1.
yunan müziğinin kiralık katili.
hikayesi çok, hikayesi ince kitap, hikayesi risale.. ama ben aktaramam, şarabın gazabından kork derler, korkarım, çünkü fena kırmızıdır. içinde agnes baltsa olmayan hikayeler de yalandır zaten.
hikayes ve şarkı ile alakalı güzel bir yazı; fehmiye çelik imzalı.
manolis eleftheriou ve “to tréno févgi stis ochtó”nun hikâyesi…
“to treno fevgi stis ochto”nun sözleri, bugün 80’li yaşlarda olan ünlü yunan şair manolis eleftheriou’ya ait. eleftheriou’nun, 1960-61 yılları arasında yanya (giannena)’da askerliğini yaparken yazdığı bu şiir, şairin ilk şiirlerinden…
manolis eleftheriou, yazdığı bu dizeleri ilk olarak dönemin bestecileri vangelis kapetanakis ve kostas kapnisis’e göndermiş, fakat türlü sebeplerden ötürü bu iki besteciyle çalışma şansı bulamamış. daha sonra sözler, her türlü sanatsal etkinliğine siyasal mücadelesini de katan mikis theodorakis’in eline geçmiş ve theodorakis tarafndan bestelenen şarkı, ilk olarak 1970 yılında sanatçının “ta laika” isimli kasetinde, giorgos kapernaros tarafından seslendirilmiş.
aynı dönem, yunanistan’da 1967’de darbeyle başa geçen ve tüm anayasal hakları askıya alan “albaylar cuntası” dönemi yaşanmaktadır ve ülkede kanlı ve katı bir sansür dönemi hâkimdir. her ne kadar sözler bir aşkı hikâye etse de, theodorakis gibi muhalif kimlikli bir sanatçı tarafından bestelenen bu şarkı, cunta rejime yönelik bir karşı duruşu da simgeler hale gelir. şarkıyı 1971 yılında maria dimitriadis ve 1974 yılında manolis mitsias da seslendirmişler ve şarkı daha sonra; milva, maria farantouri, dalida gibi daha pek çok ünlü yorumcu tarafından da yorumlanmış. derken, “to tréno févgi stis ochtó”, yunanistan’da 1974 cunta sonrasında da dillerden düşmeyen bir şarkı haline gelmiş.
şarkının sözlerine gelince…
şarkı, bir gerçek hayat hikâyesine dayanır ve yanya’ya yakın bir şehir olan katerini’deki barba lefteris’in tavernasında geçer. katerini, sahili ve olympos dağına yakınlığıyla bilinen şirin bir yunan kenti. bir özelliği daha var ki, yunanistan’da yaşayan pontusluların adeta merkezi konumunda. 1923’te, karadeniz bölgesinden, özellikle trabzon, ordu, giresun ve samsun’dan gönderilen mübadiller için bir nevi sürgün başkenti olmuş. şarkıyı incelemeye başladığımızda, sözlerinde geçen “tren yolculuğu” bize, acaba doğdukları topraklardan ayrılmak zorunda bırakılan pontuslulara yönelik bir hikâyeyi mi anlatıyor diye düşündürmüştü açıkçası. fakat konuyu araştırdıkça, sözlerin, içinden ayrılık geçen hüzünlü bir aşk hikâyesini anlattığını gördük ki, yine de tarihinde göçmenliğin kederini yaşamış olanların muhayyilesinde, şarkının böyle bir duyguya karşılık gelmesi hikâyeye çok da uzak düşmeyecektir.
