#netflix dizisi
1960larda yetim bir kızın çocukluktan yetişkinliğe dek alkol, bağımlılık ve ruhsal zorluklarla uğraşırken dünyanın en büyük satranç oyuncusu olmaya çalışmasının hikayesi.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eyluling" tarafından 02.03.2021 12:42 tarihinde açılmıştır.
41.
basroldeki kadinin cocukluk hatiralarinin oldugu bir sahne vardi. annesinin kizi birakarak suya atlamasi ve o an kizin caresizce anne anne diye gozden kaybolan annesini aramasi esnasinda höykürerek agladim. diger sahnelerde bu kadar etkilenmedim ama bu sahne sert geldi nedense bana. guzel diziydi.
devamını gör...
42.
2019'da kiev'e gitmiştik. shevchenko parkı'nda dizinin son bölümündeki amcalar gibi açık alanda tutkuyla satranç oynayan neşeli amcalar vardı. kimse birbirine küfür etmiyor(yani sanırım), kimse boş muhabbet yapmıyor. oturup bir süre seyirci olduk. kendi zamanlayıcılarını getirenler de vardı. satranç taşları masada dizili oynamak isteyenleri bekliyor. kimse aşırmıyor. kimse bozup dağıtmıyor.
ayrıca 'ajurne etme' kavramını eşimle scrabble oynarken kullanıyoruz artık.
ayrıca 'ajurne etme' kavramını eşimle scrabble oynarken kullanıyoruz artık.
devamını gör...
43.
satranç sevgimin alevlenmesi ile birlikte listeme aldığım ve çok hızlı bir şekilde biten dizi.
yetişme yurdunda büyüyen çocukların hem çok başarılı olabileceği aynı zamanda ister istemez psikolojik sorunlarının olduğunu gösterme konusunda başarılı olduğunu düşünüyorum.
ana karakterin saf güzelliği dizi esnasında izleyenlerin daha ilgili olmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
ruslar neden başarılı biliyor musun? çünkü onlar böyle turnuvalarda birbirine destek oluyor, biz amerikanlar gibi bize yardım etmek isteyenlerden uzaklaşmıyorlar
izlerken bu cümleye çok katılmıştım,malesef bireysellik yüzünden böyle fırsatlar kaçıyor.
bazı bölümlerde uzatmalar, sardırma gereksiniminde bulundum ancak bu sürükleyici değil anlamında değil, sadece bazı sahneler gereğinden biraz fazla uzun olduğunu düşünüyorum.
sonunun başlangıçtan tahmin edileceği aşikar yalnız sovyet tavırları güzel bir şekilde işlenmiş.
kaliteli bir dizi, keyifli seyirler.
yetişme yurdunda büyüyen çocukların hem çok başarılı olabileceği aynı zamanda ister istemez psikolojik sorunlarının olduğunu gösterme konusunda başarılı olduğunu düşünüyorum.
ana karakterin saf güzelliği dizi esnasında izleyenlerin daha ilgili olmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
ruslar neden başarılı biliyor musun? çünkü onlar böyle turnuvalarda birbirine destek oluyor, biz amerikanlar gibi bize yardım etmek isteyenlerden uzaklaşmıyorlar
bazı bölümlerde uzatmalar, sardırma gereksiniminde bulundum ancak bu sürükleyici değil anlamında değil, sadece bazı sahneler gereğinden biraz fazla uzun olduğunu düşünüyorum.
sonunun başlangıçtan tahmin edileceği aşikar yalnız sovyet tavırları güzel bir şekilde işlenmiş.
kaliteli bir dizi, keyifli seyirler.
devamını gör...
44.
satranca dair hiçbir bilgim olmamasına rağmen aşırı beğendiğim, sürükleyici dizi. dizide aklıma çoğunlukla zweig'ın satranç kitabı geldi. dizinin geçtiği dönem çok güzel verilmiş, kıyafetler çok iyi. sonu tatmin edici değil çünkü her şey belli. izlemesi keyifli bir dizi.
devamını gör...
