uzaktan eğitim

kopyanın zirve yaptığı sistem.

hocam benim kameram bozuk görüntü açmasam olur mu?

bir senedir uzaktan tıp eğitimi alıyorum. üstelik pratik eğitim. güya stajyer doktorum. toplamda 9 hafta gitmem gereken dahiliye stajına 1 hafta gidebildim. böyle bir eğitimle nasıl bir doktorluk bekliyorlar ilerde bizden bilmiyorum.

tek korkum teoriklere uzaktan uygulamalılara yüz yüze demeleri. ben kendimi öğrenci gibi hissedemiyorum artık. ders çalışmayı unuttum. ben ne öğrendim ki çocuklara ne öğreteceğim. yoruldum. bıktım

son derece gereksiz bir sistem. dersi anlayabilen insan yok denecek kadar az.

olmuyor… kendi alanım adına konuşmak gerekirse, bir mühendislik eğitimi bilgisayar başında slayt izleyerek olamaz. her ne olursa olsun fiziksel olarak bir sınıfta bulunmanın öğrenme üzerine etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum.

keşke hep uzaktan eğitim olsa öğretmenlerde yorulmaz en azından.

valla bence bir yerde çok iyi o yer ise üniversitelerde canlarının sıkıntısı ile öğrencinin notunu kıran, üniversite öğrencilerinin sürekli olarak hoca dersten geçirsin diye hocanın egolarını tatmin edip koltuklarını kabartmak zorunda olan öğrenciler için uzaktan eğitim bir nimet

türkiye'de yapılması becerilememiş eğitim biçimi. bence doğru uygulanırsa yüzyüze eğitimden bile verimli olabilir.

ohal ile seferberliği karıştırıp, otellere el koyma mantığını ileri süren cahil kesim, 3-5 yatırımcının güven ortamını da ortadan kaldırarak zarar görmüş ekonominin tamamen belini kırmayı hedefliyor.köyde ineğini bağışlayan teyze varken sende eğitimden feragat edeceksin. sanki üniversitelerde ki eğitim çok matahmış gibi eğitimi övüyorlar şaka sanarsın. self study ile açıklık kapanabilir. tıp fakültesi kapanmadı. akışı bunla doldurup gerekli bilgilerin ulaşmasını engelleyen tipler var. azıcık otur köyünde yazın cima eylersin kardeşim. sabret.

eğitimsizlik yüzünden yaşanan felaketin yaralarını daha fazla eğitimsizlik yaratarak çözen tek hükümet budur.

“eğitime ara verelim, milleti yurtlara yerleştirelim, eğitim olmasa da olur” diyen yöneticilere mi, bunca can kaybına neden olmuş bir felaket varken “üniversite ortamı yaşayamıyoruz yaa” diye zırlayan zibidilere mi sövsem bilemedim. olmaması daha iyi olurdu zira yurtlara gelene kadar konuk evleri oteller apartlar vs kullanılabilirdi.

arkadaşlar bu öyle oturun köyünüzde demekle olmuyor. pandemi yüzünden zaten uygulamalı bölümler 1,5 yılı online geçirdi. bu 3 dönem demek. kendi fakültem adına konuşmak gerekirse bir eczacılık öğrencisi 10 dönemin en az 7 döneminde laboratuvar dersi alır, pandemi yüzünden 3 dönem lab dersi sadece online olarak alındı, buna 1 dönem daha eklenirse 4 dönemin online olması demek bu. bu insanlar fakülteden mezun olduklarında almaları gereken çoğu dersin sadece sınavına girmiş olacaklar. mimarlık, hukuk, diş, tıp, hemşirelik, mühendislik alanlarında da geçerli tüm bunlar. uzun vadeli düşünüldüğü zaman bu bize inanılmaz kötü yansıyacak. tıp fakültelerinin bütün dönemleri devam etmiyor, dişlerin de hepsi devam etmiyor. hiç kimse o insanları koyun sokağa demiyor zaten. üniversite öğrencileri seferber oldu o insanlar için. üniversiteleri apar topar dönemi yetiştirmek için online açmak yerine okulların birkaç ay ertelenip sonrasında yüz yüze açılması çok daha mantıklı bence. depremzede öğrenciler için de devam zorunluluğu olmamalı, o insanlara üniversiteyi dondurma hakkı da tanıyabilirler. sadece bir de üniversitelerle uğraşmayalım diye düşündükleri için online yaptılar zaten pandemiden hazırlıklıyız diye. yoksa çözüm falan değil bu. 7 ay sonunda tekrar okullar açıldığı zaman o kadar insana ev yapabilecekler mi? hayır. e o zaman da online yapsınlar o zaman okulları. var mı böyle bir şey?

