1.
ceza olarak zorunlu tehcir uygulanmasıdır.
bu gezegen çok büyük, durmuyor. sürekli büyüyor ve bir taraftan sürekli götürüyor. aldıkları fazla önemsenmiyor ilk başlarda, hani büyüyor ya.! getirecekleri daha bi' önem kazanıyor. ama öyle olmuyor, damlaya damlaya göl oluyor ve akut olmasa da zamanı geliyor..
sürekli ufak ufak ruhumdan aldıkları bir insan için bi' kol, bir ülke için bi' şehir, bir ana için bi' evlat kadar olunca zihinsel bi' acı veriyor, düşüncelerimin 1m²si için 1m³ nöronum ölmeye başlıyordu. bi' taraftan büyütüp m³ m³ kaybettiğim beynim sızlamaya başlıyor, göz çukurlarımdaki kızgın bilyeleri çıkarma isteğiyle irkilen sağ elimi sol elimle kontrol altına almaya çalışıyordum..
buna düşünce vurgunu deniyor..
bir beynin düşünce vurgununa uğraması için, tümce sürgününe gönderilmiş düşüncelerin sürgün isyanı başlatarak sürgünden dönme kararı alması gerekir..
tümce sürgününe gönderilen düşünceler, ruhun hissedip haykırmak istediği ancak haykırmaması gereken kelimelerden oluşan mantıksal olgu yoğunluklarıdır. bu ertelenmiş mantıksal olgu yoğunlukları bir yerden sonra kendi içlerinde mantıksal olgulara dönüşür ve beynin mantıksal gerçeklerle ilerlediğini düşünen ancak her şeyi mantıksal olgu yoğunluğu olarak erteleyen, çalışan kısmına karşı çalışmaya başlar..
bu nokta şizofrenidir..
mantıksal olgu yoğunluklarından mantıksal olgu haline gelen düşünceler mantıksal gerçek olarak yaşanmaya başlanır. isyan çıkmıştır ve mantıksal olgu yoğunluğuyla başlayan yolculuk mantıksal gerçekliğe ulaşmıştır. bunlar olurken sorgulanan eski mantıksal gerçeklerde düşüncenin 1m²si için 1m³ nöron ölmeye devam eder ve ikiye bölünmüş bedenini kontrol etmeye çalışırsın..
artık iki kişi vardır,
vurguna uğrayan ve gitmek zorunda kalan...*
- aro -
bu gezegen çok büyük, durmuyor. sürekli büyüyor ve bir taraftan sürekli götürüyor. aldıkları fazla önemsenmiyor ilk başlarda, hani büyüyor ya.! getirecekleri daha bi' önem kazanıyor. ama öyle olmuyor, damlaya damlaya göl oluyor ve akut olmasa da zamanı geliyor..
sürekli ufak ufak ruhumdan aldıkları bir insan için bi' kol, bir ülke için bi' şehir, bir ana için bi' evlat kadar olunca zihinsel bi' acı veriyor, düşüncelerimin 1m²si için 1m³ nöronum ölmeye başlıyordu. bi' taraftan büyütüp m³ m³ kaybettiğim beynim sızlamaya başlıyor, göz çukurlarımdaki kızgın bilyeleri çıkarma isteğiyle irkilen sağ elimi sol elimle kontrol altına almaya çalışıyordum..
buna düşünce vurgunu deniyor..
bir beynin düşünce vurgununa uğraması için, tümce sürgününe gönderilmiş düşüncelerin sürgün isyanı başlatarak sürgünden dönme kararı alması gerekir..
tümce sürgününe gönderilen düşünceler, ruhun hissedip haykırmak istediği ancak haykırmaması gereken kelimelerden oluşan mantıksal olgu yoğunluklarıdır. bu ertelenmiş mantıksal olgu yoğunlukları bir yerden sonra kendi içlerinde mantıksal olgulara dönüşür ve beynin mantıksal gerçeklerle ilerlediğini düşünen ancak her şeyi mantıksal olgu yoğunluğu olarak erteleyen, çalışan kısmına karşı çalışmaya başlar..
bu nokta şizofrenidir..
mantıksal olgu yoğunluklarından mantıksal olgu haline gelen düşünceler mantıksal gerçek olarak yaşanmaya başlanır. isyan çıkmıştır ve mantıksal olgu yoğunluğuyla başlayan yolculuk mantıksal gerçekliğe ulaşmıştır. bunlar olurken sorgulanan eski mantıksal gerçeklerde düşüncenin 1m²si için 1m³ nöron ölmeye devam eder ve ikiye bölünmüş bedenini kontrol etmeye çalışırsın..
artık iki kişi vardır,
vurguna uğrayan ve gitmek zorunda kalan...*
- aro -
devamını gör...
