türkiye’de insanların sinirli olmasının nedenleri

birincisi paradır, ekonomidir. parası olmayan adam ekstra sinirli olur bizim burada. ikincisi çizdiği profilin takdir edilmemesi. benim sözüm geçer ayakları falan.

ekonomik sıkıntı insanlar para gider diye hava almaya dışarıya çıkamıyor kahveye gidemiyor.

kaygı ile yatıp kaygı ile kalkıyoruz. gayet normal aslında.

sadece türkiye de değil tüm dünyada insanların sinirli olmasının nedeni kendi çaplarında farkında olmadan "tanrıyı oynama" eğilimidir. işleri oluşları olduğu gibi kabul etmeyip beğenmeyen sıfır virgül birlik ayquya sahip insan kişisi olur olmaz şeye sinirlenir ve zaman içinde mucizelerle dolu aleme sitemle bakma durumuna bile gelebilir. al meselâ iki gündür böyle türden insanlarla birlikteyim. panaromik deniz manzarası olan bi evde sinir küpü gibi dolaşıp duruyorlar. 23 yaşında olanları da ergen tripleriyle habire surat asmakta. memnuniyetsiz... ay insan denen şey az huzur vermeli be.

bu yüzyılda hala aşiret yapısını sürdüren ekip ile kadınlarımizin fotosunu çeken mülteci ekibi.

aile evinde yaşıyor olmak ...

parasızlık ve sekssizlik.

kendilerine asgari ücreti reva görenler milyon dolarlık çanta takıyor, ülkeyi götürüyor.

market arabası hıncahınç dolu olan bir vatandaş var mı bu devirde?

hiç sanmıyorum.

temel ihtiyaçlarımız beslenme , barınma , güvende hissetme gibi temel ihtiyaçlar ama biz bu ihtiyaçları karşılayabilir durumda değiliz.

gıda fiyatlarında görülmemiş bir enflasyon var. süt , peynir , kırmızı et gibi temel gıdalar alınamaz bir düzeye ulaştı.

barınma desen ev almayı zaten geçtim, kiralık daire bulmak çok zor. bulduğumuz dairede inanılmaz derecede yüksek kiralar talep ediliyor.

güvende hissediyor muyuz konusunu herkes kendi yaşadığı çevre ile ilgili düşünebilir. güvenlikli yüksek duvarları olan lüks sitede oturan azınlığın dışında toplumun genelinin kendini güvende hissettiğini düşünmüyorum.

yolda kendi halinde yürüyen bir kadına sırf kadın olduğu ve kolayca saldırabileceğini düşünüp kılıçla saldıran insanların olduğu bir toplumda kadınların kendini çok da güvende hissediyor olduğunu sanmıyorum.

ben şahsen şehrin ana caddesinde elinde gündüz vakti kelebek çeviren toplaşmış bir grup yabancı uyrukluyu görünce silah taşımaya başlamak mı gerekiyor yoksa diye düşündüm ama silah taşımak da çözüm değil.

ben karşı kaldırıma geçtim , yolumu değiştirdim muhatap olmadım ama asayiş olayları nedeniyle yaşananları hepimiz biliyoruz.

gündüz vakti kalaşnikoflarla çatışan göçmen grupları varken insan kendini silah taşısa da güvende hissetmez bence.

yolda yürürken üstüne ateş açılmayacağını ve kaza eseri ölmeyeceğini bilmek insanı güvende hissettirir.

coğrafya genetiği.

birçok sebebi olmakla beraber ben geçim derdinin ağır bastığı kanaatindeyim

ne sinirlisi yaw, yanına gelirsem ağzını burnunu dağıtırım ha!

saygısız olması sinir değil o.

içinde karadeniz bölgesini barındırıyor olması.

elde değil, sakin kalamıyorlar.

en önemlisi geçim derdi. insan çocuğunun nasıl doyacağını düşünüyor, eşiyle kira parasını nasıl denkleyeceğini hesaplıyor. insani ihtiyaç olan sanatsal ve sportif faaliyetler zaten yok hadi bunları da geçtik bir çay bahçesinde çaya verecek para bile yok. bu insanlar nasıl mutlu olsun?

neyse elinizden geldiğince papatya çayı için belki iyi gelir sinirlerinize.

susun ulan, ne siniri ? ne siniri ? delirtmeyin adamı !!! kşjkşjkşj

geçim derdi net .

fakirliktir. 1 kg kıymayı napacaksın diye eşine çemkiriyordu adam. 1 kg kıyma alamıyor ama reis için canını verir bu çomar.

1997 asya krizinin benzerini yaşıyoruz. paramız değer kaybediyor alım gücü yerlerde. ülkede yolsuzluklar almış başını gitmiş. siyasi ortam malum. üstelik bu kadar ne idüğü belirsiz bir yığın kaçak ortadoğulu selam verip girmiş ülkeye. insanlar neden gergin olmasın ?

seks yapamıyorlar da ondan. cinselliği baskılarsan bir yerden patlak verir işte.