barba lefteris de gerçek bir şahsiyettir ve onun tavernası, şehrin ilk tavernasıdır. şair manolis eleftheriou, bu tavernanın adını askerlik yaptığı sırada asker arkadaşlarından duyar ilk kez. sadece tavernanın adını değil, bu tavernanın da tanıklık ettiği hüzünlü bir aşk hikâyesini, yine asker arkadaşlarından dinler, çok etkilenir, oturup bu şiiri yazar: sabah saat 08.00’deki bir trenle katerini’deki barba lefteris’in travernasına gelen sevdalı, orada yıllardır görmediği eski sevgilisiyle karşılaşır ve belki bir daha de göremeyecek olduğu sevgilisine hasretini, yüreği bir bıçağa dönüşürcesine bu dizelerde haykırır:
to tréno févgi stis ochtó
taxídi ya tin kateríni
noémvris mínas de tha míni
na mi thymáse stis ochtó
na mi thymáse stis ochtó
to tréno ya tin kateríni
noémvris mínas de tha míni
se vríka páli xafniká
na pínis oúzo stu leftéri
nihta de tha `rthi s’ ála méri
na `his diká su mystiká
na `his diká su mystiká
kai na thymáse pios ta kséri
nihta de tha `rthi s’ ála méri
to tréno févgi stis ochtó
ma esy monáchos su échis míni
skopyá fylás stin kateríni
mes’ stin omíchli pénde ochtó
mes’ stin omíchli pénde ochtó
mahéri stin kardiá su egíni
skopyá fylás stin kateríni
sekizde kalkıyor tren
yolculuk katerini’ye doğru
kasım ayı geride kalacak
saatin sekizi hatırlanmayacak
saatin sekizi hatırlanmayacak
yolculuk katerini’ye doğru
kasım ayı geride kalacak
seni birdenbire tekrar buldum
lefteris’in mekânında uzo içerken
ötelerde bir yerlerde gece olmayacak
kendi sırlarına sahip çık
ve hatırla o sırları bileni
ve hatırla o sırları bileni
ötelerde bir yerlerde gece olmayacak
sekizde kalkıyor tren
fakat sen, yalnız ve terk edilmiş sen
nöbet tutuyorsun katerini’de
sisler arasında saat beşten sekize kadar
sisler arasında saat beşten sekize kadar
kalbin bıçak olmuş
nöbet tutuyorsun katerini’de.
spotify
hikayesi çok, hikayesi ince kitap, hikayesi risale.. ama ben aktaramam, şarabın gazabından kork derler, korkarım, çünkü fena kırmızıdır. içinde agnes baltsa olmayan hikayeler de yalandır zaten.
hikayes ve şarkı ile alakalı güzel bir yazı; fehmiye çelik imzalı.
manolis eleftheriou ve “to tréno févgi stis ochtó”nun hikâyesi…
“to treno fevgi stis ochto”nun sözleri, bugün 80’li yaşlarda olan ünlü yunan şair manolis eleftheriou’ya ait. eleftheriou’nun, 1960-61 yılları arasında yanya (giannena)’da askerliğini yaparken yazdığı bu şiir, şairin ilk şiirlerinden…
manolis eleftheriou, yazdığı bu dizeleri ilk olarak dönemin bestecileri vangelis kapetanakis ve kostas kapnisis’e göndermiş, fakat türlü sebeplerden ötürü bu iki besteciyle çalışma şansı bulamamış. daha sonra sözler, her türlü sanatsal etkinliğine siyasal mücadelesini de katan mikis theodorakis’in eline geçmiş ve theodorakis tarafndan bestelenen şarkı, ilk olarak 1970 yılında sanatçının “ta laika” isimli kasetinde, giorgos kapernaros tarafından seslendirilmiş.
aynı dönem, yunanistan’da 1967’de darbeyle başa geçen ve tüm anayasal hakları askıya alan “albaylar cuntası” dönemi yaşanmaktadır ve ülkede kanlı ve katı bir sansür dönemi hâkimdir. her ne kadar sözler bir aşkı hikâye etse de, theodorakis gibi muhalif kimlikli bir sanatçı tarafından bestelenen bu şarkı, cunta rejime yönelik bir karşı duruşu da simgeler hale gelir. şarkıyı 1971 yılında maria dimitriadis ve 1974 yılında manolis mitsias da seslendirmişler ve şarkı daha sonra; milva, maria farantouri, dalida gibi daha pek çok ünlü yorumcu tarafından da yorumlanmış. derken, “to tréno févgi stis ochtó”, yunanistan’da 1974 cunta sonrasında da dillerden düşmeyen bir şarkı haline gelmiş.