2.
bitki: yaprağın koltuğundan çıkan üzerinde vejetatif, generatif veya hatta her iki organı birden taşıyan bitki bölümüne sürgün denir. diğer anlamıfilizdir.
devamını gör...
3.
muhteşem bir özlem özdil şarkısıdır,
devamını gör...
4.
haymatlos üreticisi kavram.
devamını gör...
5.
senin kalbinden sürgün oldum ilkin
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.
*
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.
*
devamını gör...
6.
kargo’nun, koray candemir sesinden muhteşem bir şarkı.
tabi muhteşem dememin tek nedeni benimle olan mazisi ve çağrışımları.
tabi muhteşem dememin tek nedeni benimle olan mazisi ve çağrışımları.
devamını gör...
7.
aysel gürel söz
zülfü livaneli müzik
sezen aksu ses
gökyüzünde, yeryüzünde
gün doğdu mu, her gün ilk gün
her gün aydınlıktır
yoksa ümit her yer loş karanlıktır
yar gurbette, can yürekte
bir kafeste ne amansız
sonsuz ayrılıktır geçmez zaman
her gece hep aynıdır
fırtınada, ak ayazda
sürgün her yerde hep yalnızdır
gül açsa da, kuş uçsa da
görmez dargındır
her durakta, her uykuda
sürgün her nefeste yalnızdır
her şafakta, her yudumda
hasret sancıdır
yol alsa da, ses duysa da, dağ aşsa da
her adım son, her an son adımdır
tek başına
yalnızlık bir yankıdır
zülfü livaneli müzik
sezen aksu ses
gökyüzünde, yeryüzünde
gün doğdu mu, her gün ilk gün
her gün aydınlıktır
yoksa ümit her yer loş karanlıktır
yar gurbette, can yürekte
bir kafeste ne amansız
sonsuz ayrılıktır geçmez zaman
her gece hep aynıdır
fırtınada, ak ayazda
sürgün her yerde hep yalnızdır
gül açsa da, kuş uçsa da
görmez dargındır
her durakta, her uykuda
sürgün her nefeste yalnızdır
her şafakta, her yudumda
hasret sancıdır
yol alsa da, ses duysa da, dağ aşsa da
her adım son, her an son adımdır
tek başına
yalnızlık bir yankıdır
devamını gör...
8.
devamını gör...
9.
aysel gürel ve livaneli ortaklığının en güzel eserlerindendir. sezen aksu ile livaneli düeti de çok iyidir. lakin bu gece canım leman sam'dan dinlemeyi çekti.
devamını gör...
10.
bazen sadece bana ait olmayan şeyler göz dikiyorum, sonra bana her ait olmayışına seyirci kaldıkça kalbim buz gibi oluyor.
tek çözümün kalbimde onu görünce bana kendini gösteren işaretin tümüyle yok olması için kalbimi bir süreliğine sürgüne göndermek.
çünkü eğer o giderse ve ben onu her umursamayaşımda içimdeki o yasak kıpırtılar ve heyecan alıp başını gidecek.
bazen oturuyorum ve elime aldığım deftere olmayan ülkemin kurallarını döşüyorum.
madde madde yazıyorum neler olacağını.
tek düşündüğüm şey 'özgürlük' ve bunu sadece üzerimdeki bir şort ve basit bir tişörtle ve elimdeki küçük defterimle yapmaya çalışıyorum.
oysaki fransız ihtilali çok kanlıydı ya da şimdiki zamanın özgürlük mücadelesi.
diyorum ya her şey bu sürgünle başladı ve benim aşkım aslında özgürlüğe.
genç bir erkeğe ya da güçlü bir babaya değil.
olamayan düşler ülkeme zehirli sarmaşıklarla kaplamışlar fakat ben hala oraya ulaşmaya çalışıyorum.
kavuşabilir miyim hiç bilmiyorum.
tek bildiğim bileğime kazıyacağım özgürlük dövmesinin hakkını vermek.
belki bir gün sürgün yemek bile acı değil de tatlı bir şey olur.
tek çözümün kalbimde onu görünce bana kendini gösteren işaretin tümüyle yok olması için kalbimi bir süreliğine sürgüne göndermek.
