister) (bkz: baileys) (bkz: vana talinn)

churchill ama tuzsuz. yaz ayınca nefis serinlik verir. illa yanalım derseniz de şarap severim.

rakıdır.
rakı alaturka bir içki elbette .
amma, son zamanlarda bar atmosferinde bir sallanma içkisi olarak ispanyolca ile de iyi gittiğini fark ettim.