41.
otobüste hemde yüzlerce kez, 2018 yılının son aylarında başlayıp 2020'in temmuz ayında son bulan 18 aylık hastane serüvenim boyunca haftanın beş gün refakatçi olarak samatya'ya gidip geldim. işten hastaneye, hastaneden işe devam eden ve hayatımın en zor zamanlarını yaşadığım o dönemde uykusuzluğu, yorgunlukla başa çıkamıyıp bulduğum bütün yerlerde uykuya dalıyordum. en çok otobüste ve bekleme salonlarında uyuyordum.
devamını gör...
42.
düğünler. sandalyelerin birleştirilerek ya da varsa masaların üzerinde uyumak. üzerinize ortamdaki orta yaşlı bir hanımefendinin şalının örtülmesi. çok tuhaf. evde ufacık bir ses/ışık olsa uyuyamazdım küçükken ama düğünde uyumak en büyük zevklerimdendi.
devamını gör...
43.
çalışmayan bir buzdolabının içinde.
17 sene falan oluyor, ne güzel uyumuştum. deliksizzz!
17 sene falan oluyor, ne güzel uyumuştum. deliksizzz!
devamını gör...
44.
metrobüste 1 saat kadar ayakta uyumuştum... iki gün sıfır uyku ve 50 saatten fazla yoğun mesai ile bedenimi yukardan görebilme imkanını elde etmiştim. hatta yorgunluktan kendim dönemedim de abim gelip almıştı.
devamını gör...
45.
pek ilginç değil ama üzücü sonlu.
14 15 yaşlarındayken *bronz olcam!!!" diye güneş kremi falan sürmeyip yattım güneşin altına. tabi sıcak tatlı tatlı vururken uyuyakalmışım. bir tarafının beyaz bir tarafımın kapkara olmasına mı yanayım, kararan tarafımın cayır cayır yanmasına bilemiyorum.
14 15 yaşlarındayken *bronz olcam!!!" diye güneş kremi falan sürmeyip yattım güneşin altına. tabi sıcak tatlı tatlı vururken uyuyakalmışım. bir tarafının beyaz bir tarafımın kapkara olmasına mı yanayım, kararan tarafımın cayır cayır yanmasına bilemiyorum.
devamını gör...
46.
ilginç değil ama plajda uyuyup, güneşin açısının değişmesiyle vücudunun sadece yarısı yanan tek içi geçmiş zavallı ben değilimdir herhalde.
devamını gör...
47.
yozgat terminalinde beni ansızın bırakan firma yüzünden küçük bir mescitte uyumak zorunda kalmıştım.
devamını gör...
48.
uyumak değil de sızmak benimki genellikle.
lisede iken çok içmiştim. eve gidecek takatim kalmamıştı ve sokakta bir dilencinin az ilerisinde sızmıştım. onun altında karton varken benimkinde yoktu.
bir keresinde üniversitede parkta bir bankta sızmıştım.
lisede iken çok içmiştim. eve gidecek takatim kalmamıştı ve sokakta bir dilencinin az ilerisinde sızmıştım. onun altında karton varken benimkinde yoktu.
bir keresinde üniversitede parkta bir bankta sızmıştım.
devamını gör...
49.
uzun bir gece ve soğuktan sonra mevzide uyumuştum, uyandığımda elimi ayağımı hissetmiyordum.
devamını gör...
50.
tontiş babannemin yatağının kenarına kıvrılmak zorunda kaldığım iki hasta ve yakınlarının olduğu hastane odası.
devamını gör...
51.
kaya nın üzerinde güneşin tepeden vurduğu bir saatte uyuyakalmış olmak, hiçbir uykuya değişilmez demiyorumama mecbur kalınca böyle yerlerde de uyuyabilirsiniz. denedik, oldu.
devamını gör...
52.
benim için metrodur. çok yorgun bir günün ardından şans eseri oturmam ile uyumam arasında beş dakika falan geçmiştir en fazla.
devamını gör...
53.
anıtkabir de ki bank abi
boynum ağırmıştı ama çok yorgundum gerçekten
ankaraya gitmişken
anıtkabire gitmemek olmazdı
boynum ağırmıştı ama çok yorgundum gerçekten
ankaraya gitmişken
anıtkabire gitmemek olmazdı
devamını gör...
54.
bazanın içi. çünkü karanlık.
devamını gör...
55.
yan dairede ya da üst katta tamirat yapılıyor. matkap sesi kulağımın dibinde neredeyse. canım da uyumak istiyor. normalde söversin değil mi? dedim ki acaba bu matkap sesiyle uyuyabilir miyim? üşengeçliğimin gözü kör olsun. uyudum iyi mi? gündüz vakti o kadar da uykum olmamasına rağmen. gece uyumayı beceremeyen ben matkap sesiyle uyudum.
t: matkap sesli oda.
t: matkap sesli oda.
devamını gör...
56.
herkes yaşamıştır, geçen sene ünide şu hani sandalyenin yanında katlanıp açılan yazı tahtaları varya defter vs koyduğumuz işte o tahta uyudum ben.
devamını gör...
57.
yeraltı şehri
devamını gör...
58.
küçükken parktaki kaydırakta uyurdum.
devamını gör...
59.
bergamo havalimanı ana girişindeki bir kafenin bir masası.
devamını gör...
60.
otogarda
devamını gör...