241.
şehirlerarası otobüs yolculuğunda yanımdaki teyzenin omzunda uyuyakalmam rezaleti.
devamını gör...
242.
metroda tutunduğumuz direğe tutunurken ayakta, bağdaş kurup ders çalışırken, deniz üstünde sırtüstü yatarken,vb.
devamını gör...
243.
valla kafamı yaslayabileceğim herhangi bir yerde uyuyabilme yeteneğine sahibim. bu özelliği gün içinde 10 kere uykumun gelmesi ve hiç birinde yatakta uyuyacak posizyonda olmamam sayesinde kazandım.
devamını gör...
244.
maçka parkında; çocuk oyun parkurlarını birleştiren, iki parkur arası çocukların geçişini sağlayan silindir içinde, cenin pozisyonunda uyuduk 2 kişi, yağmurdan ve soğuktan korunmak için.
devamını gör...
245.
taksim meydanında yapikredi atmsinin içinde.
devamını gör...
246.
musalla taşı .
devamını gör...
247.
(bkz: kapı eşiği)
devamını gör...
248.
soğutma odasında.
devamını gör...
249.
bir haddehane fabrikasının inşaatında , yerden 10 metre yüksekte birbirine paralel 1200 mm çapında iki metal borunun arasında.
devamını gör...
250.
dağda.
köye gitmiştik biraz keşif yapalım dedik o yorgunlukla uzandım 1 saate yakın uyumuşum. yanımdakiler de sağ olsunlar uyandırmamışlar
köye gitmiştik biraz keşif yapalım dedik o yorgunlukla uzandım 1 saate yakın uyumuşum. yanımdakiler de sağ olsunlar uyandırmamışlar
devamını gör...
251.
iş yerimde, iş saatinde*, menajer ve patron kurumdayken** uyuduğum kanepe. dayanamamıştım. neyse ki kovulmadım, keheh.
devamını gör...
252.
töder türkiye geneli ayt denemesinde uyuyakalmıştım. matematiğin yarısına daha bakmamıştım. 15 dakika sonra kendim uyandım, kalanları çözdüm. yine sınavdan erken çıktım.
devamını gör...
253.
kazan dairesi. askerlikte burada nöbet tutardım. sıcak sıcak ne güzel uyurdum.
devamını gör...
254.
traktör römorku,
harman zamanı günlerce römorkta yatardık.
köyün kenarındaki hurda at arabası,
gençtim, aşıktım, at arabasına sırt üstü yatar, saman yolunu seyrederek aşkımın adrenali ile resmen uçardım.
denizin içinde,
denizde sırt üstü yatar, kendimi dalgalara teslim eder ve uykuya dalar giderdim.
bir defasında 45 dakika uyumuşluğum vardır.
harman zamanı günlerce römorkta yatardık.
köyün kenarındaki hurda at arabası,
gençtim, aşıktım, at arabasına sırt üstü yatar, saman yolunu seyrederek aşkımın adrenali ile resmen uçardım.
denizin içinde,
denizde sırt üstü yatar, kendimi dalgalara teslim eder ve uykuya dalar giderdim.
bir defasında 45 dakika uyumuşluğum vardır.
devamını gör...
255.
aöf binasının oradaki banklardan birinde uyumuştum. o zamanlar kimse kimseye karışmazdı, s*k****mediler yani.
devamını gör...
256.
araba bagajı. hatta uyuyayım diye içini oldukça konforlu hale getirmişlerdi.*
ek: köy evindeki o büyük l tipi koltukların altını unuttum. gece düşüyorum ve ne hikmetse uyanmıyorum. sabah beni bayağı bir arıyorlar ve en sonunda fare kapanının yanında uyurken buluyorlar.
ek: köy evindeki o büyük l tipi koltukların altını unuttum. gece düşüyorum ve ne hikmetse uyanmıyorum. sabah beni bayağı bir arıyorlar ve en sonunda fare kapanının yanında uyurken buluyorlar.
devamını gör...
257.
gece klübünde zangır zangır müzik her yeri titretiyorken ben boyumun yarısı büyüklüğünde bir belvedere şişesine sarılıp uyumuştum*
normalde saat tiktakını duymamak için pilini söken biriyim ki nasıl bir yorgunluktur hesab edin artık.
normalde saat tiktakını duymamak için pilini söken biriyim ki nasıl bir yorgunluktur hesab edin artık.
devamını gör...
258.
bir ramazan günü arkadaşımın diş kontrolüne onunla birlikte gitmiştim. doktor biraz yoğundu biz de koltuğa çağrımalarını bekliyoruz. cam kenarına konulmuş koltuğun üzerinde otururken arkama yaslanıp gözlerimi biraz kapatmıştım. sıcak yaz günü, dehşet susuzluk, camdan esen ılık rüzgar.. hayatımın en tatlı uykularından biriydi.
devamını gör...
259.
ödemesi fi tarihinde yapılan butik otelde, gece yarısı arabada yatmak zorunda kalmak. gece 00.00 da kapanıyormuş. ecnebilerin düzenine...
devamını gör...
260.
şeker için kan verirken beş parmaktan sırayla alıyorlar ya ikinci parmaktan sonra beklerken uyumuşum. uyandığımda son üç parmağı aynı anda almışlardı.
devamını gör...