sözlükteki en iyi yazar olmanın zor olması

ne yazık ki hayattaki her başarı gibi bu da ulaşması zor bir başarıdır. peki sen nasıl başardın ivysaur diyorsunuz değil mi? bu konuda size şu hikayeyi anlatmak istiyorum.

--- alıntı ---

picasso bir lokantada otururken garson onu tanır... ve ona bir kağıt uzatıp üzerine bir resim çizmesini ister. picasso kırmaz ve hemen bir resim çizer. 5 dakika içinde kağıdı garsona verir ve bin dolar ister. garson çok para istediğini vurgulayarak “ama 5 dakikada çizdiniz. bunun için bin dolar mı istiyorsunuz” diye tepki gösterir. picasso’nun cevabı: sadece 5 dakika değil, 40 yıl artı 5 dakika...

--- alıntı ---

hep bildirim açmaktan kolum ağrıyor. bana da yazık be sevgili yazarlar. *

sen söyle zor mu tatlı şey evet evet bunu okuyan.gereksiz bir polyannacılıkla tribünlere oynuyorum.

koskoca picasso boş yapmış dediğim hikayedir.

ulan git başka yerde yap şovunu bulmuşsun gariban adamı artistlik yapıyorsun.

neden en iyi olma çabasına gireyim dediğim durumdur. burada amacım benimle aynı ''kafa'' yapısına sahip insanlarla (bilgi, müzik, serzeniş, isyan, yeni fikirler) paylaşımda bulunmak. boşverin be kardeşim en iyi olmaya çalışmayı, salıverin gitsin gari egoları..

siz nerden bileceksiniz?

maalesef ki haddinden fazla doğru bir tespittir. biraz önce çok önemli bir tanım girecektim, dünya üzerinde sadece 5-6 kişinin vakıf olduğu bilgiler olacaktı içinde, insanın ufkunu açan yorumsamalarım da olacaktı ama dedim ki <değmez usta> değmez dedim ya.

o kadar iyi bir yazarım ki artık <sözlüküstü> bir formasyona geçtim diye düşünüyorum, evrimde başka bir boyut açtım diyorum kendime, nitekim entrylerimden birkaçını okursanız eminim ki bana hak vereceksiniz, bir yandan da korkuyorum; bir mürit yumağı sonrası sektleşme olsun istemiyorum. gerçek hayattaki hayranlarım zaten yeteri kadar darlangoçlar, bir de sanalda üzerime çullanma olmasın, ama şundan emin olun ki, şu dakika, şu an bu entryi yazıyorsam tek sebebi sözlük kadınlarına olan saygım ve sevgimdir. onları bu kurt sürüsü arasında bırakmak istemiyorum.

şu an antoine forqueray bestelerini dinliyorum. bu adı bile ilk kez duydun değil mi ummanıcehalette can çekişen kardeşim? boş ver, bu benim fıtratımda vardı, ben sizlere iyi manada ibret olayım diye gönderilmişim. bu entelektüel birikimim size ilham olsun ve sizler de bundan mülhem içinde bulunduğumuz sözlüğü arşıalaya çıkarın fakat görüyorum ki gregor samsa bir sabah uyandığında ata binmek istemediğini beyan etmiş.

allah kolaylık versin.

bunun için oylama bile yapılsa, oylamaya katılan herkes aynı kişiye bile oy verse bu o yazarın en iyi olduğunu göstermez.

ben uydurdum ve aksi kanıtlanana kadar doğrudur.


bu yüzden hiç zorlamayın ve keyif aldığınız gibi yazın.

maalesef ki doğru olan önerme.
özellikle benim gibi bir yazarın burada olması sebebiyle diğer yazarların şansı bir hayli azalıyor.
bol şans ne diyeyim.

efenim görüyorum ki sözlükte bulunmadığım süre zarfında buralar iyi narsist yapmış. arkadaşlar şu konuda anlaşalım lütfen: bu sözlüğün en narsisti benim ve bu vesile ile elbette en iyi yazarı da benim efenim. reca edeceğim kenara çekiliniz, kraliçe morticia geri geldi.

biliyorum, yine içinize doğru özlemişsiniz beni; nitekim yokluğumda, sol frame "morticia nerede? tanrım morticiasız ne yaparız biz? morticia buraya yumruk havaya" gibi başlıklarla donatılmamış. ama ben sizi çözdüm. bu başlıkları açmıyorsunuz, çünkü sizi tersleyebilme ihtimalimden korkuyorsunuz. size hak veriyor ve affediyorum. ben olsam, ben de benden çekinirdim çünkü mütevazı kişiliğimin yanı sıra bir yönümle de gaddar olduğum doğrudur, örseleyebilirim belli olmaz. "sen hayırdır, niye övüyorsun beni, ne çıkarın var la benden?!" diyebilirim evet. yaparım böyle küçük sürprizler, veririm adrenalini.

efenim konumuz dağılmasın, ne diyorduk; hah sözlükte en iyi yazar olmanın zor olması diyorduk. sizin için zor efenim, şahsen ben hiç zorlanmıyorum. klavyeye oturarak yazsam bile okuturum, ki buraya kadar oturdum ve sen de okudun mesela * şşş sakin ol, bu gerçeğe seni maruz bıraka bıraka alıştırıyorum. tanrım hadi ama en iyiyseniz okunursunuz bu kadar basit, merak uyandırırsınız, dikkat çekersiniz ne bileyim seks dersiniz meme dersiniz ve okutursunuz. bi saniye... yok okunmak en iyi olmak için yeter şart değil şoyan fark ettim hmm. başka kriterleri de olmalı bu işin. şimdi neye göre en iyi meselağ?

