türk kızlarına bir öğüt bırak

ey türk kızı!
birinci vazifen çamaşır ve bulaşık yıkamaktır. en kıymetli hazinen kocandır. seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek kayınvaliden olacaktır. kılıbık sandığın kocan ileride başka kadınlara göz dikebilir. bu yüzden vazifen kocanı adam etmektir. bunun için muhtaç olduğun oklava buzdolabının üzerinde mevcuttur.

günaydın, kış tükendi arttı güneşin harı,
ne mutlu karşılarız yakında ilkbaharı,
gönlünüz bu mevsimde aklınızı yenecek,
başlarınız dönecek...
kızlar! gelin size vereyim bahar öğüdü,
çocuk sayılmazsınız... çoklarınız büyüdü,
siz hayat bahçesinde benzersiniz filize,
bastınız onsekize...
bilirsiniz kemirir filizleri tırtıllar;
ömrünüzde gelmiştir bu tehlikeli yıllar.
aç gözlü böceklere hemen savaş açınız,
çapkınlardan kaçınız...
sizin açacağınız en lüzumlu savaştır;
bugün taşıdığınız en dumanlı bir baştır;
biliniz, bu çağlarda esen bahar yelleri,
soldurur güzelleri...
birinci öğüdüm bu inanmayınız bize.
bizde tırtıllar gibi salarız her filize,
toy bir kız görür görmez hemen kurarız pusu.
budur sözün doğrusu...
bizde yalan gırladır, aktörüz, rol yaparız.
esiriniz oluruz, hatta size taparız.
tesir bıraksın diye göz koyduğumuz kızda.
dil döker ağlarız da...
yaşlı zengin olanıdır bizim en tehlikelimiz.
büküldükce belimiz, açık olur elimiz.
kaçmaz darı serpince güvercinler uzağa.
düşersiniz tuzağa...
ihtiyar kurnazdır, korkup kaçmasın diye,
hemen size saldırmaz, verir bir çok hediye.
der, sen benim kızımsın, bir evlat gibi tutar.
sonra, bir anda yutar...
bu çapkınlar genç olsa, evlenme ümidi var,
yaşlılarda çekilir bu ümide duvar.
ihtiyar aşıkların ama evlidir çoğu.
vardır çoluk çocuğu...
bu mendebur açıkgöz, bir gün fertiği çeker.
kadınlığın yükünden, omuzlarınız çöker.
elinizde kalmıştır bir kaç armağan yalnız,
nerde o eski genç kız? ...
kızlar, kadrini bilin bu ilk ve son fırsatın
bu fırsat alınamaz milyona bile satın.
sizin ilkbaharınız bilirmisiniz nedir?
sanki bir definedir...
bu mevsimde çıkarlar define aramaya.
onları bırakın bu macerada yaya.
kimse parmağınızın tutmasın ucunu.
yalasın avucunu...
kimi gençler vardır ki, '' avcı'' derler onlara,
bu şık delikanlılar girerler salonlara,
kandırıp almak için zengin ve saf kızı.
olurlar çam sakızı...
gönlünüzü kaparlar, bir gün kıyarlar nikah.
onlar çok hokkabazdır, size giydirir külah.
düşünürler, parayı yiyip kaçmak marifet.
ne sihirdir ne keramet...
ihtiyatlı olunuz, düşünerek yarını.
bize yüz vermeyiniz, isteriz astarını.
sizler yavru kuşsunuz, aldanmayınız kimseye.
basarsınız ökseye...
kızlar, mayıs gelince kavurur ortalığı,
sevgi arzusu. yani ilkbahar hastalığı.
bin züppeye bedeldir sizin bir tel saçınız.
gözünüzü açınız...

kendiniz gibi gerçek olun

bilgisiz, kültürsüz, ahlaksız krolardan uzak durun da soyları tükensin artık.

kışın kimononun altına içlik giyin. üşütmeyin.

ben japon kızlarına öğüt bırakmak istedim.

ilber hocamın öğüdünü iliştireyim hemen
"dünyayı görmeden hiçbir şey ifade edemezsiniz. mektebi bitirir bitirmez evlenip de mobilyacı dükkanı gezeceğinize, dünyayı gezin derim..."

sevgiyi dışarda aramayın, önce kendinizi sevin ki karşılıklı güzel şeyler yaşayın insanlarla.

neden? türk kızlarının kendi aklı var çok şükür ve neyin ne olduğunu görüyorlar.

okumamış kesimden bir grup var bir tek, öğüt verilmesi gereken. hani şöyle okulu yarım bırakıp bir adama kaçan... onlar da interneti sözlükleri okuyup öğüt almak için değil tiktok'tan birileriyle tanışıp kaçmak için kullanıyorlar.

yine herkes meriçlik peşinde melek olmuş sjsjsj.

ben ne öğütü vericem lan banane.

serserileri sevmeyin.

(bkz: mugen (yazar)) 'ne öğüt bırakmak istiyorum.içimden geldi mügeciğim.

devamlı gülmemelisin !
dikkat et!

sizi belirsizlikte bırakan herkesten uzak durun.

lütfen peşimi bırakın..

kendinizi hiçbir erkeğin vicdanına bırakmayın.