üst komşuya söylemek istenen şeyler

tam da bu yüzden en üst katta oturuyorum.

ömrümü yedin. ciddi ciddi yedin ama. iki tane çocuk gecenin üçüne kadar hiç yorulmadan nasıl koşabiliyor? sabahın altısında babam işe, kardeşim okula gidiyor. bu insanlar hiç uyumayacak mı?

bu durumda ben allah'a bir şeyler söylüyorum. dua niyetine mi olsa yoksa isyan niyetine mi? dua olsun. hatta beddua olsun. allah'ım karpuz gibi ortadan çatlasın.*

eski evimdeyken üst komşuma, bir insan evladının bir insan evladına sayıp dökebileceği her şeyi söyledim. onların böğürtülerinin yanında evin yalıtımsızlığı da büyük bir sorundu tabi.

neyse tabi çare bulamayınca bu gürültünün haricinde ben de elimdeki limonla limonata yapmaya karar verdim. bunların bir oğlu vardı gitar çalıyordu, odası da tam benim odamın üstündeydi. o gitar çalmaya başladığında ben de şarkı söylemeye başlıyordum, bir süre sonra biz bayağı böyle farklı evlerden takılmaya başladık. yan komşu şikayet edene kadar sanata katkı sağladık. hala adını bile bilmem.

sizin ben a****** k******.

benim komşum yok ki abi.
üst komşum isvicre'de, alt komşum hollanda'da, bir alttaki fransa'da.
bir yan komşum var o da varla yok arası. adamı yolda görsem tanımam.

vakitsizliğiniz darlıyor beni. gamsız bir insan olmama rağmen buraya yazıyorsam var bir sorun. toplum içinde yaşadığını feraset edemeyen insanlara ayar oluyorum. ranzadan atlayan ergen gerisi bir adet oğlunuz, sürekli birbiriyle kavga eden 2 kızınız, esas ayağından asla çıkarmadığın terliklerle hasta ediyorsun hanım abla. hafta sonu kocam evde diye yığdığın bir sürü angarya tadilat işlerine girmiyorum.

kapıyı çalıp: "balkonunuzdan aşağıya bakabilir miyim? yukarıdan bakınca acaba bizim balkon belediyenin çöplüğü gibi mi görünüyor?" demek istiyorum.

ankara'da son üst kat komşuma (ki evinde mini bir marangoz atölyesi kurmuştu), sitedeki diğer daireden de bu nedenle atılmış): evinde bir daha çalıştırırsan, o matkabı alır dibine monte ederim.
pazar günü pencerelerden halı, çarşaf vs silkmeye belediyenin izin verdiğini söyleyen aynı adamın karısına: pazar günü komşunuzun evinin içine işeyebilirsiniz de diyor. siz silkeleyin ben de gelip salonunuzun ortasına işeyeceğim.
ikisi de ondan sonra vazgeçtiler.
aynı dairenin çocuğu 20 saat patır patır koşan ev sahibi bir önceki sakinine: "çocuğunuzu koli bandıyla koltuğa yapıştırın. bir daha koşarsa o evde uykuyu unutun" uykuyu unutunca evi kiraya verip gittiler.

allahın varsa çocuğunu yere vurmazsın. çocuğun elindeki bilyeler fırlıyor ailecek kendinizi yerden yere mi vuruyorsunuz
nolur durun. sabahın köründe ve gece yarısı elektrikli süpürge çalıştırmasını geçtim bile.

hocam ev alma komşu al diyorlar ev istesek alamıyoruz malum fiyatlar pahalı. komşu da satılmıyorki şöyle güzelinden karakterli haysiyetli bulsak. ev alıyoruz deli gibi para harcıyoruz bide üstüne arap suriyeli geliyor komşu. din kardeşimiz tamam da adam sürekli karısına bağırıyor başım şişti valla.

gece gündüz neden önüne birseyleri katip surukluyorsun.asagida beygir yok insan var ey fani :/

kokudan kafan güzel oluyor. çok şanslısın bence.

spor salonu vardı da kapattı üst komşumuz. galiba koşu bandını falan eve koymuş. sabahları tepemde sporunu yapıyor sağ olsun. spora teşvik niyetine, olumlu bakıyorum

iki gözüm eminim sen yoksun *

donlarımın üstüne sigara külü attığınız için size aşure getirmedim. itiraf ediyorum.

gürültü yapma konusunda çok sessiz ve hassas olduğunuz için teşekkür ederim. bazen evde olup olmadığınızdan bile emin olamıyorum. ayrıca bu kadar bencil olmanıza ve hep kendinizi haklı çıkarmanıza hiç gerek yok apartman yöneticiliği böyle bir şey değil.

şu camları biraz sessiz kapatsanız ölmezsiniz.

sen bir zeka özürlüsün. tüm zeka özürlülerden ve sevdiklerinden özür dilerim, biliyorum çoğunuz benim üst komşu kadar saçmalamıyorsunuz.

bu şehir hayatından haberi olmayan kardeşlerim şu şekilde halı yıkıyor: banyonun giderini tıkıyor, banyoyu su bastırıyor, halıyı da kiri çıksın diye içine bırakıyor. nasıl bir kir, ne yiyip içiyorlar bilmiyorum oradan bambaşka bir o. henry öyküsü çıkar.

sağolsunlar geçen sene bu şekilde benim tavanı su içinde bıraktılar. tavanımın tadilatı ve su lekesinden attığım malzemeler derken hayvan gibi para harcadılar. hani fare bile deneyde yanlış tuşa basarsa öğreniyor, bu kardeşlerim bu yaz da aynını yapıyorlarmış başka bir komşunun dediğine göre. kiracım * kapılarına gitmiş inkar etmişler.

ben akademide gelişim psikoloğu falan olsam muhakkak beyinlerini incelerdim.

iyi ki varsın be...

(bkz: katta dubleks) neden mutlu eder