veda sarılması

o sarılmadan sonra, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. yıkılmak ile yere sağlam basmak arasında kalınan an.

bir veda edipte sarılamadık*

sarılmadan önce onu son kez görmenin de hüznüyle için ılık ılık akarken, yanından kaçma ya da sonsuza kadar onunla kalmak arasında gidip geldiğin darbeli bir andır. en dudak çatlatan vedalaşmayı kadıköy deniz fenerinde yaşamıştım. ben ona içinde ismi geçen bir murat menteş kitabı hediye etmiştim. çok uzun bir süre veda konuşmasını başlatamadık. cesur olduğundan mı yoksa benden kurtulmak istediğinden mi bilmiyorum, artık görüşmeyelim konusunu çikolata paketi açar gibi çarçabuk açtı ve sözleriyle tek hamlede beni bitirdi. izahı yok bitmeliydi bu delilik. ağzımın kenarı, rüzgarda mandalından kurtulmaya çalışan elbiseler gibi çırpınıyordu ama sesimi çıkaramadım. yollarımızın sonlanacağı metro basamaklarını indik hızlı hızlı. bana çok sevdiği küpesinin tekini verdi ve o günden beri kokusunun burnumda kalmasına sebep olan o son sarılmasıyla koşarak gitti. o vagonda çocukluğum gözlerimden akarken elimde tek kalan şey işe yaramaz metal bir küpeydi.* bir roman karakteri olarak kalbimde kalan tek insan, yolun kalbim kadar açık olsun. bu bir veda değil bir başlangıçtı. vedamızın üstünden yıllar geçti ama o sarılma halen aklımda...

şöyle en hararetlisinden en sertinden bir veda seksi olsa da son sarılışı yapsam.

tadı damakta kalan sarılmadır.

kokuludur; bol bol içine çekersin. üzerine sinmelidir; o kadar sıkı sarılırsın ki, kokusu üstüne siner. zamanın en hızlı anıdır; sarılır kalırsın dakikalarca ama sana 10 saniye gibi gelir, doyumsuzdur.

bazen öyle bir ayrılırsın ki, bırak sarılmayı veda bile edemezsin. hoşçakal demek bile nasip olmaz. bırak sarılmayı, keşke bir kere daha bakabilseydim gözlerine diye için için ağlarsın.
bazen.

çok süper falan işte. neyi üzüyorsa.

mecnun delisi dağları falan delmiş. siz napıyoonuz bilmem. 'çok kırıldım'

kırıldıysan kırıldın len. 3 senedir kırık döküksün. kimin umrunda. git uhu al.

hani kıtalararasında ikamet edecek bir manitanız yoksa, istanbul'un ortasında yalandan zırlamak nafile.

her olayı dramatize edip, 'üzgün kaldım' tiradıyla sitenin hanımlarına göz kırpmayalım artık.

çekinmeden.. gururla.. pardon bayan 'donunuz ne renk' diye sorabilelim.

vedaları sevmem .
sektir git !

veda sarılması
son sarılmadır
belki bir daha birbirini göremeyecek iki insanın son kez birbirini görmesidir
son kez birbirine dokunmasıdır.
bir gün çekip gittiğini görmektense hep benimle kalması gibidir.

hele kalan sensen çok daha zor olan bir durumdur. uzun uzun sarılırsın bırakmak, gitmesini izlemek istemezdin ve beş dakika sonra giden otobüsün arkasından gözün yaşlı yere çökmüş bir şekilde bakarsın.

2 kişi de farkındaysa daha uzun sürer bu sarılma. birazda olsa umut edilir tekrar karşılaşmak için. biri bilip diğeri bilmiyorsa kollarını son kez açıp bırakan için daha zordur kabullenmesi. iki kişi de bilmiyorsa gerçeği kısa ve rutine gerçekleşir.

veda sarılması için gözüne bakan adamın ter kokması diye bir gerçek var. severken kalbini kırmamışken hiçbir şeyi duyumsamayan koku duyun zirve yapar. bunu hissedebilmek bile kötü hissettirir sana. sevgimi senden iğrenebilecek kadar bitirmişsin yazık dersin ve sarılmadan biter. aklıma gelen ne yazık ki bu.

benim için yakın zamanda gerçekleşen bir sarılma türü. birkaç gün önce bazı nedenlerden dolayı erkek arkadaşımla bir daha asla görüşmemek üzere yollarımızı ayırdık. son bir kez sarılmak istedim. o his asla tarif edilemez, hani bazı anlar olur ya hiç bitmemesini istersiniz. zaman dursun ve ayrılık olmasın. bedenlerimiz birbirinden yavaşça ayrılmaya başlayınca sanki ruhum çekilmeye başladı. artık o huzuru iliklerime kadar hissettiğim sarılmalar olmayacaktı. bunun farkında olmak insanı ekstra üzüyor ama yapacak bir şey yok.

veda ederken sarılmak, aslında "bir türlü sana veda edemiyorum" demenin en anlamlı yoludur.

sarhoşken yapmanızı tavsiye etmem. tecrübeyle sabit.

(bkz: giderken yolluk almak)

tam da hatırlayamıyorum ben duygusal anları. var gibi yok gibi

yanlış hatırlamıyorsam yıl 2011 son kez sarıldım veda ettim ve arkasından leman sam gönül dinledim ağladım artık hiç romantik değilim ve asla leman sam dinlemem.

her gece yatmadan ıssız adam mı izliyonuz olm ya ne bu tripler.