45.
sonunda ölüm vs olmadığı için şaşırdığım santranç şeysi dizi.
adamlar mini dizi yapmış. santranç şampiyonlarının hayatını anlatıyor.
bizimkiler mini dizi yapıyor tosuncuk kardeşimizi anlatacaklar.
adamlar mini dizi yapmış. santranç şampiyonlarının hayatını anlatıyor.
bizimkiler mini dizi yapıyor tosuncuk kardeşimizi anlatacaklar.
devamını gör...
46.
evet karakterler ve kurgu çok iyi. ona diyecek lafım yok. ancak son bölümde beth harmon rakibini yenerek dünya şampiyonu olduğunda rakibi onu tebrik edip sarılıyor. bir sscbli amerikalıya sarılıyor yani. gerçek hayatta olsa o adamı kızıl meydanda asarlardı. ayrıca son sahnede beth harmon arabadan inip bir sokakta satranç oynamaya başlıyor. bir amerikalı istediği gibi moskova'da dolaşabiliyor yani. dizi kurgu ama biraz gerçek hayata uygun yapabilirlerdi sanki.
devamını gör...
47.
dizi ve filmleri telefondan izlemeye başladığımdan beri boş sahneleri ileri sarıp öyle izliyordum. hele ki bu dizi de 10 dkya kadar düşürmüşümdür ileri sara sara. bu hastalık oldu artık. sıkıcı çok bir aksiyonu olmayan dizi.
devamını gör...
48.
dizi iyi, hoş, güzel zaman geçirtiyor. 8/10 veririm şahsen. şatranç beni çok heycanlandıran bi oyun nedense. fazla deneyimim olmadığı halde seviyorum. hamlelerin isimlerini falan hiç bilmiyorum, hayatta da ezberleyebilcek kadar tutkulu olamam. bu yüzden başrolün tüm açılışları öğrenmesi, yazanların hikayelerini araştırması vs. izlerken aşırı keyif aldım diziden. fakat acıtan bir gerçek olarak:
konu kısır. nasıl ilerleyecek ikinci sezon? dört gözle beklemekteyim. *
konu kısır. nasıl ilerleyecek ikinci sezon? dört gözle beklemekteyim. *
devamını gör...
49.
sayesinde satranca başladığım müthiş dizi. ki bu dizi sayesinde tüm dünyada son aylarda satranca yoğun bir ilgi var. chess.com veya lichess.org gibi satranç oyun siteleri üye sayısı bakımından rekorlar kırıyor. yine dünyada satranç takımı satışları fırlamış. geçen haftalarda bim de indirimli bir şekilde satranç takımı sattı. helal olsun queen's gambit'e.
devamını gör...
50.
başladığı gibi biten çok akıcı bir mini dizi. beth'in yaşadığı ikilemler, düşüşler ve en sonunda her şeye rağmen kendini toparlamasını soluksuz ve bir yakınım başına geliyormuşçasına izledim. aralıksız izlerseniz etkisinin daha büyük olacağını düşünüyorum.
tek pişmanlığım, townes.
tek pişmanlığım, townes.
devamını gör...
51.
bazılarımızın peaky blinders'tan tanıdığı anya taylor-joy'un canlandırdığı karakter.
giyimi, saçı ve tavrı ile beni oldukça etkilemiştir. ayrıca online satranç sitelerine * bir çok yeni kullanıcı kazandırmıştır.
giyimi, saçı ve tavrı ile beni oldukça etkilemiştir. ayrıca online satranç sitelerine * bir çok yeni kullanıcı kazandırmıştır.
devamını gör...
52.
izlediğim en iyi mini dizi diyebilirim. çekildiği dönemi de gayet iyi yansıtmış. ana fikir insanın en büyük düşmanının kendisi olması, beth'in iç dünyasının ayrıntılı yansıtılmasından anlayabiliyoruz. boş bir gününüzde başlayıp bitirin.
devamını gör...
