türkiye’de insanların sinirli olmasının nedenleri

açız olm.

ortam çok gergin çok. evin içi gergin, sokak gergin, ilişkiler gergin, iş yeri gergin, okul gergin; herkes gergin.

tek gerçek neden: sevişememeleri.

neden bu kadar cinselliğe bağlanmış anlamıyorum. bunu söylemekten çekinmiyorum. 2 senedir kendi tercihim nedeniyle cinsel hayatım sıfır. yaşam koşulları nedeniyle bu hale geldik. kafa dolu olunca insanın seks yapası bile gelmiyor biliyorsunuz.

geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı ve bunun benzeri bir çok sebep sayılabilir.

geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı, yaşam şartları ve birrrr çok neden sığdırabiliriz

yüksek egolu olmak ,
kural tanımazlık,
sabırlı, saygılı ve anlayışlı olmayı bilmemek,
acelecilik,
ve bencillikten ötürü.

ayrıca gerginlik ve sinirlilik gibi olumsuz duyguların da aksinde olduğu gibi bulaşıcı olduğunu düşünüyorum.

hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama bazı insanlar, kibar konuşmaları, ricaları duymuyor, ailede höt zöt, gel, git, yap, et vb. denilerek büyütülen insanlara bir şeyler yaptırmak için sizin de sinirli olmanız gerekiyor çünkü belli bir ses düzeyinin altını duymuyorlar.. bazı ortamlarda dikkate alınmanız için sinirli olmanız gerekiyor. aileden başlayıp tüm topluma sirayet eden bir sinirlilik hali var çünkü bence sorun çözme yetimizi gelişmemiş. samimi olmaktan o kadar korkuyoruz ki hep mış gibi yaşıyoruz.. bir şeyden hoşlanmıyorsak açıkça söylemek yerine pasif agresif davranışlar, laf sokmalar, sinirli hallere bürünüyoruz, halbuki samimi bir şekilde "bu yaptığından hoşlanmıyorum" desek sorun morun kalmayacak ama yok. ya içimize atıp atıp bir anda patlıyoruz ya da çeşitli imalarda bulunuyoruz.. yormayın kardeşim, net olun, samimi olun.. inanın sinir minir kalmıyor, her şey öyle daha iyi oluyor...

türkler sıcak kanlı millettir, genetik olarak aniden öfkelenme sabırsız ve ayarsız davranma kültürü vardır. oryantalist toplumlar genelde ortak davranış içerisinde olurlar, avrupalılar ise tam tersidir. sakin ve soğuk kanlı düşünür ve hareket ederler. genler ve iklimler en belirleyici temel nedenlerdir.

ekonomik kaygılar.

hayal kurmamıza bile izin vermiyorlar çünkü. iş stresli, okul stresli. insanlar stresli, ev stresli, ilişkiler stresli. kaçacak bir yerimiz yok. kaygı ve endişe içinde yuvarlanıyoruz.

sürekli mücadele içinde olmak. hayatı survival modunda yaşıyoruz haliyle hep bir ofansif hep bir agresyon.

çok fazla şımarık olmaları ülkede hiç bir şey için ceza olmaması, aynı adam avrupa da nefes almadan önce izin istiyor. kendi arkadaşımı abd kovdu, kurallara uymadığı için.

ev-iş-alışveriş merkezi üçgeni. para kazan evi geçindir hafta sonunda yahu o kadar çalışıyoruz birazda gezelim eğlenelim diyerek tüm parayı avmlere boca yapmak. adım başı para ödüyoruz her şey para olmuş, atm ve bankalar hastanelerden daha kalabalık. kardeşim biz sinirli olmayalım da ne yapalım, bazen çok mutlu uyanıyorum para harcamadıgım zamanlar, nadir oluyor tabi, bugün de mutluyum hiç para harcamadım allah allah hayrolsun

uzun uzun yazmaya gerek yok. yok şuymuş, yok buymuş diye uzatmaya lüzum yok.
tek sebep var o da; kimsenin istediklerinin olmaması.
ve bu oranın en yüksek olduğu ülke olmamız.

migren yapıyor olabilir.

her günü cahiliye dönemi simülasyonu içindeymiş gibi yaşadığımızdan olsa gerek.

türkiye' de olmaları... sevişememeleri. ucuz iş gücü. amerika ' da bir garsonun yevmiyesini biz ayda kazanıyoruz...

kaygı düzeyinin bu kadar yüksek olması olabilir mi?

cevabı burada gizli.