çünkü eğer o giderse ve ben onu her umursamayaşımda içimdeki o yasak kıpırtılar ve heyecan alıp başını gidecek.
bazen oturuyorum ve elime aldığım deftere olmayan ülkemin kurallarını döşüyorum.
madde madde yazıyorum neler olacağını.
tek düşündüğüm şey 'özgürlük' ve bunu sadece üzerimdeki bir şort ve basit bir tişörtle ve elimdeki küçük defterimle yapmaya çalışıyorum.
oysaki fransız ihtilali çok kanlıydı ya da şimdiki zamanın özgürlük mücadelesi.
diyorum ya her şey bu sürgünle başladı ve benim aşkım aslında özgürlüğe.
genç bir erkeğe ya da güçlü bir babaya değil.
olamayan düşler ülkeme zehirli sarmaşıklarla kaplamışlar fakat ben hala oraya ulaşmaya çalışıyorum.
kavuşabilir miyim hiç bilmiyorum.
tek bildiğim bileğime kazıyacağım özgürlük dövmesinin hakkını vermek.
belki bir gün sürgün yemek bile acı değil de tatlı bir şey olur.
devamını gör...
11.
sözlerini aysel gürel'in yazdığı, sezen aksu ve zülfü livaneli'nin seslendirdiği muhteşem şarkı.
"gül açsa da kuş uçsa da,
görmez dargındır."
"gül açsa da kuş uçsa da,
görmez dargındır."
devamını gör...
12.
muhacirlik, mübadele, göç, zaruri ikamet tanımlarını 3. tekil şahıs olarak duydum ben, ucu bana tensel olarak dokunmamıştı. anlatılan bizim hikayemizdi ve biz kalabalığın içinde kaybolacak kadar çoktuk. sonra büyüdük, büyüdüm.
askere yolladılar beni, öyle şimdiki gibi kına gecesi tadında gitmedim, bindim otobüse gittim.
acemilik bitecek, az kalmış, hemen hemen herkesin gideceği yer belli olmuş, benimki belli değil. sonra dediler ki; doğubayazıt. sürgün yeri, doğubayazıt o zamanlar, şimdi nasıl bilmiyorum?
e sebep?
siyasi, davaların var.
e sen böyle bir adamı askere aldın, eline silah verdin ya, o nasıl olacak?
cevabı yok kimsede, oyna devam.
sonra doğubayazıt, mis gibi yer.
koğuşta yahudi var, ermeni var, daha adı yeni duyulan malum örgütün sempatizanları var, hatta bir de lübnan ordusundan subay var, ciddiyim bak, adam lübnan ordusunda subay ama türk sınırları içinde asker kaçağı, görüşüyorlar hakkında iki devlet, kimse ne olacağını bilmiyor, o bizimle dalga geçiyor biz onunla.
ama sevgili devletim sağolsun öyle bir kadroyu bu itaatsiz deliler kadrosu istese bir araya getiremez, öyle bir manyak hepsi, hapçısı olay çıkarır, ermeni durdurur, yahudi sırf gözü korksun diye dövdürülür, dayı'nın sempatizanları gider onu korur.
beni sürgün diye attıkları, sözde ıslah olmamız, uslanmamız için sürdükleri yerde o yaşıma kadar olabilecek en sağlam dostluğu tattım ben, çünkü fraksiyon, din, dil vs olarak 180 derece farklı olsak bile orada aynıydık ve bize sahip çıkacak bizden başka kimsemiz yoktu.
ben normali 18 ay olan askerliğimi 32 ayda bitirdim, içinde 3 firar, bilmem kaç emre itaatsizlik ve emre itaatsizlikte ısrar sarılı olarak.