53.
böyle mal bi dizi görmedim hayatımda.
ana karakterin hiçbir derinliği yok. yetiştirme yurdunda büyümüş olması dışında bir özelliği olmayan karakter. öne çıkan bir özelliği yok. ilgi çekici bir kişi değil. satrançta çok iyi de eee napak bu ilginç kılmıyor hikayeyi. dizinin başlarında bir hap muhabbeti başlıyor sanıyoruz bir şey çıkacak buradan. yok. kız şeker'i atıp atıp nirvanaya ulaşıyor. sonra önüne geleni hacamat ediyor. satranç maçları izliyoruz dakikalarca. satranca ilgisi olmayan ben için ağır sıkıcı sahneler. ileri sara sara bi hal oldum. son iki bölüme geldim bitirmeye hevesim bile kalmadı tozlu raflara kaldırdım.
ana karakterin hiçbir derinliği yok. yetiştirme yurdunda büyümüş olması dışında bir özelliği olmayan karakter. öne çıkan bir özelliği yok. ilgi çekici bir kişi değil. satrançta çok iyi de eee napak bu ilginç kılmıyor hikayeyi. dizinin başlarında bir hap muhabbeti başlıyor sanıyoruz bir şey çıkacak buradan. yok. kız şeker'i atıp atıp nirvanaya ulaşıyor. sonra önüne geleni hacamat ediyor. satranç maçları izliyoruz dakikalarca. satranca ilgisi olmayan ben için ağır sıkıcı sahneler. ileri sara sara bi hal oldum. son iki bölüme geldim bitirmeye hevesim bile kalmadı tozlu raflara kaldırdım.
devamını gör...
54.
birlikte olduğu erkeklerin bir araya gelip şampiyonluğuna dilekte bulunmaları epey saçma ve komik bir sahneydi. özgürlüğü yanlış anlamak diyorum ben buna, onun dışında hoş bir diziydi.
devamını gör...
55.
güzel bir diziydi, beth’in bu kadar özgür olması veya erkeklerin onu desteklemesini garipseyenler olmuş, haklısınız ama arada bir de cinsiyetçiliği konu almayan veya zeki bir karakterden bahsederken zeki kadın değil de zeki insan olarak bahseden yapımların da olması hoşuma gitmiyor değil...
devamını gör...
56.
satranç üzerine kurulu bir dönem hikayesi. satrancı duyunca “sıkıcı” kelimesini de duyuyor gibiyim. ama sakın! bu bir hata olurdu.
zekasını, küçük yaşta gitmek zorunda kaldığı yetimhanenin hademesinden öğrendiği satranca yönlendiren beth’in hikayesi herkesi büyüleyecek, bundan eminim. başka bir şeye de yönlendirebilirdi zekasını belki, genlerinden gelen sayısal zekası pek çok şeyde iyi olmasını sağlardı büyük ihtimalle, ama şans, belki de kader sayesinde satrançla tanıştı.
dizide tutku, azim, hırs ön plana çıkıyor. bunlar olmadan zafer kazanmak zordur, fakat ben bunların başarı için yeterli olmadığına inananlardanım. bunlar insanı başarıya taşıyan etmenler sadece. yüzdeye vurursak %50 diyebilirim.
bir insanı başarıya asıl ulaştıran şey sevgidir. sevilmek, değer görmek...
sana inanan ve başarmanı senin kadar isteyen birilerinin olmasıdır.
hollywood klişesi gibi görünebilir, ama görüntü bazen yanıltıcı olabilir.
beth, kazanmak için her şeye sahipti, sadece bunu henüz bilmiyordu. ilaçlara ve alkole olan takıntısı yalnızlığını bastırabilmek içindi çoğu zaman, o başarıyı bu şekilde elde ettiğini sansa bile.
sahip olduğu, sonradan kazanılmış ailesinin ona olan inancıdır onu başarılı yapan.
bu hikayeye gestalt kuramıyla bakınca, dünya’daki bütün cinsiyetçiliğe rağmen, satrançta şampiyonluğa giden, başarılı bir kadının hikayesi gibi duruyor, fakat ben bu hikayede, kimsesiz bir kızın asıl arzu ettiği şeye, yani bir aileye sahip oluşuna tanıklık ettiğimi düşünüyorum.
hiçlikten gelen çoğu hikaye gibi...
oysaki hiçlikten hiçbir şey olmaz. hiç sandığımız, aslında hep içimizde taşıdığımız tutkuların ateşlenmesiyle, varlığa doğru yol alan kişiliğimizdir.