ayrıca bize apar topar boşalttırdılar yurtları. akşam 9da mesaj atıldı, sabaha kadar bütün eşyalarınızla birlikte yurdu boşaltın denildi. kardan dolayı yollar kapandı, otobüsler seferlerini iptal ettiler, öğrenciler bilet bulamadı. yurtları boşalttık sonuç noldu? depremzedeler tam 4 gün sonra geldiler. 4 gün o yurt bomboş kaldı. herkes memleketine döndü bu sefer de öğrencilerden yardım istediler. e iyi de siz herkesi gönderdiniz. yurt paraları ödenmeye devam edecek bu süreçte şu anlık. 7 ay boyunca kalmadığımız yurdun parasını ödeyeceğiz yani. hadi tamam bu insanları yerleştirecek başka bir yer yoktu, bu devletin hiç bütçesi de mi yok? inanılmaz derecede plansızlık ve düzensizlik var. bir meclis dolusu adamın düzgün bir şekilde afet yönetimini bile becerememesi... duygusallığa kapılıp gerçeklere kör olmayın. biz burada gerek üniversite olarak gerek fakülte topluluğu olarak herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor o insanlar için. öğrencileri de boş yere şımarıklıkla suçlamayın. arkadaşlarımızın aileleri enkazda öldüler, evleri yıkıldı o insanların. biz yaşanan acının oldukça farkındayız.

boş . uzaktan eğitim diye bir şey yok hele tıp diş gibi tamamen staj üzerine kurulu olan bölümler için asla.

habertürkte şu an konuşan profesörün de dediği gibi "üniversite sadece öğrencilere aittir , okuluma dokunma !!!".

yüzyüze eğitim istiyoruz.pandemi de aynısını yaşadık zaten.

verimsiz eğitim türü.
üniversite okuyorum yalan yok evimin rahatlığını sevsem de yüz yüze olması lazım eğitimin kesinlikle.
ayrıca yazılım mühendisliğinde de staj var şimdi aklıma geldi unutmuşum. stajlar ne olacak?

cinayettir.

insan bir arada yaşayan varlık her şeyden önce. uzaktan muzaktan nedir aga? direkt insanın insan tarafını katlediyorsun işte başka bir nane değil. dünyanın en büyük rezilliği.

hoca etkileşim sağlayacak şekilde dersi işlerse, güzel geçiyor aslında. eğer duvara anlatır gibi anlatıp, ruhsuz şekilde slaytı takip ediyorsa arka sekmeye atılır ders.

ders açıktır sen köşede uyuyorsundur.

bir neslin zoom üzerinden dersi açıp arka sekmeye atıp oyun oynamasıyla sonuçlandı. ha herkes mi öyle yaptı, hayır tabii ki. güzel anlatan hocalar da vardı. fakat genel olarak durum böyleydi. tabii sosyal medyada viral olan trajikomik olaylar da olmadı değil. iyi hoş, güldük eğlendik, ama ben yüz yüzeden yanayım. her ne kadar sabah erken kalkmaktan nefret etsemde uzaktan eğitim olduğu zamanlar okul açılsın diye dua ederdim. yüz yüze olmayında hocanın anlattığının ne kadarını anladığımızı hoca da bilmediğinden dersler verimli geçmiyordu. bir geri dönüt her zaman eğitimde olmalı.