daha da bitmezdi ama o sıra bir af çıktı, yaptığı fiili askerlik süresi 18 ay ve yukarı olanların terhis edilmesine yönelik, öyle bitti.
orası ilk sürgünümdü ve en masumuydu, sonrası hep yangın yeri...
askere yolladılar beni, öyle şimdiki gibi kına gecesi tadında gitmedim, bindim otobüse gittim.
acemilik bitecek, az kalmış, hemen hemen herkesin gideceği yer belli olmuş, benimki belli değil. sonra dediler ki; doğubayazıt. sürgün yeri, doğubayazıt o zamanlar, şimdi nasıl bilmiyorum?
e sebep?
siyasi, davaların var.
e sen böyle bir adamı askere aldın, eline silah verdin ya, o nasıl olacak?
cevabı yok kimsede, oyna devam.
sonra doğubayazıt, mis gibi yer.
koğuşta yahudi var, ermeni var, daha adı yeni duyulan malum örgütün sempatizanları var, hatta bir de lübnan ordusundan subay var, ciddiyim bak, adam lübnan ordusunda subay ama türk sınırları içinde asker kaçağı, görüşüyorlar hakkında iki devlet, kimse ne olacağını bilmiyor, o bizimle dalga geçiyor biz onunla.
ama sevgili devletim sağolsun öyle bir kadroyu bu itaatsiz deliler kadrosu istese bir araya getiremez, öyle bir manyak hepsi, hapçısı olay çıkarır, ermeni durdurur, yahudi sırf gözü korksun diye dövdürülür, dayı'nın sempatizanları gider onu korur.
beni sürgün diye attıkları, sözde ıslah olmamız, uslanmamız için sürdükleri yerde o yaşıma kadar olabilecek en sağlam dostluğu tattım ben, çünkü fraksiyon, din, dil vs olarak 180 derece farklı olsak bile orada aynıydık ve bize sahip çıkacak bizden başka kimsemiz yoktu.
ben normali 18 ay olan askerliğimi 32 ayda bitirdim, içinde 3 firar, bilmem kaç emre itaatsizlik ve emre itaatsizlikte ısrar sarılı olarak.
daha da bitmezdi ama o sıra bir af çıktı, yaptığı fiili askerlik süresi 18 ay ve yukarı olanların terhis edilmesine yönelik, öyle bitti.
orası ilk sürgünümdü ve en masumuydu, sonrası hep yangın yeri...
devamını gör...
13.
hüzünlü bir afşar timuçin şiiridir;
sürgün
senin değil bir çocuğun elleri
bir daha gülebilmek için yürek genişliğince
bir susmanın gölgesine sığınır
-ellerinde kopan bütün tutuşlar
eskiden kalma bir savaş düzeni
tutku son kalan çocuktur
pembeleşen sessizleşen sokakta
yalnızlığın koruduğu ağaçlarda
akşamın korku gibi içilen karanlığı
uzun bir yolculuktur
bir deniz kıyısında çağrışan mavileri
taşır zarflara koyup postacılar
biraz daha geceyse güneşin umuru mu
bütün mektuplar aynı özlemi yazar
-iki yıl geçti yüzümden sen görmeyeli beri
afşar timuçin.
sürgün
senin değil bir çocuğun elleri
bir daha gülebilmek için yürek genişliğince
bir susmanın gölgesine sığınır
-ellerinde kopan bütün tutuşlar
eskiden kalma bir savaş düzeni
tutku son kalan çocuktur
pembeleşen sessizleşen sokakta
yalnızlığın koruduğu ağaçlarda
akşamın korku gibi içilen karanlığı
uzun bir yolculuktur
bir deniz kıyısında çağrışan mavileri
taşır zarflara koyup postacılar
biraz daha geceyse güneşin umuru mu
bütün mektuplar aynı özlemi yazar
-iki yıl geçti yüzümden sen görmeyeli beri
afşar timuçin.
devamını gör...
14.