(bkz: netflix)
zekasını, küçük yaşta gitmek zorunda kaldığı yetimhanenin hademesinden öğrendiği satranca yönlendiren beth’in hikayesi herkesi büyüleyecek, bundan eminim. başka bir şeye de yönlendirebilirdi zekasını belki, genlerinden gelen sayısal zekası pek çok şeyde iyi olmasını sağlardı büyük ihtimalle, ama şans, belki de kader sayesinde satrançla tanıştı.
dizide tutku, azim, hırs ön plana çıkıyor. bunlar olmadan zafer kazanmak zordur, fakat ben bunların başarı için yeterli olmadığına inananlardanım. bunlar insanı başarıya taşıyan etmenler sadece. yüzdeye vurursak %50 diyebilirim.
bir insanı başarıya asıl ulaştıran şey sevgidir. sevilmek, değer görmek...
sana inanan ve başarmanı senin kadar isteyen birilerinin olmasıdır.
hollywood klişesi gibi görünebilir, ama görüntü bazen yanıltıcı olabilir.
beth, kazanmak için her şeye sahipti, sadece bunu henüz bilmiyordu. ilaçlara ve alkole olan takıntısı yalnızlığını bastırabilmek içindi çoğu zaman, o başarıyı bu şekilde elde ettiğini sansa bile.
sahip olduğu, sonradan kazanılmış ailesinin ona olan inancıdır onu başarılı yapan.
bu hikayeye gestalt kuramıyla bakınca, dünya’daki bütün cinsiyetçiliğe rağmen, satrançta şampiyonluğa giden, başarılı bir kadının hikayesi gibi duruyor, fakat ben bu hikayede, kimsesiz bir kızın asıl arzu ettiği şeye, yani bir aileye sahip oluşuna tanıklık ettiğimi düşünüyorum.
hiçlikten gelen çoğu hikaye gibi...
oysaki hiçlikten hiçbir şey olmaz. hiç sandığımız, aslında hep içimizde taşıdığımız tutkuların ateşlenmesiyle, varlığa doğru yol alan kişiliğimizdir.
(bkz: netflix)
devamını gör...
57.
büyük heyecanla başlasam da devamında beni sıkan dizi. kötü diyemem ancak bir yerden sonra insanı fazlasıyla tekrara düşürüyor ve oldukça tahmin edilebilir bir hal alıyor. hele ki satranca ilgi duymayanların halini düşünemiyorum. oyunculuklar fena değil. bir dönem dizisi olarak düşünürsek sanat yönetimi harika. bu kadar.
devamını gör...
58.
muazzam bir mini dizi. izledikten sonra kitabını okudum bir de mini dizi hakkında çıkan bir dergiyi de okudum inanılmaz gerçekten çok etkilendiğim bir dizidir kendisi.
devamını gör...
59.
gerçekten sıkılmadığım bir mini dizi. genelde her dizi ve filmde telefonu alıp instagrama girmişliğim olmuştur. bunda öyle bir şey hatırlamıyorum. bir günde biten olayları tadında, güzel ve banel olmayan dizi. bence başlayın o zaten kendiliğinden bitecektir.
bu arada townes <3 ben...
bu arada townes <3 ben...
devamını gör...
60.
izleyenlerin büyük kısmının satranç'a ilgi duymasını sağlayan dizi. dizilerin çoğunlukla zararlı ve kötü şeylere özendirmek gibi kötü bir huyu olduğundan dolayı bu dizinin onlardan farklı olarak satranç gibi güzel bir sporu aşılaması mükemmel olmuş. izlemeyen varsa hemen gidip izlesin.
devamını gör...