41.
beta lena'ya cevap vermek istiyorum: ortaokuldan beri neredeyse her gün bir film izlerim. bu sene de izlediğim film sayısı 400'ü devirdi çok şükür. mesleğimle alâkalandırınca (dil) çok da güzel şeyler gördüm, izledim. farklı diller öğrendiğim için bir sürü farklı sinema kültürü tattım. çok güzel şeyler de izledim berbat şeyler de. artık filmlerden pek zevk alamıyorum çünkü sonunu tahmin edebiliyorum. uzun zamandır da zevk almak için izlemiyorum, bir beklentiye girmeden izliyorum böylece izlediğim şeyler mutluluk verebiliyor anca öyle. ben de türkiye'de olan tüm dizi&film platformlarına üyeyim, sömürmüş durumdayım. genel olarak sanat filmleri severim. bir de psikolojik filmler. onların farklı bakış açıları olduğunu düşünüyorum. farklı yönlerden tutup tartışabilirsin. dediğin gibi; roman gibilerdir. çok enfes filmler de izledim. ama gerek oscar gibi ödül sistemleri olsun gerek imdb olsun belli bir algısı olan düzenlemeler oldukları için bunlara bakarak karar vermiyorum. genel olarak insanlarla en iyi film nedir şeklinde konuşmalara girmeyi bırakalı bile çok oldu çünkü bana netflix ve imdb 250 dağarcığında cevap verecek bir adama ben ne anlatabilirim ki?
sinema tutkumdur vesselam. ama artık tartışmaları ciddiye almadığım için eşkıya diyip geçiyorum. şener şen'in kendisini pek severim. evde de eşkıya'daki keje'yi taklit eder e..şşş..k..ıyya... der güler geçerim. eşkıya esprisi odur yani. yoksa tutup yönetmeni, sinematografisi, oyuncuları, oyunculukları, senaryosu, kullanılan ekipmanı bile eleştirebilirim. zirâ eleştirim yine bir işe yaramayacağı gibi sadece zaman ve enerji sarfı olacaktır. kısacası ben izler ve eleştiririm ama tartışmayı çok önce bıraktım. onun için ciddiyetsiz cevaplar verip geçerim genelde. anlamadığımdan değil.
sinemaya âşığım, ama meslek olarak adım atmak istemiyorum. eleştirilerim kendi kendimedir.
sinema tutkumdur vesselam. ama artık tartışmaları ciddiye almadığım için eşkıya diyip geçiyorum. şener şen'in kendisini pek severim. evde de eşkıya'daki keje'yi taklit eder e..şşş..k..ıyya... der güler geçerim. eşkıya esprisi odur yani. yoksa tutup yönetmeni, sinematografisi, oyuncuları, oyunculukları, senaryosu, kullanılan ekipmanı bile eleştirebilirim. zirâ eleştirim yine bir işe yaramayacağı gibi sadece zaman ve enerji sarfı olacaktır. kısacası ben izler ve eleştiririm ama tartışmayı çok önce bıraktım. onun için ciddiyetsiz cevaplar verip geçerim genelde. anlamadığımdan değil.
sinemaya âşığım, ama meslek olarak adım atmak istemiyorum. eleştirilerim kendi kendimedir.
devamını gör...
42.
birazdan anlatacağım filmin değeri gerçekten bilinmiyor. film dış görünüşünden ötürü kendini topluma adapte etmekte zorlanan dışarıdan korkunç ama içinde aslında çok yumuşak huylu birisi olan karakterimizin hikayesini anlatıyor. karakterin zaman içerisinde önüne problemler çıkmasını ve problemleri karakterinden ödün vermeden teker teker çözmesini izliyoruz, ayrıca birden fazla filmi olan bu seride bir önceki filme ince göndermeler ve felsefik iğnelemeler var. tam anlamıyla bir başyapıt.
filmin adı recep ivedik 2
filmin adı recep ivedik 2
devamını gör...
43.
tüm zamanların en iyi filmine girer mi bilmem ama az önce izlediğim koro adlı yapım da bu listede yer almalı bence
devamını gör...
44.
la haine
usual suspects
whiplash
old boy
ı stand alone
usual suspects
whiplash
old boy
ı stand alone
devamını gör...
45.
v for vendetta
devamını gör...
46.
bu başlığa hangi filmi yazsam diğerine haksızlık olur ama benim bu aralar favorim, kadın kokusu.
devamını gör...
47.
devamını gör...
48.
devamını gör...
49.
(bkz: snowden)(bkz: persepolis)(bkz: the giver)(bkz: die welle)(bkz: le tout nouveau testament)(bkz: waking life)(bkz: 99 francs)(bkz: the stanford prison experiment)
devamını gör...
50.
butun dunya aşkkkkk olsun! ;)
(bkz: before sunrise)
(bkz: before sunset)
(bkz: before midnight)
(bkz: 2 days in paris)
(bkz: before sunrise)
(bkz: before sunset)
(bkz: before midnight)
(bkz: 2 days in paris)
devamını gör...
51.
the godfather.
devamını gör...
52.
predatör.
devamını gör...