çok güzel bir kargo şarkısı. bir zamanlar tabi insandım. duygularına yenik düşen.
saçma lise aşklarım olurdu. tutar açardım bu şarkıyı evde. ertesi hafta başka birisine aşık olurdum. kargo albümünü böyle böyle sindirdim o tarihlerde.
lise aşkları bi başka oluyordu çocuklar. şimdilerde bam güm seks. hemen yatak açılımı yapıyoruz. o tarihlerde emek vardı. şimdi whatzaptan meme at diyorsun hoop yakın plan çekim geliyor.
değersizleşti her şey, şarkılar öyle değil allahtan.
saçma lise aşklarım olurdu. tutar açardım bu şarkıyı evde. ertesi hafta başka birisine aşık olurdum. kargo albümünü böyle böyle sindirdim o tarihlerde.
lise aşkları bi başka oluyordu çocuklar. şimdilerde bam güm seks. hemen yatak açılımı yapıyoruz. o tarihlerde emek vardı. şimdi whatzaptan meme at diyorsun hoop yakın plan çekim geliyor.
değersizleşti her şey, şarkılar öyle değil allahtan.
devamını gör...
15.
bazı yörelerde ishal olmak anlamına gelir.
devamını gör...
16.
aklıma halikarnas balıkçısını getiren kelime.
bodruma sürülmesi ile başlayan bodrum insanını, deniz yaşamını anlattığı edebiyatı ona ün kazandırmıştır. aganta burina burinata, isminden sonra aklımda canlanan eseridir.
bodruma sürülmesi ile başlayan bodrum insanını, deniz yaşamını anlattığı edebiyatı ona ün kazandırmıştır. aganta burina burinata, isminden sonra aklımda canlanan eseridir.
devamını gör...
17.
gideceğim yerler çok uzak gülüm
rüzgarlardan bile dost olmaz
gideceğim yerler kapkara zulüm
ne kadar çeksem çilem dolmaz
hislerimi dizelere yazan
kalemler ağlasın bana
kalpleri aşk ile yanan
sevenler ağlasın yar
gideceğim sürgün mecburdur gülüm
sen sormazsan başka soranım olmaz
gideceğim yerler sonsuzdur gülüm
sen duymazsan beni duyan olmaz
devamını gör...
18.
diyor ya şair.
senin kalbinden sürgün oldum ilkin.
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.
kovulunca insan cennetten işte. ne farkeder bir huzurdan bir yerden.
vaftiz olsa neye yarar değil mi.
sürgüne gitmek mi hicret etmek mi.
memleketimin adının çıkmasının bir nedeni de aha bu sürgünler.
sistemle ne kadar sorunlu daha doğrusu sistemin istemediği kaç kişi varsa sürmüşler bizim oraya.
ceza verir gibi.
kemal tahir örneğin.
tüm peygamberler sürgün edilmiş bir şekilde.
hansel ve gratel pamuk prenses, rapunzel, hep sürgün hikayesi masalı.
namık kemal şair esref süleyman nazif .
senin kalbinden sürgün oldum ilkin.
bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.
kovulunca insan cennetten işte. ne farkeder bir huzurdan bir yerden.
vaftiz olsa neye yarar değil mi.
sürgüne gitmek mi hicret etmek mi.
memleketimin adının çıkmasının bir nedeni de aha bu sürgünler.
sistemle ne kadar sorunlu daha doğrusu sistemin istemediği kaç kişi varsa sürmüşler bizim oraya.
ceza verir gibi.
kemal tahir örneğin.
tüm peygamberler sürgün edilmiş bir şekilde.
hansel ve gratel pamuk prenses, rapunzel, hep sürgün hikayesi masalı.
namık kemal şair esref süleyman nazif .
devamını gör...
19.
kargo'nun nefis albümü yalnızlık mevsimi'nden muhteşem bir parça.
o bugünü yaşıyor
dünü unutmaya hevesli aklında bir silahla
o bugünü yaşıyor
dünü unutmaya hevesli aklında bir silahla
devamını gör...
20.
sürgün, çeşitli sebeplerden dolayı bir kişinin güvenliği sağlamak ve ceza vermek amacıyla hükümet gibi yetkili devlet kuruluşları tarafından tarafından bir yerden başka bir yere zorunlu olarak gönderilmesidir. sürgün, şehirlerarası olduğu gibi ülkelerarası da olabilir.
devamını gör...