neye göre seçiyoruz bu en iyiyi? neyi-kimi referans alacağız?
işler ciddileşiyor efenim, şu an derin düşüncelere gark olmuş vaziyetteyim, sözlükte iyi bir yazar olmak için pek çok özelliğin bir arada bulunması gerekiyor. aklıma gelenleri sıralayayım:

1)klavyeniz kuvvetli olacak (şahsen benimki sapasağlam)
2)imla noktalama güzel kullanacaksınız (şiir gibi imla noktalama kullanırım)
3)okutturabilmeli-etkileşim almalı (okuttururum arkamdan her türlü belayı filan. bir şekilde okuttururum, durumum yoktu okuyamadım gibi pek çok komiklikli şakalaşmalıklı etkileşimi de yazının uzunluğu itibariyle alırım)
4)okuyucu kitlesinin özellikleri (bu baya geniş bi yelpaze. şimdi mesela beni hotsbirci çirkin melun sözlük erkekleri ayıla bayıla, titreye sarsıla okuyorlarsa ben çok üzülürüm şahsen. olmaz olsun böyle kitle)
5)şu an aklıma gelmedi ama liste bu kadar kısa olmamalı.

neyse sonuç itibariyle sözlüğün en iyi yazarı benim ve öyle bir zorluk yok.

en büyük derdim.
kimse üzülmesin ben her derdimi hallettim bunu mu halledemiycem.

sözlükte ki en iyi yazar değilim.
en iyi yazarlar arasında değilim.
iyi yazarlar arasında değilim.
yazar bile değilim.

kafam raat.

'' en ''kelimesi geldiği anda meydana gelen durumdur.
en iyi olmanın kriteri ne ? ;
çok başlık açmak / çok tanım girmek
uzun tanım yazmak / kısa tanım yazmak
bilgi içerik girmek / troll içerik girmek
vs. vs. vs.
peki bunların hepsi herkes içn geçerli olabilirmi beğeniler istekler aynı olabilir mi? işte esas zor olan bu ayrım.
en iyi (bkz: kime göre neye göre) en iyi.

en iyi yazar kimdir neye göre en iyi yazar olunur sorusunun cevabı nesnel olarak ortaya konacaksa bunun yegane ölçütü karma olabilir.

karma da yanlılık içeriğinden istatistiksel anlamda ölçmeye hata karışabilir. diğer taraftan sadece olumlu görüş beyan edilebilen değerlendirme yöntemi olduğunu da düşünürsek yazarları değerlendirmenin ne derece isabetli olduğunu ayrıca ele almak gerekir.

bence en iyi yazar format dahilinde yazan yazarlardan benim kişisel algıma en fazla hitap edendir. bunun ısrarla bir kişiye indirgenmesi yerine hiyerarşik anlamda tanımlanması yerine takip edilen yazarlar kapsamında kalması bence yeterli.

hayır olay yaşandığında ben oradaydım. picasso resmi çizdi para istemedi, garson dedi ki: yanlış anladınız ben dilenci değilim. picasso da dedi ki; ama şurda yemek yiyorum yani, resim de resim beyinlerim silkindi dedi. garson: gabalaşmayın bir sanatçıya hiç yakışmıyor, dedi. picasso: sanatçılığı sizden öğrenecek değilim, dedi. bunu dedikten sonra adama nanik yaptı üstelik. garson da ona dilini burnuna değdirerek cevap verdi. sonra ister al ister alma valla yaptım resmi buraya bırakıyorum dedi. garson da dedi ki, zaten beş dakikada yaptın, o da dedi ki: 40 yıl artı beş dakka, u maddafaka!. garson bu cevap karşısında şaşırdı ve üzüldü. büyük adamsın picasso, ver elini öpeyim hata ettim, dedi. ancak picasso çok kırılmıştı ve o tarihe geçen lafını ederek oradan çıktı gitti: benim oyumla italyadaki garsonun oyu bir mi. *

en iyi yazar olmak zormuş...

pöh ! derim ben buna.

sözlükte en az 30 tane iyi yazar var.
ve hiç birisi zorlanmıyor.
çünkü birikimleri var.
çünkü yazacak pek çok şeyleri var.
çünkü edebiyata hakimler.

zor olan bu seviyeye gelinceye kadar yaşadıkları ve edindikleri tecrübe dolu yıllardır.
gerisi hikaye.

yani hikaye yazmak :)

23 nisan'da 1 günlüğüne olmuştum.

güzel bir duygu.

sözlükteki en iyi yazar makamı nedir ki yazardaşlar. yoldaş benjaminin değirmenine su taşıyan bir kapitalist sistemin parçası olmak demektir. bu arada benjamin hala sözlüğün sahibi değil mi? baya uzak kaldım ben yokken neler oldu bilmiyorum.
sözlükteki en iyi yazarlık koltuğunu angara havalarında göbek atarak şiddetli bir biçimde red ediyorum. (bkz: kedi ulaşamadığı ciğere murdar dermiş)

(bkz: beklenen esprinin bir türlü gelmemesi)
ben de yapmicam sadece bir tespit bırakmak istiyorum. benim bir dostum var *
yok benim niye puanım senden düşük, yok ben niye günün ünlüsü olamadım , yok ben de birinci nesil olsaydım daha çok puanım olurdu. takipçim olurdu, yok benim nikim de renkli olurdu , bir parantez içinde havalı bir yazım olurdu. diye beni kıskanıyor. böyle bir şey olabilir mi...
yav he he diyorum.