141.
para
para
para.
devamını gör...
142.
yaşadığım şehirde umut adında bir evsiz var.
pandeminin gergin iplerinin gevşetildiği bir pazar sabahı tanıştım kendisiyle.

şimdi ne olduğunu hatırlayamadığım düşüncelerin sebep olduğu ağırlık dalgın dalgın yürümeme neden olmuştu. bir ara kafamı kaldırıp caddenin üzerinden akıp giden insanlara dikkat kesildim. yürüdüğüm istikamette onu gördüm. neredeyse içinde kaybolduğu kirli bir mont, asfalt tozunun arkasına gizlenmiş bu yüzden griye dönmüş pijaması, ekolojik pazarlarda organik kisvesi altında satılan üzeri kuş pisliğiyle kaplı yumurtaları andıran beresi ve elinde markası silinmiş bir mağaza poşetiyle duruyordu. ona doğru yaklaşırken içimden " göz göze gelmeyiz umarım " diye geçiriyorken, duymuş gibi gözlerini bana çevirdi. kirli sakalı içinde yüzünün belirsizliğine inat masmavi gözleri "ben buradayım" diyordu.
gülümsedi,
çok tuhaf bir andı benim için.
gün içinde bir yerlere giderken sağımızdan solumuzdan geçen insanları sanki hiç orada değillermişçesine görmezden gelirken, bir yabancının sadece gülümsemesi ile bir anda var olması, kendisini görünür kılması... kayıtsız kalamadım bende tebessüm ettim maskenin altından.
bu tebessüm diyaloğu onu cesaretlendirmişti. iyi ki de öyle olmuştu. bana doğru yaklaşıp " özür dilerim abi, bir tost ısmarlayabilir misin ? " diye olabildiğince utangaç ve kibar bir edayla sordu.
para istememişti, öğrenilmiş çaresizlik miydi bu bilemiyorum. para istese ve sahip olsa bile alışveriş için gireceği markette çalışanların ya da müşterilerin kendisine güvensiz gözlerle bakacağını ve kovulacağını düşünen bir naiflik vardı sanki.
eğer kabul ederse birlikte kahvaltı yapmayı teklif ettim kendisine ve fakirhaneme doğru yola koyulduk beraber.

ocağın üzerinde emektar çaydanlık bu misafirimiz için maharetini ateşte pişerek sergilerken adını sorarak başladım sohbete...

gerisi umutun hikayesi.

""umut benim adım, babamı ilkokula giderken bir trafik kazasında kaybettim. annem babam öldükten bir kaç ay sonra başka bir adamla evlendi. adamın benden yaşça büyük 2 çocuğu vardı. aslında kötü bir adam sayılmazdı ( şiddet göstermemiş hiç kendisine o yüzden kötü demiyor sanırım) ama diğer çocuklarına sunduğu fırsatları bana hiç sunmuyordu. annem ihtiyaçlarımı bildiği halde sesini çıkarmıyordu. sık sık okulu bırakıp bana iş bulup çalışmam gerektiğini, zaten okulda başarısız olduğumu hem okusam bile bir iş tutamayacağımı, memleketin üniversite mezunu işsiz kaynadığını, paramızın olmadığını ve her gün daha da fakirleştiğimizi, şimdiden bir meslek sahibi olursam hayata bir ihtimal tutunabileceğimi onun bile bu krizlerde zor olduğunu, kendisinin bana hiçbir şey veremeyeceğini, okul masraflarını karşılayamayacağını, iş kurmak istesem arka çıkamayacağını, bir derdim olduğunda kendisine güvenmemem gerektiğini söyleyip duruyordu. bir sabah bana x şehirde bir arkadaşının olduğunu, çaycı olduğunu ve yanında bana iş vereceğini söyledi. otogara getirdi elime üzerinde adres bulunan bir kağıt verdi, otobüse bindirip yolcu etti. varınca şehre inip adresi sordum, ne böyle bir semt vardı ne de böyle bir cadde sokak. geri dönmek istedim ama kimse yardımcı olmadı. herkes benden korkuyordu sanki. oysa korkan tek kişi vardı o kalabalıkta. yalnızca bendim o kişi. otogarda kaldım bir süre. istenmediğimi anlamıştım. o gün bugündür burdayım işte. bu kadar abi hikayem. ""

gerçek miydi bu anlattıkları?
bilemiyorum.
ama kimsenin itiraz edemeyeceği 3 gerçek vardı umutun anlattığı hayat hikayesinde.
okuyanın bile asgari ücretle yoksulluk çektiği,
aile baskısının olduğu,
mesleğin olsa bile bu tırt ekonomiye güvenip bir gelecek hayali kurmanın riskleri gibi...
devamını gör...
143.
1-eğitimdeki sorumsuzluk ve düzensizlik
2-toplum/aile baskısı
3-gelecek kaygısı sınav stresi.
devamını gör...
144.
ziya and recep .
devamını gör...
145.
hobisizlik
gezisizlik
ve bunların da sebebi olan parasızlık.
devamını gör...
146.
ekonomi
eğitim sistemi
çevre baskısı
devamını gör...
147.
1- sosyal medya
2- zamanını iyi değerlendirememe
3- hedefsizlik/kararsızlık
devamını gör...
148.
akp, eğitim sistemi, ekonomi.
akp hariç diğer ikisi de akp'nin elinde.
devamını gör...
149.
siyasi partiler
ailede baskıcılık, işleyiş ve ekonomi
yanlış eğitim
devamını gör...
150.
ziya selçuk
sosyal medya
aile evi
devamını gör...
151.
tembellik, odaklanamamak ve korku.

bunlar değiştirilebilen, bir genç olarak benim de değiştirdiğim şeyler. başlık altındaki çoğu şey elimizden bir şey gelmeyen, henüz gücümüzün yetmediği şeyler. vakit gelecek, onları da değiştireceğiz merak etmeyiniz.
devamını gör...
152.
siyaset, siyasal islam, parasızlık.
devamını gör...
153.
sigara, uyuşturucu, eğitim sistemi.
devamını gör...
154.
- ahlak adı altında din ve eskiden beri gelen davranışların dayatılması
- her şeyi bildiğini zanneden üstün zekaya sahip insanlar
- kişinin bazı sebeplerden dolayı topluma kendini kabul ettirememesi
devamını gör...
155.
popüler kültürün köpeği olmak
ahlak ve din adı altında yüklenen toplumsal dayatmalar
patates,soğan rasim talyip erpapağan
devamını gör...
156.
ekonomi
eğitim
turkiye
devamını gör...
157.
adalet
kalkınma
parti
devamını gör...
158.
tembel olması.

hoşnutsuzluk.

zora gelememe.
devamını gör...
159.
siyaset
siyaset
siyaset.
devamını gör...
160.
eğitimciler
siyasetciler
ekonomiciler
bitirdiniz bizi artık millet kacak yollarla
maltaya filan gitmeye çalışıyor
sizin eseriniz bu nesil
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türk gencinin ömrünü mahveden üç şey" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim