squid game

herhalde ben 1.333.165.362,48 türk lirası kazansam, 1 milyar 200 milyonunu altına yatırır, geri kalanını da faize yatırır ömür boyu faizini yerdim :) sanırım bu yüzden benim başıma böyle şeyler gelmiyor:)

3. sezonu izlediğime pişman ettirmedi en azından. tanımda spoiler bulunacak.


2. sezon faciasından sonra zira beklentilerim sıfıra inmişti. panayır tarzı sıfır ciddiyete sahip oyunlardan tutun da, tutarsız ve hedeflerine bir türlü ulaştırılamayan, karakter gelişimlerinden mahrum bırakılmış dandik senaryosuna kadar nerede vasat detaylar varsa, hepsi 2. sezonda toplanmıştı.

ama 3. sezonda senaryo bir tık daha toparlanmış. oyunlar kesinlikle üzerlerine daha çok düşünülmüş, olay örgüsü de bir bütüne oturtulabilmiş. ancak halen daha eksikleri var ve açıkça söyleyeyim, finali beni tatmin etmedi. çünkü karakterler giriş-gelişme-sonuç üçlemesini bu sezonda da tamamlayamamışlar. ayrıca senaryoda birçok saçma detay da var. mesela bebeğin tek başına oyunlara dahil edilmesi. ayrıca muazzam bir oyun olan saklambaç oyununda, ayak üstü doğum yapılan sahneyi hangi zihniyetle çektiniz ya? orada ciddi bir atmosfer var, millet yamyam gibi birbirlerini avlıyor. bu gerilim dolu oyuna saçma sapan bir doğum sahnesi eklemek de tipik bir kore dizisine yakışırdı zaten.

hadi bunlar çok da önemli değil, peki ya karakterler neden sonuca ulaşamadı? 456 denen lavuğun hedefi ve amacı bu oyunları sonlandırmak iken, hangi zihniyetle öldürtürsünüz siz bu adamı ya? böyle bir diziye böyle bir final mi yakışırdı allah aşkına? ulan ölecekse de en azından oyunları tamamiyle bitirmeyi başarıp ölseydi. ama bu sezonda da yine boş boş oyun oynatmışsınız, karakteri yine sonuçlarından ve hedeflerinden mahrum bırakmışsınız. ayrıca hikayeye zerre hizmet etmeyen ve neden işlendiği dahi bilinmeyen karakterler neden var bu dizide? bir tane karı var işte, oyuncu 246'yı kurtarmaya çalışıyor, ama neden kurtarmaya çalıştığı belli değil. işte maksat ''biz karakteri patatakütete ekleyelim de, hikayeye hizmet etmemesi önemli değil. yeter ki ekstra karakter olsun'' zihniyeti olduğundan eminim. hele o polis, hele o polis... yine boş boş drone uçurdu koskoca sezon. sadece son bölümün son 20 dakikasında adayı bulmayı başardı nihayet. ama yine bir bok olmadı. yine hedeflerinden mahrum bıraktırılan bir karakter var elimizde. ulan şu adamı 2-3 bölüm kala adayı buldurup da müthiş bir kurtuluş mücadelesi izletseydiniz ya. o bile mi çok geldi lan? final sezonu bu final. karakterlerin ne olursa olsun giriş gelişme ve sonuç üçgenini tamamlamaları gerekiyordu. ama maalesef hiç biri olmadı. hepsi boku bokuna gitti. bazıları ölmese de, amaçlarına ulaştırılmadan başı boş bırakıldı. 1. sezonda muazzam bir senaryoya sahip olan dizinin, 3. sezonunun bu kadar tatminsiz bir sona sahip olması beni bır tık üzdü açıkçası. ama yapacak bir şey yok. adamlar yapmış artık. zira millet de halinden memnun. dizi olsun da, ne olursa olsun. kim ne yapsın karakter derinliklerini değil mi? ha senaryoda beğendiğim taraflar hiç mi olmadı? elbette oldu. mesela ilk sezonda bir çanta dolusu parayla emanet edilen sebio'nun kardeşinin büyümüş halini gördük. ayrıca önder ile o sempatik dedemizin geçmişte aralarında geçen bir diyaloğa şahit olduk. bu tarz detaylar açıkçası hikayeye sadık kalınmaya çalışıldığını gösteriyor. ama işte, karakterler kronik olarak sıkıntılı maalesef. yine de bu tarz ufak tefek detayları beğendiğimi söylemeliyim.

senaryo dışında bir şeyler söylemem gerekirse, bu sezonun oyunculuklarını beğendim. zira hemen hemen her biri o duyguyu, o anki ruh halini güzel bir şekilde geçirebildiler bana. böyle dandik bir senaryoyu saymazsak, genel olarak bu sezonun seyir zevkinin yüksek olduğunu söylemeliyim. özellikle sahnelerin dekorları ve oynanan oyunlar muazzam ötesi muazzamdı. görsel anlamda zaten üst düzey bir yapım ve bu her sezonu için geçerli. ama 2. sezona göre 3. sezonun oyunları beni tatmin edebildi en azından. özellikle ip atlama oyununda hem çocukluğuma gittim, hem de sahnenin atmosferine dahil olup inanılmaz keyifli zamanlar geçirdim. ayrıca bu oyundaki müzik seçimleri de gayet güzeldi. saklambaç oyunu da keza dekorları muazzam şekilde tasarlanmış. kullanılan semboller, odalar, tablolar, kapılar, koridorlar... ateş ediyor ateş. bu dizinin sanat yönetmeni bambaşka bir seviye.

teknik anlamda söylemem gereken pek bir şey yok. zira her şey amacına hizmet ediyor. patlamalar, çatlamalar, renkler, makyajlar, her şey yerinde kullannılmış. uçuk kaçık hataya veya abartıya da rastlamadım. hatta bu sezonda plastik makyajların üzerine ekstra titremiş olduklarını düşünüyorum. zira oyunculardan çıkan kanlar, elenen oyuncunun yüksekten yere çakıldığında ortaya saçılan beyin pekmezleri, kafataslarının içinden fışkıran beyinleri vs. oldukça tatmin edici ve gerçekçi. yer yer rahatsız etmedi değil. ama zaten olması gereken bu. bir de bazı kamera planlarını beğenmedim. vlog kafasıyla bodoslama giren planlar açıkçası beni sinema seyrinden uzaklaştırdı. bir an dedim ki, ''bizim türk dizilerinin planları bundan daha iyi.'' ama tabi sonradan toparlıyor oyunlar aktıkça.

neyse işte, kısacası 3. sezon bu şekilde benim için. ne yazık ki yine 1. sezonun muazzamlığını besleyemeyen bir sezon olmuş. ha 2. sezon kadar iğrenç değil, orası ayrı. en azından bu sezonun seyir zevki çok yüksekti. oyunlar özellikle gerçekten kendini ciddiye alan bir yapıdaydı. eh tabi iş böyle olunca, seyirci de kolay bir şekilde benimseyebiliyor. bazı sahnelerde gaza gelmedim desem yalan söylemiş olurum. 2. sezon kadar boş bir sezon olmaması da en azından harcadıkları bütçeyi bir nebze de olsa da değerlendirebildiklerini gösteriyor.

tüm defolara rağmen tüm ekibin eline emeğine sağlık. iyi bir proje squid game. ama keşke ilk sezonda bırakılsaymış. böylelikle sonsuza dek efsane kalabilirmiş. ama bu işin ticari boyutu da var maalesef. yapacak bir şey yok o yüzden, bir şey diyemem.