tek başına içmek

musıkiler var, şiirler var, yalnız masada boş sandalyeler. al bir çiçeği ko masana. oyuncak ayıyı getir içeriden oturt karşına. çok daralırsan duvara konuş. tek miymişiz? asla...

al tableti karşına, o söylesin sen dinle. telefon elinde arkadaşlara yaz arada. biraz meze biraz rakı. düşünecek çok şey var. içimize doğru yol almak zamanıdır şimdi.

evinde tek başına içmekten daha güzel nedir ki zaten?

ve kendini dinlemek....

hiç güzel bir duygu değil. çok kötü hissettiriyor halen. değiştiremedim şunu bir türlü.

uzun vadede alışkanlık yapar. tehlikeli sularda kulaç atmanıza sebep olmadan bırakılması gerekir.

kalabalıkla içerseniz gülersiniz.tek içerseniz ağlarsınız.

ağlatır .

boş muhabbet sevmeyen adam efekti

mütemadiyen yaptığım ama kontrol altında da tutmaya çalıştığım.
eskiden kağıtları çıkarır, iki üç bira alır, yazar, çizerdim. iyi müzik eşlik etmeli tek içmeye.

bir kere, karşıdaki boş sandalye sen ne anlatsan anlat, lafını bitirene değin dinler seni.

masamın karşısındaki boş sandalyeleri çok severim.

zaman zaman gerek eğlenmek gerek melankoli yaşamak amacıyla yaptığım, pek zevkli eylemdir. saçmalama riskiniz sıfırdır, neticede tek başınızasınız. benim giriş, gelişme ve sonuç bölümlerim şu şekilde oluyor:
giriş bölümünde hafifinden başlarım, ağır ağır içerim. müzik slowdur. hayatımı düşünürüm; geçmişimi, şimdimi ve geleceğimi. gelişme bölümünde çakırkeyif olurum, müzik hareketlenir; kendimi motive ettiğim şarkılar dinlerim, gaza gelirim. hafif de baş dönmesiyle on numara oluyor. sonuç bölümü artık sarhoşluğa geçiş bölümümdür, her zaman çakırkeyif-sarhoş arasında bir yerde bırakırım. asla zilzurna sarhoş olmadım. burada iyice eğlenmeye başlarım. müzik teknoya kayar, danslarım başlar. ne içiyorsam artık o da su gibi gelmeye başlamıştır zaten bal gibi olur. yorulunca da kıvrılır 2 dakikada uykuya dalarım.

sınavlarım bittikten sonra yapmayı planladığım eylem. bilgisayar başında oturup fifa oynayıp, bira içicem.

haftanın en az 3 günü yaptığım aktivite. bir tercih. bir sonuç değil. ya da bir sorun değil. tamamen tercih.

platonik aşık olunan dönemlerde de yapıldığına şahit oldum çok kez. örneğin:

sevmediğim iştir.
alkol, paylaşmak için.
gülmek, eğlenmek, rahatlamak ve rutin hayatında düşünmediğin bir düşünce boyutuna girmek için.
tek başına paylaşılmaz.
iki kelam lazım.

banka hesabındaki sondan bir önceki parayla git bira al. herkes uyusun diye bekle.
iç, iç, iç, iç.
yetmiyor ki zıkkım. çık gecenin bir köründe evden gizlice taksi çağır git açık yer bul bira al eve dön.
iç, iç, iç, iç.
alkolik miyim ben niye sürekli içiyorum diye düşünmeden, müzik duygusal, sen bulutlarla gökyüzüne hayatından daha karanlık şekiller çiz. manzara da var bak ama kıskanma.
hep bunlar düşünmemek için, e sonunda niye ağlıyorsun gerizekalı sen bu biraları unutmak için aldın, onlar verdiğin paraya aldırmadan bilincinin altını dökerler. hainler. vicdansızlar. benim suçum yok, bu ışıltılı birayı ben seçmedim. ben siyah olanı seviyorum o da 44 lira olmuş, ne yapabilirim ki?
tanım siliyorum diye ben de silik olur muyum acaba?
yok ya bence önce mesaj atarlar, "sevgili yazar silmeyin şu tanımları silmeyin ki diğer yazarlar nasıl tanım girilmez görsün. yapmayın gözünüzü seveyim" derler.
bugün pazar, bu gece içemem, yarın pazartesi içemem çünkü yalan söyledim. bu bilgi kesin değil. peki nereye kadar canım pis şuursuz kendim. bak babana sirozla uğraşıyor sigaradan nefes alamıyor, babana kızarken her iki üç gecede bir içiyor diye sen kim sen beş milyarı biraya harcadın.bir de bira. gerçek kesit içkisi bu. he onlar arada rakı şarap da içiyor haklarını yememek gerek.
keşke bazı tanımları sola düşürme engeli olsa bunu da bize seçtirseler.
olmaz ki bu şimdi sola düşecek. heh uzun yazarsam yeterince bence üşenirler.
üçüncü sigaramı da yakayım dur. yazıya başladığımdan beri üçüncü sigaramı mı içiyorum. karnım açlıktan guruldadı bak. sigara iyidir. zaten sonra zıbarıp yatarsın.
ben bu tanımı da bir ara silerim. ama önce taslağa atıp bakayım yeterince uzun olmuş mu?
yok hala sabırlı biri tarafından okunma riski var. mesela eskiden evde içemezdim. arkadaşlarım her çıkalım dediğinde ellerimi ovuşturur, kara sinekler gibi sevinirdim. ben sizinle içmek için geliyorum demezdim onlara. ama öyleydi. hiç tadında bıraktın mı içmeyi? iç sesim sus. ben kendimi zaten yeterince yargılıyorum.
okuyan da okusun daha halim kalmadı yazmaya.

benim en iyi dostuuum içkim sigarammm onlar da terk ederdiii olmasaaa param demiş tanju abim ne de olsa

en sevdiğim ve şu anda yaptığım aktivite. spotify'ım ile beraber misss gibi takılıyoruz.

an itibariyle vaziyetim. kafa silken yok, hır gür çıkaran yok, vıdı vıdı dış kapının mandalını anlatan yok. sadece nida ateş ve ben varız. hem ne istersem onu çalıp söylüyor hem de çok yakışıklı ya hu.