şarkının sözlerine gelince…
şarkı, bir gerçek hayat hikâyesine dayanır ve yanya’ya yakın bir şehir olan katerini’deki barba lefteris’in tavernasında geçer. katerini, sahili ve olympos dağına yakınlığıyla bilinen şirin bir yunan kenti. bir özelliği daha var ki, yunanistan’da yaşayan pontusluların adeta merkezi konumunda. 1923’te, karadeniz bölgesinden, özellikle trabzon, ordu, giresun ve samsun’dan gönderilen mübadiller için bir nevi sürgün başkenti olmuş. şarkıyı incelemeye başladığımızda, sözlerinde geçen “tren yolculuğu” bize, acaba doğdukları topraklardan ayrılmak zorunda bırakılan pontuslulara yönelik bir hikâyeyi mi anlatıyor diye düşündürmüştü açıkçası. fakat konuyu araştırdıkça, sözlerin, içinden ayrılık geçen hüzünlü bir aşk hikâyesini anlattığını gördük ki, yine de tarihinde göçmenliğin kederini yaşamış olanların muhayyilesinde, şarkının böyle bir duyguya karşılık gelmesi hikâyeye çok da uzak düşmeyecektir.
barba lefteris de gerçek bir şahsiyettir ve onun tavernası, şehrin ilk tavernasıdır. şair manolis eleftheriou, bu tavernanın adını askerlik yaptığı sırada asker arkadaşlarından duyar ilk kez. sadece tavernanın adını değil, bu tavernanın da tanıklık ettiği hüzünlü bir aşk hikâyesini, yine asker arkadaşlarından dinler, çok etkilenir, oturup bu şiiri yazar: sabah saat 08.00’deki bir trenle katerini’deki barba lefteris’in travernasına gelen sevdalı, orada yıllardır görmediği eski sevgilisiyle karşılaşır ve belki bir daha de göremeyecek olduğu sevgilisine hasretini, yüreği bir bıçağa dönüşürcesine bu dizelerde haykırır:
to tréno févgi stis ochtó
taxídi ya tin kateríni
noémvris mínas de tha míni
na mi thymáse stis ochtó
na mi thymáse stis ochtó
to tréno ya tin kateríni
noémvris mínas de tha míni
se vríka páli xafniká
na pínis oúzo stu leftéri
nihta de tha `rthi s’ ála méri
na `his diká su mystiká
na `his diká su mystiká
kai na thymáse pios ta kséri
nihta de tha `rthi s’ ála méri
to tréno févgi stis ochtó
ma esy monáchos su échis míni
skopyá fylás stin kateríni
mes’ stin omíchli pénde ochtó
mes’ stin omíchli pénde ochtó
mahéri stin kardiá su egíni
skopyá fylás stin kateríni
sekizde kalkıyor tren
yolculuk katerini’ye doğru
kasım ayı geride kalacak
saatin sekizi hatırlanmayacak
saatin sekizi hatırlanmayacak
yolculuk katerini’ye doğru
kasım ayı geride kalacak
seni birdenbire tekrar buldum
lefteris’in mekânında uzo içerken
ötelerde bir yerlerde gece olmayacak
kendi sırlarına sahip çık
ve hatırla o sırları bileni
ve hatırla o sırları bileni
ötelerde bir yerlerde gece olmayacak
sekizde kalkıyor tren
fakat sen, yalnız ve terk edilmiş sen
nöbet tutuyorsun katerini’de
sisler arasında saat beşten sekize kadar
sisler arasında saat beşten sekize kadar
kalbin bıçak olmuş
nöbet tutuyorsun katerini’de.
spotify
devamını gör...